"Vali Bana Çapulcu Diyemez"



Dedelerinin, ‘yaylaların birleştirilmemesi’ vasiyeti olduğunu dile getiren ve bu yolda mücadeleyi durmaksızın sürdüreceğini kaydeden Rabiye Bekar şunları söyledi: “Eskiden katırlarla yaylaya çıkar yaşardık. Sonradan turistler yaylalara gelmeye başladı. Büyüklerimiz, ‘Her türlü olay olabilir’ diyerek yaylaların birbirine kavuşmasını istemedi. Torunlarımız da yaylanın taşını toprağını gezecek, çiçeğini koklayacak. Ama yaylalar birbirine bağlanırsa torunlarımızın işi biter. Dedelerimizin sözleri kulaklarımda çınlıyor. O nedenle isyanlardayım.”

Rize Valisi Ersin Yazıcı’nın kendileri için ‘çapulcu’ benzetmesi yapmasına çok üzüldüğünü kaydeden Rabiye Bekar, şöyle tepki gösterdi: “Bizler için, ‘3-5 çapulcu bu yolu durduramaz’ ifadelerini kullanmış, ‘Bu yolu yapacağız’ demiş. Bunu bana anlatacak. Bu halkı nasıl çapulcu yapabilir? Taşına toprağına kurban olanı, çapulcu yapamaz. Vali kim? Sen benim sayemde o koltukta oturmuşsun. Sen bana nasıl çapulcu dersin? Bana nasıl çapulcu olduğumun cevabını verecek. Biz olmazsak devlet olamaz. Bizi çileden çıkartmasınlar. Ben o gün kimseyi de dinlemezdim, o iş makinesini yakardım. Ama böyle insanlar değiliz. Vali bey bizi bilememiş. Çapulcu lafının hesabını bana nasıl verecek merak ediyorum.”

Erdoğan bize sahip çıksın

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde annesi Tenzile ve eşi Emine Erdoğan ile o dönemde Ayder Yaylası’nda işlettiği restoranda ağırladığını anlatan Rabiye Bekar, “Erdoğan bize sahip çıksın. Tenzile anayı rahat uyutsun”dedi. 

Vali: Öyle bir kelime kullanmadım

Rize Valisi Ersin Yazıcı, tepkiler ve ‘çapulcu’  dediği iddialarıyla ilgili konuştu:  “Ben asla öyle bir kelime kullanmadım. Yol medeniyettir. Biz Yeşil Yol’la asla ve asla doğayı tahrip etmiyoruz. Yeşil Yol Projesi tamamen doğayla barışık. Eğer varsa bir tane ağaca, doğaya zarar verilmişse, doğa tahrip edilmişse lütfen göstersinler. Böyle bir tahribat söz konusu ise devlet gereğini yapar. Toplamda 2 bin 600 kilometrelik yeşil yolun beşte dördü sadece mevcut yolların ıslahı ve rehabilite edilmesidir. İlimiz sınırlarında da 700 kilometrenin sadece 61 kilometresi yeni yol açılmasıdır. Bunu da halkımız istediği için yapıyoruz. ”     

Yeşil Yol’a böyle direnmişti

63 yaşındaki ‘Havva Ana’ lakaplı Rabiye Bekar, jandarmaların önünde durarak, yola karşı direnişin sembolü haline gelmişti. Rabiye Bekar o onları “Bana He-Man gücü geldi o anda. Bana dedelerim güç verdi, kuvvet verdi. O taşlardan yol yaptık. Çimentosuz, kumsuz duvar yaptık” diye anlattı.

‘Yeşil Yol’ geçici olarak durdu

Samistal Yaylası’ndaki jandarma komando birlikleri geri çekildi. İş makinesi operatörleri de dün çalışma yapmadı. Yeşil Yol çalışmasının da geçici bir süre için durdurulduğu ifade edildi.

Pes etmek yok

Samistal Yaylası’nda dozerin önüne geçerek çalışmayı durduran, ardından da jandarma tarafından yaka paça uzaklaştırılan 71 yaşındaki Gönül Günay ile kuzeni 48 yaşındaki Süreyya Yücel, mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.

‘Yeşil Yol Projesi’ çalışmasını durdurmak için hiç düşünmeden kendini dozerin önüne attığını anlatan Gönül Günay, jandarmanın kendilerini tartakladığını söyledi. Günay,  şunları söyledi:

“Mücadelemiz devam edecek. Bu mücadelenin bütün sağduyulu insanların mücadelesi olması lazım. Ormanlarımız dün Osmanlı tapusu ile bizim elimizdeydi, şimdi bir şeyimiz yok. Orman olmuş tarlaları bile elimizden alıyorlar. O dağları da delik eşik ederek doğayı yok edecekler. Ben o dağlarda büyüdüm. Bu doğanın yok edilmesi beni çok üzüyor. Derdimiz, yaylalarımız kurtarmak. ”

Süreyya Yücel ise yaylaların gelecek kuşaklara bozulmadan kalmasını istediklerini ifade etti. Yaylaların poşet çöplüğüne çevrilmesini istemediklerini belirten Yücel, “Ayder Yaylası turizme açıldı ama çiçekler yerine poşetler ortalıkta dolaşıyor. Bu nedenle Yeşil Yol’u durmakta kararlıyız” dedi.