Van Gölü Ölüyor



Kirlilik oranı insan sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaşan Van Gölü alarm veriyor. Kıyıdaki kumsalların da yüzde 40'ı kirlendi.

Van Gölü kirlilik kurbanı. Gölün 18 ayrı noktasından su numuneleri alarak incelediklerini belirten Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Orhan Deniz, mikrobiyolojik kirliliğin insan sağlığını tehdit edecek boyuta ulaştığını açıkladı.
Dışarıya akışı olmaması ve kendini yenileyememesi nedeniyle içine düşen her atığın Van Gölü'nde kirlilik yarattığını vurgulayan Deniz, gölde kirliliğin mikrobiyolojik ve fiziksel olmak üzere iki boyutta oluştuğunu söyledi. Deniz, "Mikrobiyolojik kirlilik, insan sağlığı için çok tehlikeli boyutta" dedi.

Kıyılar bakteri dolu
Sudaki mikrobiyolojik kirliliğin bir göstergesi olan koliform ve kolibasili bakterilerinin inceleme yapılan bütün kıyılarda görüldüğüne işaret eden Deniz, bakterilerin en çok Tatvan sahili, Bendimahi Çayı'nın ağız kısmı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi sahilinden Edremit'e kadar uzanan kıyı ile Gevaş, Ahlat, Adilcevaz ve Erciş ilçe merkezlerinin kıyılarında görüldüğünü söyledi. Kirliliğin yüksek olduğu yerlerin tamamının kıyıdaki yerleşim alanları olduğuna dikkat çeken Deniz, bunun da büyük ölçüde kıyılardaki yerleşmelerin kanalizasyon atıklarını göle akıtmalarından kaynaklandığını ifade etti.

Kolibasili ve koliformun insanlarda idrar yolu ve sindirim sistemi hastalıklarına yol açtığına değinen Dr. Deniz, gölde mikrobiyolojik kirlilikten başka plastik poşetler, pet şişeler, cam kırıkları, bez parçaları ve çeşitli metal kutuların yarattığı fiziki kirliliğin de önemli boyutlara ulaştığını belirtti.
Kumsalların yaklaşık yüzde 40'ının da göle girilmeyecek derecede kirlendiğini, temiz alanların da şehrin 15 kilometre uzaklığında bulunduğunu dile getiren Deniz, "Göldeki kirliliğin kısa vadede çözülmesi mümkün değil. Vakit geçirilmeden alınacak birtakım önlemlerle gölün kurtarılması ve korunması mümkün" diye konuştu.