Küratör Marilyn McCully: Picasso'yu Keşfe Hazır Olun



'Picasso İstanbul'da sergisinin küratörü Marilyn McCully: Bu sergide başyapıtlar yok, bu Picasso'yu keşfetme sergisi. İzleyiciler farklı bir Picasso'yla karşılaşacak.

'Picasso'nun İstanbul'a geleceği gün'e doğru geri sayım başladı. 24 Kasım'da Sakıp Sabancı Müzesi'nde açılacak 'Picasso İstanbul'da' sergisinin mimarları da bir süredir İstanbul'da harıl harıl çalışıyor. Picasso uzmanı Marilyn McCully de İstanbul'daki hummalı çalışmanın baş kahramanlarından. Serginin küratörlüğünü Picasso'nun torunu Bernard Ruiz-Picasso ile yürüten McCully, aynı zamanda sergi kataloğunun yazarlarından birisi. Bugüne dek birçok Picasso sergisine ve sanatçı hakkında kitaba imzasını atan McCully'yi, son aşamasına gelinen hazırlık çalışmalarından 'alıkoyarak' bir söyleşi yapma imkânı bulduk.

Serginin hazırlık sürecinde yaşadıklarınızdan bahseder misiniz?
Ben işin içine girmeden çok önce hazırlıklara başlanmıştı. Ben serginin konseptinin oturtulması ve hazırlanmasıyla ilgili görevlendirildim. Ayrıca sergi kataloğunun içeriğiyle ilgili çalıştım. Bütün bu süreçte karşılaştığımız ve serginin karakteri üzerinde belirleyici rol oynayan en önemli unsurlar, topladığımız eserleri böyle bir müzede sunmaktı. Sanıyorum ve umuyorum ki başarılı olduk.

Müzenin yapısının bu denli belirleyici olan etkisi nedir?
Burada orta katta çok güzel bir salon var ve biz bu salona Picasso'nun geç dönem işlerini koyduk. Yani sergi üst kattan başlıyor, sonra en alta iniyorsunuz ve orta katta son buluyor. Bu alışılmışın dışında bir sıra, ancak yapıtların gerektirdiği buydu. Yerleştirmenin en güzel yanı sergiyi gezdikten sonra size yeni fikirler veriyor olması.

Bu sergiyi ayrıcalıklı kılan, daha önce açılan Picasso sergilerinden ayrı bir yere koyabileceğimiz yanları var mı? Elbette Türkiye için çok özel bir sergi olduğu kesin ama...
'Picasso İstanbul'da' başyapıtları içeren bir sergi değil, daha çok Picasso'yu keşfetme sergisi. Onun dünyasına, düşüncelerine, çalışmalarına giden bir yol. Bu çok özel bir durum. Burada onun farklı araç ve malzemelerle ürettiği yapıtları sergileniyor. Çizimleri, boya resimleri, seramikleri, halıları... İzleyiciler kitaplarda bulamadıkları bir Picasso ile karşılaşma şansı bulacaklar. Ben bir Picasso uzmanı olarak bu sergide daha önce hiç karşılaşmadığım yapıtlarla karşılaştım. Bunun nedeni de serginin büyük oranda aile koleksiyonundan alınan yapıtlardan oluşmuş olması. Bunun dışında yine yeni keşfettiğim birçok ayrıntıya rastladım eserler üzerinde ve eminim izleyiciler de kendilerine göre pek çok şey keşfedecekler. Bir diğer önemli nokta da halıların sergileniyor olması. Biz sergiyi hazırlarken Türkiye için 'tipik' olan nedir diye düşündük ve halı gelenekte çok önemli. Picasso için de gelenek çok ayrı bir yere sahip. Sergide birçok halı var ve bunlardan bir tanesi Picasso'nun atölyesinde yıllarca asılı durmuş.