Yapı Sektörü, Endüstriyel Tasarımcı için Fırsatlarla Dolu



Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM) devam etmekte olan "Design Turkey 2008 Kazananlar Sergisi" paralelinde bugün (14 Ekim 2010) düzenlenen "Yapı Ürünleri Sektöründe Katma Değer Yaratan Yenilikçi Tasarımlar İçin Değerlendirmeler, Öneriler" panelinde, endüstriyel tasarımın yapı sektöründe kullanımı bağlamında ulusal ve uluslararası gelişmeler ele alındı ve ödüllü tasarımların proje süreci birinci ağızdan dinleyicilere aktarıldı.

TURQUALITY® programı dahilinde; Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (ETMK) işbirliğinde gerçekleştirilen “endüstriyel tasarım ödüllendirme sistemi” Design Turkey 2010 Ödülleri değerlendirme süreci çerçevesinde gerçekleştirilen panelde, yapı sektöründe faaliyet gösteren endüstriyel tasarımcılar ile sektörün pazarlama ve firma temsilcileri bir araya geldi.

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı öğretim üyesi Hakan Ertem’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelin ilk bölümünde Sadi Burat (BOCCİ, Kurucu Başkan), Özlem Devrim (ETMK İstanbul Şube Başkanı; ViKO Elektrik Elektronik End. A.Ş.), Ercüment Hizal (WITTUR Türkiye, Genel Müdür), Gamze Güven (Tasarım Üssü, Kurucu) ve Akın Nalça (TERMINAL Design, Tasarımcı-Yönetici) konuşmacı olarak hazır bulundu.

Panelin ikinci bölümünde ise Tamer Nakışçı (Endüstriyel Tasarımcı), Nagehan Kılıçarslan (CAMEKS, Tasarımcı-Ortak) ve Seyman Çay (MG Design, Endüstriyel Tasarımcı-Ortak) ödüllü tasarım projelerinin gelişim ve uygulama sürecini dinleyiciler ile paylaştı.

Moderatör Hakan Ertem, panelde yaptığı açılış konuşmasında, mesleki eğitimini 1980'lerde almış bir endüstri ürünleri tasarımcısı olarak sektörün Türkiye'deki serüvenini bizzat yaşamış bir kuşağa mensup olduğunu belirterek; üretim, kalite, fikri mülkiyet hukuku gibi kavramlarla ülke olarak bu süreçte tanıştıklarını dile getirdi.

Türkiye'nin üretmek zorunda olan bir toplum olduğunu sözlerine ekleyen Ertem, ancak üreterek zenginleşebileceğimizin altını çizdi.

Açılış konuşmasının ardından söz alan panelistler kendi mesleki deneyimlerini uzmanlık alanları bağlamında aktardılar.

Panelde ilk olarak söz alan Şadi Burat, Eczacıbaşı Vitra'da geçirdiği 33 yıllık mesleki deneyiminin ardından, 3 sene önce kurduğu firması Bocchi'nin tasarım felsefesi ve uygulamaları hakkında bilgiler verdi. Tasarım kavramını, "insanların daha iyi yaşayabilmesi için sistemler geliştirmek" olarak tanımlayan Burat, bu kavramın duygusal boyutuna inandığını söyledi. Tasarımın, aynı miktara ürün ile ihracatı ikiye katlayabilecek güce sahip olduğuna değinen Burat, Gamze Güven'in tasarladığı ve Türkiye'de birincilik ödülü alan ürünlerinden gömme rezervuar ile, engellilerin için tasarladıkları klozet ve monoblok lavabo örneklerini sundu.



Endüstri mühendisi olarak, tasarımın, hayatı boyunca mesleki başarısına hep destek olduğunu sözlerine ekleyen Şadi Burat, satışı artırmanın yolunun tasarımdan geçtiğini, bunun için de niş ürünler yaratmanın ve gündelik ihtiyaçlardan yola çıkmanın önemli olduğuna dikkat çekerek sözlerini tamamladı.

Burat'ın ardından söz alan ETMK İstanbul Şube Başkanı Özlem Devrim, 1999'dan bu yana tasarım bölümünde emek verdiği VİKO Elektrik ve Elektronik firmasındaki mesleki deneyimini dinleyicilerle paylaştı. Ürün tasarımı, tasarım yönetimi ve son olarak da trend belirleyicisi olarak görev aldığı VİKO'nun bu yıl 30. yılını kutladığını belirten Devrim, Mirzat Koç tarafından tasarlanan Thea elektrik anahtarının bu alanda bir ilk olduğuna ve uluslararası ölçekte başarı yakaladığını dile getirdi.

Proje yönetim süreci 2 seneyi bulan Thea'nın ürün tasarım sürecini de aktaran Devrim, talep edilen ürünün uygulanabilirliği, bu süreçte kimlerin çalışacağı ve ürünün ne zaman pazara sürüleceğinin önemli kararlar olduğuna dikkat çekti. Thea serisi dışında, Avrupa pazarında rekabeti sağlamak adına VİKO Artline'ı geliştirdiklerini söyleyen Devrim, özetle tasarımın yapı sektöründeki yerine ve tasarımcının bu sürecin hangi noktalarına etkide bulunduğuna değindi.





