Foto (soldan sağa): Fırat İçmeli, Ayşe Miray Şen, Fulya Koçak ve Wolfgang Ansel
Ana sponsorluğunu ve Türkiye organizasyonunu Onduline Avrasya'nın üstlendiği 4. Uluslararası Yeşil Çatı Kongresi'nin destekçileri arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yanısıra Türkiye ve yurtdışından çok sayıda sivil toplum kuruluşu ile sektör örgütü de yer alıyor. Türkiye ve dünyadan yeşil çatı uzmanları, tasarımcılar, mimarlar ve yerel yönetim temsilcilerini İstanbul'da buluşturacak kongre, ilk kez Almanya dışında bir kentte düzenlenecek olmasıyla da dikkat çekiyor.
"Başarı için politik destek çok önemli"
Onduline Avrasya Genel Müdür Yardımcısı Fulya Koçak, Onduline Avrasya Pazarlama Müdürü Fırat İçmeli ile Onduline Avrasya Sürdürülebilir Büyüme Koordinatörü ve 4. Uluslararası Yeşil Çatı Kongresi Koordinatörü Ayşe Miray Şen'in de katıldığı toplantıda konuşan Uluslararası Yeşil Çatı Derneği (IGRA) Direktörü Wolfgang Ansel, dernek olarak ana hedeflerinin yeşil çatı standartlarının ve politikalarının doğru oluşturulması ve uygulanmasını sağlamak olduğunu söyledi. Çevresel kaygılarla yeşil çatı dönüşümüne 1980'li yıllarda başlayan Almanya'da standartların oluşumu ve politikaların belirlenmesi konularında önemli çalışmalar yapıldığına işaret eden Ansel; "Standartların belirlenmesi çok önemli; çünkü bu sayede süreç doğru uygulamalarla başlayabildi. Böylece yerel yönetimler de yeşil çatı uygulamalarını teşvik etmeye başladılar ve örneğin inşaat projelerinde 'şehirden aldığın kadar yeşil alanı geri ver' gibi uygulamalar benimsenebildi" dedi. Bir önceki kongrenin Hamburg'ta gerçekleştiğini ve kentin yeşil çatı politikasının da bizzat vali tarafından 40 farklı ülkeden gelen katılımcılar huzurunda açıklandığını anımsatan Ansel, başarılı olabilmek için politik desteğin önemine vurgu yaptı ve şunları söyledi:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 4. Uluslararası Yeşil Çatı Kongresi'ne verdiği destek, bu anlamda bizim için çok önemli. İstanbul, iki kıtayı birleştiren özel konumu ve taşıdığı potansiyele bakıldığında, yeşil çatıların modern mimari konseptleri ve şehir planlama çözümleri ile ilişkisinin tartışılması bakımından çok uygun bir lokasyon oluşturuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteği, kongrenin hedefleri ile de birebir örtüşüyor".
"İstanbul'da da bu yönde bir hassasiyet olduğunu görmek çok güzel"
Yeşil çatılarla ilgili yayımlanmış kitapları da bulunan, konuşmacı olarak da Avrupa’dan Amerika ve Asya’ya kadar birçok farklı ülkeyi deneyimleme şansı bulan Ansel, "Ne yazık ki birçok dünya şehri iklim değişikliğinin tetiklediği sorunlar, ısı adaları oluşumu, yağmur suyunun nasıl geri kazanılacağı gibi benzer problemler yaşıyor. Bu noktada en büyük avantajımız, yeşil çatı sistemlerinin herhangi bir ülkede herhangi bir şehre kolayca uyarlanabilir olması. İstanbul'da da bu yönde bir hassasiyet olduğunu görmek çok güzel. Kongrenin en önemli amaçlarından biri, dünya genelinde yeşil çatı çözümleri için ayrılan bütçeleri ve yapılan iyi örnekleri paylaşmak ve İstanbul'un bunları kendine nasıl adapte edebileceğini ortaya koymak olacak" diye konuştu.
Hamburg'ta, yeşil çatı uygulamalarının geliştirilmesini desteklemek, bu konudaki bilinci yaygınlaştırmak ve gönüllülüğü teşvik etmek adına önümüzdeki 5 yıl için 3 milyon euro civarında bir bütçe ayrıldığını belirten Ansel, "Hamburg çatılarının yüzde 2'si yeşil çatı; bu da 800 bin metrekare gibi bir ölçeğe karşılık geliyor. İstanbul'a gelirken uçaktan birçok düz çatı gördüm; bu anlamda İstanbul'un potansiyeli çok daha fazla" dedi. Gerçek anlamda bir bilgi paylaşımından bahsedebilmek için yüzyüze görüşmenin önemine dikkat çeken Ansel, Türkiyeli uygulamacıların büyük ölçekli AVM ya da karma kullanım projelerinde kazandıkları deneyimi de kongre aracılığıyla diğer katılımcılara sunabileceğine işaret etti.
Kongrenin, sadece bilimsel sunumların yapıldığı bir buluşma olmasını istemediklerine de vurgu yapan ve katılımcıların pratik uygulamaları da deneyimleyebilecekleri bir organizasyon düzenlemeyi hedeflediklerini kaydeden Ansel; kongre içeriğinin bu doğrultuda şekillendirildiğini de sözlerine ekledi.
