Enerjide dışa bağımlı olan Türkiye’de binaların yüzde 75’i yalıtımsız. Oysa ülkemizde kullanılan toplam enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketilirken bunun da yüzde 80’ini kışın ısınma, yazın ise soğutma için kullanıyoruz. Bunun sonucunda da yaz aylarında serinlemek için çalışan klimalardan kaynaklanan elektrik faturalarına, kış aylarında ise ısınmak için doğalgaz faturalarına cep yakan rakamlar ödüyoruz. Isı yalıtımı, binalarda bir kalkan görevi görerek iç mekanlarda konforun sağlanmasına olanak sağlıyor. Böylece klima ve doğalgaz kullanım süreleri azalırken faturalar da yarı yarıya hafifliyor.
Yeni TS 825 Standardı ile binalar daha az enerji tüketecek
Enerji dostu binalar için yalıtımın olmazsa olmaz bir uygulama olduğuna dikkat çeken İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “Isı yalıtımında 1 Nisan itibariyle yeni bir döneme girdik. Böylece yeni inşa edilecek binalara ve mevcut binalara yapılacak ısı yalıtımlarının revize TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’na göre uygulanması gerekecek. Eski Isı Yalıtımı Standardında sadece binaların ısıtma ihtiyacı dikkate alınıyordu. Oysa ülkemizde 4 mevsim yaşanıyor ve her bölgenin ihtiyacı farklılık gösteriyor. Yeni TS 825 Standardı bu ihtiyaca göre oluşturuldu ve böylece artık binaların soğutma ihtiyacı da göz önüne alınarak uygulamalar yapılacak. Örnek vermek gerekirse 1 Nisan’dan önce Antalya’daki bir konut ısıtma ihtiyacı dikkate alınarak ısı yalıtım projesi hazırlanıyordu. Revize standardın uygulanmaya başlaması ile birlikte soğutma ihtiyacı da hesaplamalara katılacak. Tasarım aşamasında ısıtma ve soğutma için gerekli enerji miktarının dikkate alınması enerji verimliliği anlamında önemli bir eşiğin atlanması anlamına geliyor.” dedi.
Yalıtımın sadece ekonomik değil çevresel etkileri açısından da stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Binalarımızı yalıtımlı hale getirmek enerji verimliliğini artırırken karbon emisyonlarının azalmasında da etkili oluyor. TS 825 Standardı revizyonunun en önemli artılarından biri de çevre dostu yapılaşmaya yapacağı katkı olacak. Yeni standarda uygun inşa edilecek binalar sayesinde doğaya yılda 600 milyon ton eşdeğerinde karbondioksit salınımının önüne geçilecek.” diyerek sözlerini bitirdi.