Gaziantep'in Nizip ilçesinde, Birecik
Barajı kıyısında bulunan Zeugma Antik Kenti, yapımı
süren koruganla (koruma çatısı) farklı bir görünüme kavuşacak. 1990'lı yıllarda,
Birecik Barajı'nda su tutulmaya başlanması üzerine bir bölümünün su altında
kalacak olması dolayısıyla dünya arkeoloji çevrelerinin ve kültürel mirasa
duyarlı kişi, kurum ve kuruluşların ilgi odağı olan Zeugma Antik Kenti,
koruganlı yeni çehresi, devam eden kazılarla gün ışığına çıkacak villa ve
yapılarıyla ve modern çevre düzenlemesiyle yeniden herkesin ilgi odağı olacak.
Antik kentin korunarak turizme kazandırılması
için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen
''Zeugma Arkeoloji Projesi'' kapsamında yürütülen korugan
inşası, kazı, restorasyon ve konservasyon çalışmalarıyla Zeugma Antik Kenti,
binlerce turisti ağırlamaya hazırlanıyor. Ankara Üniversitesi Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Kutalmış Görkay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, antik kentte bu yıl,
Dionysos ve Danae villalarının bulunduğu alanı dış etkilerden koruyacak
koruganın yapımına öncelik verdiklerini, ayrıca küçük çaplı kazılar, restorasyon
ve konservasyon işleri yaptıklarını söyledi.
Zeugma Antik Kenti'ndeki
yapıların kireç taşından inşa edilmeleri dolayısıyla çok kısa sürede ve kolay
bozulabildiğine dikkati çeken Görkay, ''Bu nedenle önceki yıllarda olduğu gibi
bu yıl da antik kentteki kalıntıların korunması konusu önceliğimiz oldu'' dedi.
Görkay, ihale bedeli 1 milyon 369 bin 506 lira olan ''Gaziantep Zeugma
Antik Kenti Dionysos ve Danae Villaları Üst Örtü Yapım İşi''nin bu ayın
sonuna kadar tamamlanacağını belirterek, ''2011 yılında, Zeugma'yı ziyaret
edecek turistler yapının dışındaki hava koşullarından etkilenmeden mozaikleri ve
freskleri bulundukları yerde rahatlıkla izleyebilecekler. Ziyaretçiler 10 ya da
12 mozaiği yerinde görebilecek. Ziyaretçiler bizim belirleyeceğimiz güzergahı
takip ederek, eserlere bir zarar vermeden yerleşim yerini gezebilecek'' diye
konuştu.
Antik kentteki
çalışmalar
Görkay, yapılması gereken
daha çok iş olduğunu, Zeugma Antik Kentinin bulunduğu alanın kamulaştırılmasının
bu işlerin en önemlisi olduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi:
''Bu yılki çalışmalarımıza Temmuz ayı başında
başladık. Çalışmalarımızı Ağustos ayının sonunda, aşağı yukarı Eylül ayının
başlarında sona erdireceğiz. Bu yıl öncelikle koruma çatısı üzerinde durduk.
Arkeolojik kazılarımız, Dionysos ve Danae evleri içindeki sütunların, mimari
dokunun, mozaiklerin ve fresklerin korunması amacıyla restorasyon ve
konservasyon çalışmalarına devam edilecek. Şu anda bu işler için bir proje
hazırlığı başladı ve bu yılın sonunda bitecek. Biz Zeugma Antik Kenti'ndeki
evlerin bulundukları ortamda görülebilmesini sağlamayı amaçlıyoruz. Antik kente
gelenlere Zeugmalılar'ın yaşantılarının geçtiği evleri göstermek istiyoruz.
Amacımız Zeugma Antik Kenti'ndeki kamu yapılarını, mezar yapılarını ve kutsal
alanları gösterebilmek, bununla ilgili de kazı çalışmalarımız devam ediyor.''
