Venturi'ye tepkiler

Robert Venturi'nin Architecture Dergisi'nin Mayıs 2001 sayısındaki "Ben hiç bir zaman postmodernist olmadım ki" dediği yazısına, aynı derginin Temmuz sayısında Charles Jencks, Michael R. Ytterberg ve Richard Nash Gould'dan yanıtlar gelmişti. YAPI'nın geçen sayısında yer alan Venturi'nin anılan yazısının ardından bu kez, Jencks, Ytterberg ve Gould'un tepkili yazılarını yayımlıyoruz:
Pomo Commotion
"İnkâr içindeki postmodernistleri lime lime teşhiriniz için tebrikler. Yazıişleri yönetimi ve Richard Ingersoll, mimarların ürkütücü postmodernizm sözcüğüyle lekelenmeye neden izin verdiklerini ortaya koyuyorlar. O, dünün yarınıdır ve hiçbir şey, moda-bilinçli bir çağda bundan daha ölü değildir. Aynı zamanda, geniş tabanlı bir eğilimdir; şenlikli bir şehircilik ve iletişim içindeki bir mimarinin sorunlarını halletmekle ilgilidir. Robert Venturi bir postmodernist olduğunu inkârda haklıdır, çünkü onun süslemeli barakaları 'imza'yla ilgilidir sembolizmle hiçbir ilgisi yoktur. Simgeler çok anlamlıyken binaların üzerine iliştirilmiş kesin anlamlı işaretler özlü sözlerdir.
Venturi tek bir pozisyonu zorlarken- 'Unutmayın artık o uzamla ilgili değil, İletişim'le ilgili"- kabul edici değil, redci bir 'zeitgeist' geliştiren özlü bir modernist oluyor. Postmodernistlerin her alanda kabul ettikleri bir şey vardır: Akım temel olarak pluralizmle ilgilidir; gelişmeye devam eder, çünkü farklı yerlerdeki pluralist, küresel kültürlerin temel sorunlarıyla uğraşır.
Ancak Venturi 'her tür yönergeyi' geliştirdiğini inkâr ederken yanlış yapıyor. Dahası 'zorlu bütüne karşı yükümlülüğü'ne ilişkin değişmez uyarıları da, mimarlık yararına 'nazik manifestosu' da 'karmaşık ve çelişki'li değil midir? Bu ifadeler ve O'nun parlak ilk yapıtları erken postmodernizmin yasaları olarak kalmaya devam ediyor. O, ya da bir akımda yer alan herhangi bir mimar yalnızca bir dereceye kadar değişmeden kalır. Isozaki, Hollein, Graves ve diğerleri felsefeden üsluba uzanan çeşitli tarzlarda çalışmışlardır ve bu genellikle hep böyle olmuştur. Tek bir yaklaşıma bağlanan nadir mimar vardır; örneğin Richard Meier. Her halükârda, bugün postmodernizmin en yaşamsal tarafı 'karmaşıklık ve çelişki' bölüm ikidir. Yani karmaşıklık kuramı ve onun bilgisayarla gerçekleştirilmesi. Bu yönelimin önde gelen bir mimarı olan Daniel Libeskind mekân ve karmaşıklıkla olduğu kadar modernitenin trajedisi ile de uğraşmaktadır.
Venturi'nin postmodernizmin bir parçası olmaya karşı gönülsüzlüğü bana Groucho Marx'ın ünlü satırlarını hatırlatıyor: 'İçinde benim olacağım herhangi bir kulübe dahil olmayacağım'. Londra'nın inkârcı postmodernistlerle dolu en moda kulübünün The Groucho adını taşıdığını eklememe gerek var mı? Ve Freud'un işaret ettiği gibi inkârın pek çok faydaları vardır. Sürekli devrimi ya da en azından her on yılda bir kendini yeniden üretmeyi çok daha kolay kılar."
Charles Jencks
****
AIA (ve bütün örgütler) Altın Madalya'sını Michael Graves'e vererek yolu açmış olsa bile Architecture'a (ve bütün dergilere) postmodernizmi eleştirel yeniden değerlendirme cephesinde oldukları için tebrikler. Ben, Architecture'un Mayıs 2001 sayısında Charles Jencks'in tablosunda sabit bir fikirle listelediği son kırk yıldaki -izm'lerin ve akımların pek çoğuna tanık olacak kadar yaşlıyım. Hiç şüphesiz, bütün bunlar olup bittikten sonra, aklı başında, mantıklı bir insan için bir sonraki büyük şeyin taleplerini üstlenmek ya da son büyük şeyin geri dönülmez bir bela olduğuna inanmak zordur. Bu, mimarî basında genelde akla dönüşün habercisi mi? Dileyelim öyle olsun.
Robert Venturi'nin postmodernizmle ilgili bütün sorumluluklarını reddetmesi en büyük bilmece olarak kalıyor. Kısmen öyle, çünkü yapıtlarının postmodernist olmadığında çünkü işaret yaklaşımının açıkça uygulanmış simgesel elemanlarla tanımlandığında ısrarlı. Nasıl? Uygulanmış şeylerin bir türü iyi olacak, öteki kötü. Görünen o ki, etiket postmodernizminin hiçbir anlamı yok. Birinin kendi sözleriyle inkârının dışında: 'Bu, benim yaptığım değil!'
Yetenekli bir mimar ve gerçek bir tarihî figür olarak Venturi hepimizce saygıdeğerdir. Ancak zayıf tavrında ısrar ettiği sürece kendi kendisinin en büyük düşmanı olarak kalacaktır.
Michael R. Ytterberg

"Perspektif olarak, Bay Venturi'nin 'olmak' sözünün tanımını istemeli ve basmalısınız. Lütfen.."
Richard Nash Gould