GYTE Mühendislik Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Ata, Türkiye 'nin jeopolitik konumunun önemini anlatarak bölgedeki barışı korumak amacıyla savunma sanayisinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Ata, yüksek teknolojik ve yüksek katma değerli ürünler üretilmesi gerektiğini ifade ederek, GYTE'de bulunan nano teknoloji merkezinde faaliyet alanının önemli bölümümü, savunma sanayi geliştirmelerine ayrıldığını dile getirdi
Bu çalışmalara yönelik olarak çeşitli enerji depolama üniteleri ürettiklerini vurgulayan Ata, pilot aşmaya kadar üretim projeleri gerçekleştirdiklerini vurguladı. Proje dahilinde üretilen yakıt hücrelerinin toplumun geniş bir kesimine yabancı bir kavram olduğuna değinen Ata, "Yakıt hücreleri, özellikle yüksek güç yoğunluğu içeren sistemlerdir. Burada hidrojen, yakıt olarak kullanılır. Hidrojen kaynaklı yakıtlar da kullanılır. Küresel ısınmaya alternatif fosil kaynaklı hidrojen çevriminin uygulanmasında en önemli uygulayıcı faktörlerden bir tanesi yakıt hücreleridir. Rüzgar santralleri gibi yakıt hücreleri de temiz çevre teknolojilerinin önemli bir parçasıdır" diye konuştu.
Yakıt hücrelerinin 2 ana tipi üzerinde çalıştıklarını anlatan Ata, "Bunlardan birisi düşük sıcaklıkta faaliyet gösteren yakıt hücreleri diğeri de yüksek sıcaklıkta faaliyet gösteren yakıt hücreleri. Bu konuda Sanayi Bakanlığı ve Avrupa Birliği 'nden aldığımız çok sayıda projemiz mevcuttur. Bu projeler kapsamında yakıt hücrelerini, teknolojilerini bilimsel problemlerini çözmeye çalışıyoruz" ifadesini kullandı.
''Elektrik üreterek aileleri daha bağımsız hale getirecek''
Ata, evlerde bulunan kombilerin sadece ısı ürettiğini belirterek, yakıt hücresi sisteminin kullanılmasıyla evlerin bağımsız olarak hem elektrik hem ısı üretir hale geleceğini söyledi. "Dolayısıyla evlerimize doğalgazla çalışan bir jeneratör devreye girmiş olacak" diyen Ata, şunları kaydetti: "Bu durum hem elektrik kalitemizin artmasını sağlayacak hem de enerji bağımsızlığını getirecek. Birçok bölgemizde elektrik kesintileri yaşanmakta. İleriye doğru bu elektrik ihtiyacımız artmaktadır. Herkesin elinde elektronik cihazlar var ve özellikle yaz dönemlerinde soğutma ihtiyacı elektrik iletimini problemi hale getirmektedir. İnsanlar hayatlarını elektrik üzerine kurmuşlardır. Bu sistem, elektriği kullanılacağı yerde üreterek aileleri ve tüm kullanıcıları daha bağımsız hale getirecektir."
Nanoteknoloji Merkezi Koordinatörü Dr. Ali Murat Soydan da kendi doktora tezi olan ısı-elektrik kombine sistemin seri üretime geçilmesi ile kombilerin hem elektrik hem ısı üretir hale geleceğinin belirtti. Sistemin en önemli özelliklerinden birinin de elektriğin üretilmesinden evlerde kullanılmasına kadar gerçekleşen enerji kayıplarının minimuma indirilecek olduğunun altını çizen Soydan, "Elektriğin taşınması sırasında yüksek miktarda kayıp meydana geliyor. Bu sistem ile elimizdeki limitli doğal kaynakların daha verimli kullanılmasını amaçlıyoruz" diye konuştu.