Kongre, farkındalığı arttıracak
4. Uluslararası Yeşil Çatı Kongresi Koordinatörü Ayşe Miray Şen de bu yılki teması 'doğayı çatılarda keşfedin' olan kongrenin İstanbul'da düzenlenmesinin önemi üzerinde durdu. İstanbul'un bir kentsel dönüşüm süreci yaşadığına ve 'yeşil çatı' sektörünün de henüz gelişme aşamasında olduğuna değinen Şen, "Bu anlamda bir farkındalık yaratmak ve artan bilgi kirliliğinin önüne geçmek düşüncesi, İstanbul'un seçilmesinde öne çıkan kriterler oldu" dedi. Son yıllarda ölçek anlamında dikkat çeken bazı projelerinin İstanbul'da gerçekleştirildiğini anımsatan Şen; ancak hala yeşil çatıları destekleyen bir politika oluşmadığını, bu nedenle 'farkındalık' yaratmanın çok önemli olduğunu söyledi.
'Sistem Ondugreen' markasıyla 2003 yılında Türkiye’yi ilk defa yeşil çatı sistemiyle buluşturmalarından 2013 yılına kadar sektörün ciddi bir ivme kaydettiğini belirten Onduline Avrasya Genel Müdür Yardımcısı Fulya Koçak ise yeşil çatı uygulamalarının 500 bin metrekarelik bir ölçeğe ulaştığını açıkladı. İstanbul'da kişi başına düşen yeşil alan miktarının 1,5 metrekare olduğunu ifade eden Koçak, "Şehirler kalabalıklaşıyor ve yeşil alanlar da azalıyor. Önümüzdeki dönemlerde yeşil çatı uygulamalarının daha da artacağını düşünüyoruz" diye konuştu.Dünyadan ve Türkiye'den başarılı örnekler, kongre programında
Türkiye’de henüz yeni yeni tanınmaya ve merak uyandırmaya başlasa da yeşil çatılar, 1970’li yıllardan bu yana Avrupa’nın gündeminde. Özellikle Almanya, yeşil çatı uygulamalarının en yaygın olduğu ülkelerin başında geliyor. 4. Uluslararası Yeşil Çatı Kongresi katılımcıları, dünyanın birçok ülkesinden başarılı yeşil çatı projelerini, bu projelerin yaratıcılarından dinleme fırsatı bulacaklar.
Bosco Verticaleİtalya’da yüksek bina konseptinin öncülerinden Bosco Verticale, Türkçe’de ‘Dikey Orman’ anlamına geliyor. Gökyüzüne doğru yükselme ve uçma hayalinin somutlaştığı bu proje Laura Gatti imzasını taşıyor. 2014 yılında Uluslararası Yüksek Bina ödülünün de sahibi. Bosco Verticale projesinde 119 ve 87 metre yükseklikte, 8 bin 900 metrekare teras alanı bulunuyor. Yükseklikleri 3 ve 6 metre arasında değişen 900 ağaç yapıda yer alıyor. Laura Gatti Studio’nun Kurucusu Laura Gatti, tasarımcıların biri olduğu bu inanılmaz projeyi İstanbul’da anlatacak…
Singapur’un Garden City şehrindeki Marina Bay Sands Otel, 200 metre yüksekliğindeki üçlü kuleleri ve görkemli Sands SkyPark ile birleşen mimarisiyle dünyanın en büyük konsolunu oluşturuyor. Otelin 9 bin 900 metrekarelik yeşil alanında gözlem kulesi, bahçeler, koşu yolları, restoranlar ve sonsuzluk havuzları bulunuyor. Projede, 250 ağaç ve 650 farklı çeşitte bitki yer alıyor. Yeşil çatı kavramına özel bir tasarım ve teknolojik mükemmelliği katıyor. Marina Bay Sands Otel’in tasarım ekibinde yer alan Jaron Ludin, hem bu proje hem de dünyanın farklı coğrafyalarında edindiği mimari deneyimleri ile İstanbul’da olacak…
United World CollegeErmenistan’ın Dilijan Şehrinde bulunan ve 2014 yılı sonunda tamamlanan United World College Projesi de yeşil çatılar konusunda heyecan uyandıran projelerden bir tanesi olarak dikkat çekiyor. Dağlık Dilijan Milli Parkı’na sınırda bulunan yapının yeşil cepheleri ve yeşil çatıları bitkilerle kaplı. Kütüphane, laboratuar, tiyatro ve eğitim alanları ile uluslararası öğrenci platformlarının da ilgisi üzerine çekmeyi başaran bir proje. United World College projesini tasarlayan Tim Flynn Mimarlık’ın Kurucusu Tim Flynn da kongrede bir konuşma yapmak üzere İstanbul’a geliyor.
Zorlu CenterYeşil çatı uygulamasındaki en yeni örnek Zorlu Center Projesi… 2013 yılında tamamlanan Zorlu Center, 72 bin metrekarelik çatı alanıyla Avrupa’nın en büyük yeşil çatısına sahip proje unvanını da elinde tutuyor. Projenin yeşil çatı alanlarında 200’ü aşkın İstanbul’un iklimi ile uyumlu yöresel bitkiler, çiçekler ve 68 farklı ağaç türü yer alıyor. Zorlu Center projesini Murat Tabanlıoğlu ile birlikte tasarlayan Emre Arolat da kongrede bir sunum gerçekleştirecek.