Yeni Teşvik Sisteminde 'Bölgelere Özel Sektörel Destek' Verilecek
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün,
teşvikleri bölgesel ve sektörel olarak yeniden düzenleyen yeni teşvik sisteminin
2 hafta içinde geliştirilmiş olacağını bildirdi. Ergün, Türkiye'nin krizden
çıkış istikametinde ilerlediğini söyledi. TRT Türk'e konuk olan Bakan Ergün,
krizde Türkiye'nin dibi görüp görmediği konusunda 2 farklı değerlendirme
bulunduğunu ifade etti.
Ekonomik verilere yıllık bakıldığında başka, aylık bakıldığında başka türlü
sonuç elde edildiğini belirten Ergün, bu durumun sanayide üretim ve kapasite
kullanım oranlarında açıkça görüldüğünü kaydetti. Sanayi üretiminde, 2008 yılı
Mart ayının yüzde 20 altında, ancak bu yılın Şubat ayının yüzde 13 üzerinde
bulunulduğunu vurgulayan Ergün, şöyle devam etti:
"Demek ki sanayi üretimi açısından baktığımızda Şubat'ta bir dip yapmışız,
Mart, Nisan itibariyle çıkışa başlamışız. Bu çıkışın yeni verilerle devam
edeceğini öngörüyoruz. Mayıs ayı endeksleri yayınlandığında bunları göreceğiz.
Nisan, Mayıs, Haziran ayı, artışlarla kendisini gösterecek. Merkez Bankası
Başkanının konuşmaları da bunu teyit eder nitelikte. Uluslararası gelişmelerde
büyük yıkımlar, dalgalanmalar, yeni büyük olaylar olmazsa son çeyrekte küçülme
rakamları yerine, büyüme rakamlarına geçmiş olacağız. Son çeyrekle birlikte daha
sağlıklı noktaya geleceğimizi söyleyebiliriz. Ekonomik aktörlerin büyük
bölümünün bugün itibariyle iyimserler arasında görüyoruz.
Türkiye, bu krizden çıkış istikametinde ilerlemektedir. Herkes buna katkı
yapmalıdır. Kötümser yorumların ekonomiye katkısı yok. Elbette tedbirli
olmalıyız, (Oh rahatladık, bundan sonra istediğimizi yapalım, istediğimizi
söyleyelim) sonucu da çıkmasın bunlardan. Tedbirli olmak, başka rakamları da
beklemek durumundayız. Rahatlama ve gevşeme noktasında olmayız ama kötümser de
olmamalıyız. İyimser olalım derken, (Dünya da bizde kurtulduk, ne güzel
oynayalım) havasında olmamalıyız. Tedbirli
olmalıyız."
"Çıkış sağlıklı ve istikrarlı
olsun"
Çıkış sürecinde zaman zaman yukarı noktalarda bazı kırılmalar da
yaşanabileceğini dile getiren Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, burada çıkışın
istikrarlı ve sağlıklı yürümesinin önemli olduğunu kaydetti. Ergün, "Çok hızlı
düştük, çok hızlı çıkarız diye beklenmemeli. Çok hızlı düşmenin çok hızlı çıkışa
yol açacağı çok sağlıklı bir beklenti değil. Bırakın sağlıklı, istikrarlı ve
güvenli bir çıkışla yola devam edelim. 2008'in Şubat, Mart ayındaki üretim
düzeyine daha uzun bir dönemde ulaşalım önemli değil. Ama istikrarlı ve sağlıklı
olalım" dedi.
Bu krizin 2001 krizi gibi Türkiye'nin kendi iç sorunlarından
kaynaklanmadığının da altını çizen Ergün, bugün finans sektörünün de krizden az
etkilenen ülkeler arasında bulunduğunu söyledi. Türkiye'de toparlanmanın da ABD
ve Avrupa'ya göre daha hızlı gerçekleştiğini ifade eden Ergün, bu çıkışa bütün
aktörlerin katkı vermesini istedi. Sanayi ve Ticaret Bakanı, krizi tümüyle
atlatıp eskiye ne zaman döneceğimiz konusunda bir tarih vermenin de sağlıklı
olmadığını belirtti ve "Şöyle bir tahminde bulunsak. (Önümüzdeki yılın Mart
ayında, 2008'in Mart ayının seviyesine geleceğiz desek) bu güvenli bir söz olur
mu? Olmaz, çok gerçekçi de olmaz. Gerçekçi olan çıkış trendini sağlıklı olarak
nasıl sürdürebiliriz, aldığımız tedbirle bunu nasıl hızlandırabiliriz, bunları
ele almak" diye konuştu.
