Avrupa’nın nüfusu ile birlikte şirketleri de birer birer yaşlanıyor. Yeni
neslin şirket yönetimini tercih etmemesi neticesinde 7 bin 500 Avrupalı
şirketin el değiştirmek için sıra beklediğini söyleyen URTİM Genel Müdürü
Serdar Urfalılar, “Bu avantajı kullanmak için arayış içerisine
girmiş bulunuyoruz. Yaşadığımız sertifikasyon sorununu Avrupalı bir şirketi
satın alarak aşmayı planlıyoruz” dedi. Yılda ortalama 30 bin tonluk üretim
gerçekleştiren URTİM, 150 kişiye istihdam sağlıyor.
İskele ve kalıp sistemleri üreticisi URTİM’in 2011 yılı ve sonrasına ilişkin
beklentilerinin ve projelerinin değerlendirildiği toplantıda konuşan URTİM Genel
Müdürü Serdar Urfalılar, Türkiye’nin bölgesinde güçlü bir ülke olduğuna dikkat
çekerek, “Türkmenistan, Azerbaycan, Romanya, Libya, Kazakistan, Rusya, Katar ve
Bulgaristan başta olmak üzere toplam 25 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.
Ürünlerimizin yüzde 50’sini ihraç eden bir firmayız. Ancak geldiğimiz noktalarda
dış pazarlar biraz zorlaştı. Yurtdışına giden firmalar, iş yapamayıp dönmeye
başladılar. Özellikle ilk giden firmalar, oralarda kötü tecrübeler edindiler.
Doğal olarak şimdi bu ülkelere gitmek isteyen firmalar daha temkinli yaklaşmaya
başladılar. Özellikle dış piyasalarda ödemeler noktasında sıkıntılar
yaşanabiliyor” diye konuştu.
“2011’de yüzde 50 büyüyeceğiz”
URTİM olarak amaçlarının Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada
ürünlerini satabilmek olduğunu açıklayan Serdar Urfalılar, “Bunu yaparken de
Türk müteahhit firmaları kendimize partner yapıyoruz. Müteahhitlerimiz büyük
işlere ve başarılar imza atıyorlar.Yurtdışındaki aldıkları işlere baktığımızda
Türk müteahhitler Dünya’da ikinci sırada yer alıyorlar. Biz de URTİM olarak,
Türk müteahhitlerin hedefleri paralelinde, kendimize bir yol haritası çiziyoruz”
dedi. 2010 yılında krizden çıkış yılı olmasına rağmen yüzde 32 büyüme
sergilediklerini ifade eden Serdar Urfalılar, “Bu yıl ise yüzde 50 oranında bir
büyüme yakalayacağız” dedi. Avrupa’da yaşlanan nüfusun yanı sıra şirketlerin de
yaşlandığını söyleyen Serdar Urfalılar, “Avrupa’da yaşlanan ve el değiştirmeyi
bekleyen 7 bin 500 adet şirket var. Avrupa pazarına daha hızlı girebilmek adına,
bizimle aynı sektörde faaliyet gösteren Avrupalı bir şirketi satın almak
istiyoruz. Bunun ile ilgili çalışmalarımız sürüyor” dedi.
Türk inşaat malzemesi üreticilerinin yurtdışında yaşadıkları sorunlara da
değinen Serdar Urfalılar, üreticilerin en büyük sıkıntısının teknik şartname
aşamasında yaşandığına dikkat çekti. Teknik şartnameleri yabancı teknik
müşavirlerin hazırladığını söyleyen Urfalılar, “Teknik şartnameler her ülkenin
kendi teknik müşavirleri tarafından hazırlandığı için, işi alan Türk müteahhit
olsa bile, şartname o ülkenin teknik müşavirleri tarafından hazırlandığı için
şartnamedeki standartlar yerli inşaat malzemesi üreticilerine uymuyor ve Türk
müteahhit de yerli inşaat malzemesi ürünlerini, istediği halde, kullanamıyor”
diye konuştu. Türk inşaat malzemesi sektörünün kalite açısından dünya
standardında olduğunu belirten Urfalılar, “Şartnamede yer alan bazı
sertifikalar, bilgi yetersizliği nedeniyle, yerli üreticilerimizin çoğunda yok.
İşte biz de bu nedenle Avrupalı bir şirketi satın alarak, onda var olan
sertifikalar ile bu sorunu aşmayı planlıyoruz” dedi.
