Tarih
1900'de Viyana, endüstriyel modernizmin ortasında politik bir dinozor haline gelmiş Habsburg imparatorluğunun başkenti idi. İmparator Franz Joseph , 1848'deki devrimlerden sonra iktidara geldi ve 1916'ya kadar hüküm sürdü. 1700 ve 1910 arasında, Viyana'nın nüfusu 20 kat artmış ve 2 milyon olmuştu. Viyana, heterojen, çok-kültürlü bir metropolistti ve etnik olarak en çok Almanlar, Macarlar, Çekler, Slovaklar, Hırvatlar, Lehler, Ruslar, Romenler ve İtalyanlar'dan oluşuyordu. Politik gerginliklerin de yoğun olduğu şehir, 1897'den 1910'a kadar Yahudi karşıtı, Alman milliyetçisi belediye başkanı vali Karl Lueger tarafından yönetildi.
Viyana'da Sanat
1900'lerde Viyana görsel sanatlarda da, kendi tarzı bir modernizm geliştirdi- Jugendstil ya da art nouveau. 1897'de bu genç sanatçılar geleneksel Kunstverein ve Viyana Sanat Akademisi'nden kopup, secession hareketini başlattılar. Kendi sergi alanlarını yarattılar. Gustav Klimt, Egon Schiele, Richard Gerstl ve sonra Oskar Kokoschka
aristokrat ve burjuva zevklerine karşı geldi. Çalışmaları, cesur renk ve form
kullanışları ve cinsellik temaları ile öne çıktı.
Edebiyat
Viyana, empresyonizmin Avrupa'daki başkenti idi. Steril şekilcilik ve estetizme karşı protesto olarak doğan bu akımın mottosu, "basitlik doğrunun mührüdür" idi. Empresyonizmin kendini gösterdiği formlar, aphorism, feuilleton, kısa hikaye ve eskizlerdir. Yazarın öznel duyguları, sosyal dünya ile karışır. Dış olaylar sıkça, öznel duyguların ve davranışların keşfi için kullanılır. Stil olarak ise, sözcük oyunları, zeka ve espri kullanır.
Müzik
19. yüzyıldan itibaren "vals"in icadıyla, Viyana, klasik müzik kadar popüler müziğin de merkezi oldu. Viyana 1900 aynı zamanda, Arnold Schönberg ve Alban Bergmatematiksel'in geliştirdiği 12-ton müziğinin de doğduğu yerdi.
Felsefe
Viyana, Alman felsefesinin metafizik eğilimine karşı Avrupa tepkisine liderlik yaptı. Franz Brentano, Viyanalı düşünürleri, pozitivist ve "mantık"lı formlara yöneltti. Ernst Mach Kant'ın öz ve görünüş ikilemine, tüm bilgiyi "algı" alanına indirgeyerek karşı çıktı. Ludwig Wittgenstein mantıkla açıklanamayan her şeyi, "mistik" olarak niteledi.
Psikoloji
Sigmund Freud'un Die Traumdeutung-Rüyaların Yorumu- kitabı 1900 tarihlidir. Freud için "bilinçaltı" süper-hafızanın bir formu idi ve bireyin tüm empirik ve zihinsel deneyimleri için bir depo idi. Bu saklı, bastırılmış hatıralar, basit olaylarla, deneyimlerle, rüya ve fantezilerle ortaya çıkabilirdi. Viyana 1900 hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.