İşsizlik ve istihdam
paketi
Bakan Ergün, işsizlik ve istihdam paketiyle ilgili değerlendirmelerde de
bulundu. İşsizlikte yüzde 5 gibi bir rakamın "makul ve kabul edilebilir"
olduğunu kaydeden Ergün, ancak bu oranın Türkiye'de yüzde 9'lar civarında bir
bantta seyrettiğine dikkati çekti. Türkiye'de, birikmiş işsizliğin de varlığını
sürekli koruduğunu belirten Ergün, işsizlikle mücadelede en önemli argümanın
büyüme hızının artırılması olduğunu vurguladı.
Bu konuda geçiş döneminde bulunulduğunu kaydeden Ergün, şunları söyledi:
"İşsizlik sigortasından yararlanma sürelerini uzattık. Kısa çalışma ödeneğiyle
sektörlere kolaylık getirdik. Şimdi yeni yaklaşımlar da var. Bazı geçici işler
var. Kamuya da hizmet anlamına gelecek ağaçlandırma faaliyetleri. Çevre
Bakanlığı bünyesinde bir takım kamusal hizmetlerde mevsimlik işçi
çalıştırılması. Bunlar kamunun yapabileceği işler. Ne zamana kadar?
Sektörlerdeki üretim potansiyeli yeniden canlanana kadar.
Şimdi bu çıkışla beraber yüzde 16,1'e ulaşmış işsizlik oranının Nisan, Mayıs
aylarıyla birlikte düşüşe geçeceğini düşünüyoruz. Kalıcı olan, insanların bir
sektörde iş sahibi olmasıdır. Türkiye'de en önemli sorunlardan birisi hem iş
bulamamak ama nitelikli insan bulamamak. (Ne iş yaparsın?) diye soruyorsunuz,
(Ne iş olsa yaparım.) (Şunu yapar mısınız?) dediğinizde (Yapamam.) (Ne iş olsa
yaparım demek, elimden bir iş gelmez) demek. Burada mesleki eğitime önem
vermemiz lazım. Şu süreç atlatılana kadar İş Kurumu ve belediyeler vasıtasıyla
ne kadar çok insanı kurslarda, geçici işlerde bloke edebilirsek, işler
düzeldiğinde bunların önemli bölümü kalıcı olarak işe girmiş
olacaktır."
500 bin kişinin istihdamı
Ergün, kamuda 500 bin kişiye istihdam sağlanması kararından vazgeçildiği ve
50 bin kişinin geçici istihdam edileceği yolundaki haberler konusunda da şu
açıklamayı yaptı:
"Bunlar doğru bilgiler değil. Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda (EKK) bunların
hepsi masaya yatırılıyor. Erozyon ve ağaçlandırma da Çevre Orman Bakanlığının
konusudur. Ağaç dikme önerileri de bu çerçevede gündeme geldi. Burada şundan
vazgeçilmiş, bu benimsenmiş gibi bir karar yok. Çevre Orman Bakanlığının erozyon
ve ağaçlandırmayla 500 bin kişilik bir istihdam kapasitesini ortaya koyduğunu
söyleyebiliriz. Bunların hepsi EKK'da masaya yatırıldı. Bunlar üzerinde biraz
daha çalışılması gerekiyor. Henüz bir karara varılmadı. Belki önümüzdeki hafta
ya da sonraki hafta bunlar çıkabilir. Vazgeçilmiş ya da onaylanmış gibi bir
durum yok."