“Üretimimizin yüzde 60’ını robotlar yapıyor”
Avrupa’daki iskele ve kalıp sistemleri üreticilerinin otomasyon konusunda
Türkiye’nin çok önünde olduğunu belirten Serdar Urfalılar, “Malzemenin kalitesi
açısından hiçbir sorunumuz yok. Otomasyon ise verimliliği ve karı artıran önemli
iki unsur. Biz de URTİM olarak otomasyon konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Şu anda üretimimizin yüzde 60’ını robotlarla gerçekleştiriyoruz. İleriki
zamanlarda bu oran gittikçe artacaktır. Bu sayede tıpkı Avrupa’da olduğu gibi
üretim kapasitemiz artacak, buna paralel olarak da verimlilik ve karlılığımız
yükselecektir” diye konuştu. Artık karların dışarıda değil içerde olduğuna
dikkat çeken Serdar Urfalılar, “eğer siz maliyetlerinizi düşürebiliyorsanız, kar
edebiliyorsunuz. Sanayicilerimizin en büyük sıkıntısı karsızlıktır” dedi.
“Krizler bizi terbiye ediyor”
Krizlerin Türk sanayicisine büyük dersler verdiğini vurgulayan Serdar
Urfalılar, “Gerçekten de yaşadığımız krizler bizlere büyük dersler aldırdı ve
bizleri terbiye etti. URTİM olarak biz kriz döneminde personel çıkarmadan yüzde
30 tasarruf sağladık. İskele ve kalıp alanında lider olan firmalar Alman ve
Avusturyalıdır. Fiyat olarak kendimizi bu ülkeler ile kıyasladığımızda, biz
onlardan yüzde 30 daha ucuza mal satabiliyoruz. Ama kalitemiz bu firmalar ile
aynı seviyededir” dedi. Türkiye’nin çevresindeki ülkeler ile birlikte toplam 400
milyonluk bir pazarın ortasında yer aldığına dikkat çeken Urfalılar, “Bunu
Avrupalılar söylüyor. Çünkü çevremizdeki ülkeler ile vize sorunumuz yok. Bu da
bize artı bir avantaj sağlıyor” dedi. İç piyasada referandum sonrası
hareketlenme başladığını ve birçok yarım kalan projenin hayata geçtiğini
vurgulayan Serdar Urfalılar, “Türkiye ekonomisi için beklentiler pozitif.
Piyasada sadece bir firmanın işinin iyi olması yetmiyor. Tüm firmalar iş yapsın
ki; piyasalar hareketlensin. Türkiye’nin her yeri şantiye gibi. Özellikle İç
Anadolu ve Marmara belgeleri, oldukça hareketli” dedi.
“Petrol ve doğalgaz nerede, biz oradayız”
“Eskiden bir pazara girmeden önce, oturur, uzun uzun toplantılar yapardık”
diyen Serdar Urfalılar, şimdi ise petrol ve doğalgazın olduğu her yerde olmayı
tercih ettiklerini söyledi. Serdar Urfalılar, “Bu doğrultuda Türkmenistan,
Azerbaycan, Rusya ve Katar önemli pazarlarımızdır” dedi. Mısır ve Tunus’da
yaşanan olayların Libya’da da yaşandığını, ancak Libya’nın bu süreci çabuk
aşacağını ifade eden Serdar Urfalılar, “Biz Libya’da fazla sorun yaşanacağını ve
yayılacağını sanmıyoruz. Libya’da halk Mısır ve Tunus’a oranla daha refah
içerisinde. Devlet Libya’da daha güçlü. Oradaki arkadaşlarımızdan aldığımız
haberler, ihracatın durduğu ve gümrüklerde sıkıntılar yaşandığı yönünde. Bizim
tahminimiz 6 ay içerisinde Libya’daki sorunun çözüleceğini umuyoruz” dedi.
“Demiryolu eksikliğini hissediyoruz”
Türkiye’de demiryolunun gelişmemesi nedeni ile lojistikte sıkıntılar
yaşadıklarını da kaydeden Urfalılar, “Biz genelde kara ve deniz nakliyesini
kullanıyoruz. Libya’ya ürünlerimizi gemiler ile gönderiyoruz. Demiryolu olsa
bizim elimiz daha da güçlenir. Kara ve deniz nakliyesi bizim maliyetimizi
artırıyor” dedi. İskele ve kalıp sistemleri sektörünün sadece Almanya’da 25
milyar dolarlık bir Pazar olduğunu vurgulayan Serdar Urfalılar, “Almanya’dan 15
yıl geride olmamıza karşın, aradaki bu farkı kısa sürede kapatacağımıza
inanıyoruz” dedi. Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de bakım ve onarım işinin
yoğunlaşacağını söyleyen Urfalılar, “Önümüzdeki dönemde hedeflerimizden biri de
stoklama, tamir ve bakım işine girmektir. Bunun için kendimize yer arıyoruz”
diye konuştu.