Yeşil Yol Karadeniz’i Yoldan Çıkaracak



WWF tarafından yapılan açıklamda, Doğu Karadeniz’deki yaylaları geniş, asfalt yollarla birbirlerine bağlamayı hedefleyen ve yaklaşık 2 bin 600 km uzunluğunda olacağı tahmin edilen Yeşil Yol projesinin bölgenin özel doğasını ve yaban hayatını riske atacağı ifade edildi. Bu riskler yol çalışmaları sırasında doğaya verilecek zararla sınırlı değil. Asfaltla kaplanıp genişletilecek yollar, 40 farklı noktada turistik tesis inşaatlarına ve beraberinde ciddi bir yapılaşmaya da yol açacak. Yolların böldüğü yaşam alanları yaban hayvanlarının hayatta kalma mücadelesini de zorlaştıracak. Önemli bitki türlerinin geleceğini tehlikeye atacak.

Tehdit altındaki 35 “sıcak nokta”dan biri

Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’ni de içine alan Kafkasya, WWF’in belirlediği 200 Küresel Ekolojik Bölge arasında yer alıyor. Bölge aynı zamanda, yeryüzünün en zengin biyolojik çeşitliliğine sahip, ancak tehdit altındaki 35 “sıcak nokta”sından biri. Dünya Gazetesi'nden Didem Eryar Ünlü'nün haberine göre, WWF; Karadeniz’in sarp coğrafyasında yüzlerce kilometre uzunluğunda ve onlarca metre genişliğinde bir yol ağı açmanın, devasa kazı ve dolgularla hektarlarca orman arazisi, mera ve binlerce ağacın yok olmasına neden olacağını ifade ediyor. Rize’deki Ayder Yaylası, Trabzon’daki Uzungöl ve bölgedeki HES projeleri için açılan yollar bunun en bilinen örnekleri. Doğal yaşam alanlarının yol ağlarıyla ve turistik tesislerin başı çektiği yerleşim bölgeleriyle parçalara bölünmesi de başta büyük memeliler gibi geniş alanlara ihtiyaç duyan yaban hayvanlarının ve kuşların yaşamını tehdit edecek. Hayvanların üremeleri, doğal alanlar arasında geçiş yapmaları, beslenme ve barınma alanları bulmaları zorlaşacak, insanlarla çatışmaları artacak.

“Yöre halkı gelirden pay alabilmeli” “Karadeniz’in kitlesel turizme kapılarını açması bölgenin özelliğini yitirmesine neden olacak ve önemli bir ekonomik ve ekolojik değer zarar görecek” açıklamasında bulunan WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Sedat Kalem konuyla ilgili şunları söylüyor: “Doğu Karadeniz, bu haliyle de önemli bir doğa turizmi bölgesi. Bölgeye gelen turistleri, bozulmamış doğanın içinde birkaç gün geçirmek ve kentte bulamadıkları mütevazi ve samimi konaklama koşulları mutlu etmeye yeter. Büyük sermaye birikimi gerektirmeyen bu turizm yatırımları yöre halkının da gelirden pay almasını sağlıyor. Samsun’dan Hopa’ya, Karadeniz yaylalarını birbirine bağlayacak projenin bir bütün halinde sosyal, ekonomik ve ekolojik etkileri değerlendirilmiş midir? Doğu Karadeniz Master Planı kapsamındaki Yeşil Yol projesi ve Master Planı hangi bilimsel gerçekler ışığında hazırlanmıştır? Bu iki sorunun yanıtını merak ediyoruz.”

Nesli tehlike altındaki türlere ev sahipliği yapıyor

Kafk asya, son buzul çağından bu yana görece el değmemiş doğal ekosistemlere sahip. Doğu Karadeniz dağları ikisi küresel, 80’i Avrupa ve 214’ü ulusal ölçekte olmak üzere toplam 296 tehlike altındaki bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Küresel göç yolları üzerinde yer alan bölge aynı zamanda bir Önemli Kuş Alanı. Projenin yapılacağı alan aynı zamanda Avrupa’da bulunan 100, Türkiye’de bulunan dokuz Sıcak Orman Noktası’ndan ikisini içeriyor. Orman Sıcak Noktaları biyolojik çeşitliliğin yüksek olduğu, nadir ve nesli tehlike altındaki türlere, bozulmamış yaşam alanlarına ev sahipliği yapan, dış baskı ve tehditlere duyarlılığı fazla yerlerdir.

Yapılaşma ve sıradanlaşmayı getirecek

“Kitle turizminin yöre halkına ve doğaya bir katkı sağlamayacağı, yapılaşmayla beraber sıradanlaşmayı da beraberinde getireceği açık” diyen WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak ise, “Yaylalara gelen turistin yıldızlı oteller değil yayla görmek istediği unutulmamalı. Buraya ilgi duyan turistlerin özlemi, kentte gördükleri binalar, herhangi bir beş yıldızlı oteldeki konfor değil. Yeşil Yol projesi hayata geçirilirse Karadeniz kendine has özelliklerini yitirecek. Gelişen sürdürülebilir turizm çalışmaları darbe alacak. Bölgedeki mevcut yolların basit iyileştirmelerle daha kullanışlı hale getirilmesi, eğer varsa, bölgedeki insanların talebini karşılamaya yeter” diyor.