Prof. Dr. Kutalmış Görkay, çalışmalarının çok
büyük bölümünü Kültür ve Turizm Bakanlığının sağladığı kaynakla
gerçekleştirdiklerini, projeye katkıda bulunan kimi kurum ve kuruluşlardan da
küçük ayni destekler aldıklarını bildirdi. Gelecek yılki çalışmalarında önceliği
''Muzolar Evi'' adını verdikleri villada gerçekleştirecekleri çalışmalara
vereceklerini ifade eden Görkay, çok iyi korunduğunu belirttiği bu villayı gün
ışığına çıkarmayı, sonraki yıllarda bu villa için de korugan yaptırmayı
düşündüklerini anlattı.
Dünden bugüne Zeugma
Zeugma Antik Kenti yerleşim alanına Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
tarafından yerleştirilen tanıtım panosunda, kente ilişkin şu bilgilere yer
veriliyor:
''Zeugma kenti, M.Ö. 300'de Fırat
Nehri kıyısında Selevkos Kralı Slevkos Nikator tarafından kurularak, Selevkeia
Euphrates olarak adlandırıldı. M.Ö 64 yılında Romalılar tarafından zapt edilen
kentin adı ''geçit'', ''köprü'' anlamına gelen Zeugma olarak değiştirilerek,
Romalı komutan Pompeius tarafından Kommagene Kralı 1. Antiokhos'a hediye edildi.
Zeugma, Kommagene Krallığının büyük kentinden biri oldu. 5 bin askerden oluşan
IV. Roma lejyonu Scythia M.S. 66 yılından itibaren Zeugma'da konuşlandı. Zeugma
M.S. 2. yüzyıldan 3. yüzyılın ortalarına kadar altın çağını yaşadı. M.S. 256
yılında Sasani Kralı 1. Şapur Zeugma'yı yakıp yıktı. Zeugma'da yapılan kazılarda
Sasani yangınının izleri mozaiklerin üstünde açık seçik görülüyor. Bu tarihten
sonra Zeugma zenginliğini kaybetmesine karşın Geç Roma ve Erken Bizans dönemi
süresince de varlığını sürdürdü. Antiochia'dan Çin'e uzanan İpek Yolu Zeugma'dan
geçmekteydi. Fırat Nehri üzerinde sallardan yapılan bir köprü mevcuttu. Zeugma
ticari, stratejik ve kültür kültür merkeziydi.
Kurtarma kazıları
1992-2000 yılları arasında West Avustralya Üniversitesi, Anadolu Araştırmaları
Fransız Enstitüsü ve Nantes Üniversitesi ile Berlin Üniversitesi'nin katılımıyla
Gaziantep Müzesi başkanlığında yapıldı. Bu çalışmalarda Fırat manzaralı
teraslarda, tabanı rengarenk mozaik, duvarları fresk, oda içleri mobilya ve
heykelciklerle süslü villalar, hamamlar, forum ve arşiv odası bulundu.
Zeugma B bölgesinde 2000 yılında GAP Bölge İdaresi Başkanlığı'nın
organizasyonuyla çok uluslu acil kurtarma kazıları yapıldı. Bu kazılar Packard
Humanities İnstitute (PHI) tarafından maddi olarak desteklendi. Bu çalışmalarda
Gaziantep Müzesi Arkeoloji ekibiyle birlikte Oxford Unite, Nantes Üniversitesi,
Zeugma Girişim Grubu ve CCA restorasyon ekibi yer aldı.
Kurtarma
kazıları bittikten sonra kazılar, Gaziantep Müzesi başkanlığında Nantes
Üniversitesi ve Bern Üniversitesi arkeoloji ve eskiçağ tarihi bölümlerinden
arkeolog ve tarihçiler tarafından yapıldı. 2005 yılında Bakanlar Kurulu kararı
ile kentin bilimsel kazıları Ankara Üniversitesi tarafından üstlenildi. Kazı ve
restorasyon çalışmalarıyla yakın bir gelecekte kent, 'Zeugma Açık Hava Müzesi'
haline getirilecek.''