İstanbul’un dinî ve sivil mimarisinin en yoğun olduğu Süleymaniye’deki tarihî evlerin kurtarılması için ilk somut adım atıldı. Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, ancak harabeyi andıran bölge, 1 Nisan 2006 tarihinden itibaren şantiye haline gelecek.
Tarihî semtteki restorasyonların 3 yıl içinde bitirilmesi öngörülüyor. Zaman gazetesinin 6.12.2004 tarihli “Tarih yandı, otopark oldu” şeklindeki manşetinden sonra harekete geçen Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul Valiliği ve Eminönü Belediyesi, semti kurtarmak için birlikte hareket etme kararı aldı. Süleymaniye’deki tarihî yapıların bir bir yok olduğunu, yanan ya da yakılan her tarihî binanın yerine kısa bir süre sonra otopark yapıldığını fotoğraf ve örnekleriyle anlatan haber, yetkililerin bu bölgeye ilgisini artırdı. Haberden sonra polis, tarihî evlerden tinerci, sarhoş ve evsiz insanları temizledi. Eminönü Belediyesi ise ruhsatsız otoparkları kapatarak, tarihî evlerin yerine yapılan yeni otoparklara izin vermeyeceğini açıkladı. Süleymaniye evleri konusunda işbirliği yapan kamu kurumları, bu işbirliğini şimdi de güç birliğine dönüştürüyor. İlk etapta 400 trilyon lira kaynak hazırlayan devlet, Süleymaniye için ‘acil eylem planı’ hazırladı. Belediye, şu ana kadar bu bölgede 55 evi satın aldı. Satın alınan evlerin restorasyonuna Koruma Kurulu’ndan izin alındıktan sonra başlanacak. Önceki gün İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’ı, İstanbul Metropolitan Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’nde ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Süleymaniye evlerinin kurtarılması için her türlü desteğe hazır olduğunu belirtti. Topbaş’ın talebi üzerine Bakan Koç, eskiden tiyatro ve eğlence merkezi olan Direklerarası’nın restorasyonu için belediyeye 4,5 trilyon lira yardım sözü verdi. Bakanlık, burasını restore ettirdikten sonra Devlet Tiyatroları’na devredecek.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz yıl açıkladığı ‘Tarihi Yarımada Projesi’nin en önemli ayağını teşkil eden Süleymaniye, pilot bölge olarak seçildi. ‘Müze-kent’ adı verilen Süleymaniye projesinde ilk olarak sivil ahşap mimari kurtarılacak. Belediye, Süleymaniye Camii ile Şehzadebaşı Camii arasında kalan bölgedeki bütün beton binaları yıkacak. Mafya tarafından yakılıp yıkıldıktan sonra otopark yapılan ahşap evlerin, eski fotoğraf ve gravülerden yola çıkılarak yenileri yapılacak. İBB Kentsel Tasarım Projesi’nin başında bulunan Prof. Dr. Cengiz Eruzun, otoparkların yerlerine yapılacak evlerin projesinin şu anda hazır olduğunu söyledi. Yeni yapılacak evlerin dışının ahşap, içinin çelik olacağını belirten Eruzun, “Süleymaniye’de bir yıl sonra gözle görülür bir değişim olacak. 3 yıl sonra ise bambaşka bir semt ile karşılaşacağız. Bu bölge sadece yaya trafiğine açık olacak. Sahibi bulunamayan ya da bakımsız evleri belediye alacak ve bu evler daha sonra burada yaşamanın ayrıcalığına varacak kişilere satılacak. Türkevi ve butik oteller yapılarak kültür turizmine açılacak. İBB tarafından yıllar önce ‘restorasyonlarını yapmak’ şartı ile İstanbul Üniversitesi’ne verilen Süleymaniye evleri, bu şartı yerine getirmezse üniversiteden geri alınacak.” dedi.
Süleymaniye Camii’nin su yolları kapalı
Prof. Dr. Cengiz Eruzun, Süleymaniye Camii’nin büyük bir tehlike altında olabileceğini söyledi: “Cami etrafındaki yapılar, caminin su yollarını tıkamış. Yağmur suları ve yeraltından akan sular eskiden kanallar yoluyla boşaltılırken şimdi bu yollar çalışmıyor. Çünkü etrafındaki yapılar bu kanalları ortadan kaldırmış. Böyle olunca da caminin altında su birikmiş. Bu da Süleymaniye’nin büyük bir tehlike karşı karşıya olduğunu gösteriyor.”