Türkiye'nin en eski endüstri ürünleri tasarımcılarından biri olan Ercüment Hizal konuşmasına, mezun olduğu dönemde kendilerine ihtiyaç duyulmadığından, mesleğini icra edebilmek için, WITTUR Türkiye'yi kurarak kendi işinin patronu olduğunu söyleyerek başladı. Fuarcılık sektörüne ürün tasarlayarak işe başlayan Hizal daha sonra geçiş yaptığı asansör üretimine ilişkin örnekleri, proje gelişim süreçleriyle birlikte aktardı. Tasarımı hiçbir zaman bir kabuk ya da yüzey olarak algılamadığını söyleyen Hizal, asıl önemli olanın ürüne dokunduğunuzda ne hissettiğimiz olduğunu ekledi.

Hizal, günümüzde üretimin bir sorun olmaktan çıktığına dikkat çekti ve taşeron şeklinde çalışmanın kimseye fayda sağlamayacağının altını çizdi. Ne sanayicinin tasarımcıdan ne de tasarımcının sanayiciden haberi olduğundan dem vuran Ercüment Hizal, 30 senedir endüstri ürünleri tasarımcısının ne yaptığını anlatmaya çalıştığını ve gerek ülkemizde gerekse yurtdışında mesleklerinin endüstri mühendisliği ile karıştırıldığını sözlerine ekledi. Konuşmasının devamında firma olarak geliştirdikleri asnsör projelerinden örnekler sunan Hizal, tasarımı ihtiyaca göre şekillendirdiğiniz takdirde ürünün satışının da o doğrultuda artacağını vurguladı.



Panele katılamayan Atilla Kuzu yerine konuşma olarak hazır bulunan Gamze Güven ise sözlerine, ilk tasarımlarını yapı sektöründe gerçekleştirdiğine dile getirerek başladı. Güven, mesleğe başladığı dönemden bugüne çok yol kat edildiğini ancak halen yapılması gereken çok iş olduğuna dikkat çekti.

Panele dinleyici olarak katılanlar arasında sanayicileri de görmek istediklerini vurgulayan Güven, bu dileğini, yapı sektörünün tasarımcılar için çok açık bir alan olması ile ilişkilendirdi.

Sunumuna, ortağı olduğu İdol Tasarım ve halen çalışmalarını sürdürdüğü kendi firması Tasarım Üssü'nden örnekler ile devam eden Güven, Vitra ve Doğanlar firmaları için gerçekleştirdiği tasarımları dinleyiciler ile paylaştı.



Panelin beşinci ve son konuşmacısı olan Akın Nalça, mesleki yaşamının üç safhada özetlenebileceğini belirterek, 1996'da modüler sistemlerin bir tasarım enstrümanı olarak kullanılması ile birlikte bu süreçte önemli bir dönüşüm yaşandığına dikkat çekti. 1996-2008 yılları arasında fuar ve mağaza sistemlerinin düzenlemesini gerçekleştirdikleri dile getiren Nalça, endüstri ürünleri tasarımı alanında faaliyet gösteren meslektaşlarının şu unsurlara dikkat etmeleri gerektiği vurguladı:

- Gelenek ve uzmanlık alanında ısrarcı olma
- Şirket kültürünün ve ürün geliştirme sürecinin çalışanlarla paylaşılması
- Farklı olma çabası
- Verimli çalışma
- Sorumlulukların ve misyonun farkına varark bunu sürdürme çabası
- Diğer disiplinler ile işbirliği
- Yeni malzeme ve teknolojilerden faydalanma arzusu
- Sektördeki firmalar arasında dayanışma sağlanması
- Üniversitelerin Ar-Ge alanındaki desteği

Nalça, sunumunun geri kalan kısmında, mesleki yaşamının üçüncü safhasında faaliyetlerine devam ettiği Terminal markası olarak geliştirdikleri sergileme sistemlerinden örnekler gösterdi.







Panelin ikinci bölümünde serbest tasarımcı Tamer Nakışçı, Kale grubu için geliştirdiği ödüllü tasarımı Cube&Dot'ın iki yıllık proje geliştirme sürecini ve uygulama safhasını bir film ve görseller eşliğinde aktardı.

Nakışçı'nın ardından söz alan Cameks firmasının tasarımcı ortağı Nagehan Kılıçarslan, "Suyun Gizemi" teması altında gerçekleştirdiği cam lavabo tasarımlarından örnekler sundu.



Günün son konuşmacısı, MG Design'ın ortağı Seyman Çay idi. Çay sunumunu, Sola firması için geliştirdiği, Türkiye ve yurtdışından pek çok ödüle sahip olan lazer ölçme aleti projesi üzerinden gerçekleştirdi



Panel, soru-cevap seansı ile sona erdi.