Yargı, Altındağ’da Rantsal Dönüşüme İzin Vermedi



Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Altındağ Örnek Mahallesi sınırları içerisinde bulunan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca riskli alan ilan edilen yaklaşık 5 hektarlık ve 10.3 hektarlık alanlara ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ve bu planın dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin; 1/100000 ölçekli nazım imar planına ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'ne aykırı olduğunu belirterek, iptaline karar verilmesi için dava açmıştı.

Ankara 18. İdare Mahkemesi, bilirkişi raporunu esas alarak kamu yararına, planlama ilkeleri ve şehircilik esaslarına uygun olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etti.

Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Kentsel dönüşüm altında özgün kent dokusunu yok eden plan değişiklikleri iptal edilmiştir. Bölgede yaşayan insanlar yerinden edilmiş, tarihi doku ve özgün mimari yapılar çöküntü haline getirilmiştir. Yapılar yangınlarla da karşı karşıya kalmıştır. İçinde oturulamayacak yapılar yüksek fiyatlarla Suriyeli mültecilere kiralanmıştır. Yargı, kentsel dönüşüm adı altındaki rantsal dönüşüme izin vermemiştir. Hukuk mücadelemizin sonuç verdiğini görmek sevindiricidir. Mücadelemizin haklılığı yargı nezdinde bir kez daha ortaya konmuştur.” dedi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Yüksek emsallerle özgün kent dokusu bozulmuştur
Candan, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun değerlendirildiği karar gerekçesine de değindi.

Candan, yer alan “Örnek Mahallesi 9951 ada 1 ve 3 parsel ile 9953 ada 1 parselde yapılan 1/5000 ölçekli dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar ve 1/1000 ölçekli uygulama imar plan değişiklikleri, üst ölçekli planlar olan 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı ve 1/100.000 ölçekli 2038 Yılı Ankara Çevre Düzeni Planına kullanım kararı açısından uygun olduğu anlaşılmakla birlikte, üst ölçekli plana dair açıklama raporundaki planlama stratejileri ile uyuşmadığından planların kademeli birliktelik ilkesine aykırı olduğu, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26/4 maddesi'nde, kat adedi veya bina yüksekliğini artıran imar planı değişiklikleri, yörenin yerleşim özellikleri, dokusu ve kimliği dikkate alınmak suretiyle, şehrin veya alanın yakın çevresinin silueti, yapıların güneşe göre cephesi ve yönlenmesi özelliklerini olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde plan değişikliği yapılacağı belirtilmesine karşın, dava konusu plan değişiklikleri ile planlanan alanın yakın çevresindeki konut alanlarında kat yükseklikleri 4-5 kat iken, bu alana zemin+9 kat ile yani 10 kat verilmesinin yerleşik dokuya uygun olmadığı, dava konusu 1/1000 ölçekli plan değişikliğinde önerilen konut alanlarına mevcutta E:0.74'den, E:2.00'a çıkarılarak, plan notlarında kamuya ayrılan alanların emsal hesabına dahil edilmesi ile gerçek emsalin E:2.72 değerine çıkarılarak mevcut imar hakları 3,7 kat arttırılmak suretiyle yakın çevresinin yerleşik dokusununun bozulduğu, bu durumun kamu yararına aykırı olduğu anlaşıldığından, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde ve dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” ifadelerinin özgün kent dokusunun bozulduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.