Bir taraftan tüketimi destekleyen tedbirler, bir taraftan üretim üzerindeki
yükleri azaltan tedbirlerin uygulamaya konulduğunu hatırlatan Ergün, özellikle
vergi indirimleriyle piyasanın canlandığını ifade etti. Bunun da üreticiye
yaradığını kaydeden Ergün, 'bu tedbirlerin devam ettirilmesi gerekiyor mu,
başkaca ilave tedbirler gerekiyor mu?' henüz bunların tartışılmadığını bildirdi.
Ergün, "Bu, evet vardır, hayır yoktur denilecek bir konu değil, ayaküstü karar
verilecek bir konu değil. Verileri değerlendirmek, onları analiz etmek lazım. O
veriler ve onların analizi, bunu bizim devam ettirmemizin doğru olduğu
yaklaşımını önümüze koyarsa, ona göre bir karar alınır. Veri analizinden (Hayır,
maksat hasıl olmuştur, gereken hareket sağlanmıştır, bundan sonra kendi
hareketini kendisi sürdürebilecek) noktasında bir sonuç çıkarsa, o zaman o
istikamette bir karara varılmış olur" dedi.
Yeni teşvik
sistemi
Bu krizin ilanihaye sürmeyeceğini de belirten Bakan Nihat Ergün, bundan sonra
işler tamamen normale geldiğinde ne olacağının planlanması gerektiğini söyledi.
Bu çerçevede yeni Teşvik Sisteminin uygulamaya konulacağını anlatan Ergün, yeni
modelin sektörel ve bölgesel teşvikleri devreye sokacağını ifade etti. Yeni
teşvik modelinin Pazartesi günkü EKK'da uzun uzadıya tartışıldığını bildiren
Ergün, yeni sistem için de şunları söyledi:
"Bu sistemde Türkiye'nin her yeri teşvik kapsamında ama hangi ölçüde
yararlanacaklarıyla ilgili yeni kriterler var. Bunların ayrıntısı var ama
netleşmedi. Bazı sektörler, bazı bölgelerde daha çok teşvik görecek, bazı
bölgelerde o sektörler hiç teşvik görmeyecek. Bazı sektörlerde de büyük
yatırımlar özel olarak teşvik edilecek. Büyük yatırımlarla ilgili bir teşvik
modeli var. Diyelim ki otomotiv sektörü. Sektörün hedefleri var. Biz otomotivde
iyi ülkelerden biriyiz. Bu yıl 1 milyonu da geçebiliriz. 1 milyon 100 bine
yaklaşabiliriz. Bu sektörde 2 milyona ulaşmak için 2 yeni otomobil fabrikasına
ihtiyaç var. Bunlardan biri hibrid olabilir. Bu sektörde birisi üretim yaparsa
bunu da istiyoruz, bunu yoğunlaştırılmış teşvik verilmesi gereken bir sektör
olarak görüyoruz. 600-700 milyon dolarlık, yaklaşık 1 milyar dolarlık bir
yatırım gerekiyor. Bu tür büyük sektörlerde özel teşvikler var. Bütün teşvikleri
uygulayabiliriz. Yoğunlaşmış şekilde desteklemek istiyoruz. Bu gibi ciddi
yaklaşımlar getiriliyor. Zannedersem 2 hafta içinde yeni teşvik modeli
geliştirilmiş olacak. Büyük yatırımlar, yine uzay teknolojisinde birisi yatırım
yapmak istiyor, bizim de ihtiyacımız var, buna yoğunlaştırılmış teşvikler
getiriliyor, istihdam yüklerinin karşılanması, enerji, arsa tahsisi, diğer
teşvik unsurları yoluyla."
Teşvikte geçişlerin de çok önemli olduğuna işaret eden Bakan Ergün, yeni
sistemde bölgeler arasında haksız rekabete yol açacak geçişlere ilişkin bazı
parametrelerin yumuşatıldığını bildirdi. Ergün, "Gaziantep- Kahramanmaraş
tartışmasında yaşananlar bu modelde yaşanmayacak. Kişinin tekstil fabrikasını
Gaziantep'ten söküp, Kahramanmaraş'a kurmasına gerek kalmayacak. Sürelerde de
esneklik olacak. Bazı bölgelerde 5 yıl süreli teşvik uygulaması olacak. Bazı
bölgelerde 10 yıl süreli olacak" açıklamasında bulundu.