Anayasa Mahkemesi, BDP’li belediyeler başta olmak üzere, tüm
belediyeleri yakından ilgilendiren bir karara imza atarak, kaymakam ve
valilere belediye meclisi kararlarını veto etme yetkisi tanıyan
düzenlemeyi ortadan kaldıran, kararlara karşı sadece dava açılabileceğini
düzenleyen kanun hükmünü iptal etti. Danıştay 6. Daire, Anayasa
Mahkemesi’ne iki ayrı başvuru yaparak, hem Belediye Kanunu, hem de Büyükşehir
Belediyeleri Kanunu’nda ayrı ayrı düzenlenen “Mülki idare amiri hukuka aykırı
gördüğü belediye meclisi kararları aleyhine idari yargıya başvurabilir” hükmünün
iptalini istedi. Söz konusu düzenleme, vali ve kaymakamların belediye meclisi
kararlarını veto edebileceğine yönelik düzenlemenin ortadan kaldırılmasının
ardından yürürlüğe girmişti. Düzenleme, merkezi yönetim karşısında yerel
yönetimleri güçlendirmek amacıyla yasalaştırılmıştı.
1 oy farkla iptal
Yüksek Mahkeme’nin, söz konusu kararı 4 Şubat’ta 5’e karşı 6 oyla iptal
ettiği ortaya çıktı. Mahkeme, iptal kararına ilişkin gerekçesini de tamamladı.
Gerekçeli kararda, mülki amirin, belediye meclisi kararlarına karşı idari
yargıda dava açabildiği anımsatıldı.
Anayasanın 127. maddesinde yer alan, “idarenin bütünlüğü” ilkesinin, merkezi
yönetime vesayet yetkisi tanındığının belirtildiği kararda, belediye meclisi
kararlarına karşı dava açmakla sınırlı yetkinin, vesayet yetkisini karşılamadığı
kaydedildi.
Muhalif kaldılar
Karara Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ile üyeler
Sacit Adalı, Fulya Kantarcıoğlu,
Serruh Kaleli ve Zehra Ayla Perktaş muhalif
kaldı. 5 üye, karşı oy gerekçelerinde, mülki amire dava açma yetkisinin
verilmesinin vesayetin tümden kaldırılmadığını gösterdiğini belirtti. Karşı
oyda, “Vesayet yetkisinin kullanılma biçimi, anayasal çerçeve aşılmamak kaydıyla
yasa koyucuya aittir. Yasa koyucu, zaman içinde ortaya çıkabilecek gereksinimler
doğrultusunda farklı düzenlemeler yaparak daha güçlü bir vesayet yetkisini
tanıması da olanaklıdır” denildi.
Belediyelere kötü haber
Karar, 1 yıl sonra yürürlüğe girecek. Bu süreçte, TBMM’nin, yeni bir
düzenleme yapması gerekecek. Ancak TBMM, vali ve kaymakamlara, belediye
meclislerinin kararlarına karşı dava açmakla sınırlı yetkiden daha fazla yetki
tanımak zorunda kalacak. Bu durum, başta BDP’li belediyeler olmak üzere,
belediye meclislerinin vali ve kaymakamların denetimi altında karar vermesi
sonucu doğuracak.