Yargı, Siyanüre "Dur" Dedi!



Birgün Gazetesi'nden Olgu Kundakçı'nın haberine göre, Sivas’ın Kangal ilçesindeki Bakırtepe’de Demir Export firmasının siyanürlü altın madenciliğine verilen ÇED Olumlu Kararı’na (Çevresel Etki Değerlendirme Raporu) karşı açılan davada yargıdan bir kez daha yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Bölgede yapılan bilirkişi keşfi ardından Sivas İdare Mahkemesi proje faaliyetinin uygulanması halinde, çevre ve insan sağlığı açısından telafisi güç zararlar doğurabileceği gerekçesiyle ÇED Olumlu kararını durdurdu. Mahkeme, kararında ÇED raporunun flora fauna, bölgenin jeolojik yapısı ve yeraltı suları ile ilgili bölümlerinin eksik olduğuna karar vererek projenin hayata geçirilebilmesi için bu eksikliklerin giderilerek yeni bir ÇED süreci şartı koştu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mahkemenin yürütmeyi durduma kararına itirazı ise  Sivas Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedildi.

‘6 günlük' gözlem raporu

Mahkeme, bilirkişi raporuna atıfta bulunduğu yürütmeyi durdurma kararında, ÇED raporunda bölgenin bitki örtüsüne ilişkin bölümün yenilenmesi gerektiğine karar verdi. Kararda, Bakırtepe’nin florasına ilişkin arazi çalışmasının altı gün içinde toplanan bitkiler ve gözlemlerle sınırlı olduğu belirtildi. ÇED raporu için sadece Haziran ayındaki bitkilerle tüm bitkilerin neredeyse kurumuş olduğu Eylül ayında üçer günlük arazi çalışması yapıldı.  Bakırtepe yamaçlarındaki  ardıç, söğüt ve kavak ağaçlarıyla, bölgede Alevi halkı için kutsal olan ziyaret yerinde yetiştirilen çam ağaçları da ÇED raporunda yok sayıldı. Öte yandan, kararda madene çalışma izni verilmesiyle bitkisel toprağın yok olmasının hemen başlayacağı belirtildi.

Risk değerlendirmesinde yok

Mahkeme kararında, ÇED raporunda Bakırtepe’nin jeolojik yapısına ilişkin yapılan araştırma da yetersiz görüldü. Buna göre, eğimli yerler için erozyon, heyelan ve çığ afetlerine yönelik herhangi bir doğal risk değerlendirmesi yapılmadı. ÇED raporunda depremsellikle ilgili sunulan haritanın ise hiçbir anlamı olmadığı belirtildi. Kararda Bakırtepe’deki bazı su kaynaklarının bölgede faaliyet görecek maden ocağından doğrudan etkileneceği, ancak bununla ilgili yeterli araştırma yapılmadığı belirtildi.

‘Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz’

Diğer yandan Demir Export firasının bölgede madencilik yapabilmek için Eğricek Köyü’nde mera vasıflı  yaklaşık 43 hektarlık bir alanda vasıf değişikliği için yaptığı başvuru Başbakanlık tarafından reddedildi. Dava avukatı Özgür Cenk Karabulut “Mahkeme tarafından Mayıs 2013’te verilen ilk yürütmeyi durdurma kararının üzerinden bir yılı aşkın süre geçti. Bakanlığa ilk yürütmenin durdurulması kararından   sonra firmanın bozduğu arazileri düzeltmesi ve tel örgüleri kaldırması talebinde bulunmamıza rağmen bölgede halen firmanın çektiği tel örgüler bulunuyor. Firma şu anda faaliyet yürütmese de bölgede şantiyesi bulunuyor. Çektiği tel örgüler ise hayvancılık faaliyetlerini engelliyor. Bu nedenle konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız” dedi.

Ne olmuştu?

Bakırtepe Çevre Platformu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, meslek odaları ve sendikalar tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı açılan davada mahkeme, bölgede proje faaliyetlerinin başlamasının telafisi güç zararlar doğruabileceği gerekçesiyle ÇED olumlu kararını Bakanlığın savunması alınana kadar Mayıs 2013’te durdurmuştu. Bakanlığın ve şirketin savunmalarını yetersiz bulan mahkeme, Temmuz 2013’te keşif ve bilirkişi incelemesi yapılana kadar ikinci kez yürütmeyi durdurdu. Bilirkişi keşfi incelemesi ardından verilen son yürütmeyi durdurma kararıyla ÇED Olumlu kararı üçüncü kez durdurulmuş oldu.