Zeugma’nın Mühürlerine AB Hibesi

Zeugma’da ortaya çıkarılan 100 bin civarındaki kil mühür baskısının kayda geçirilmesi ve tanıtılması ile ilgili geliştirilen proje için AB’den hibe alınıyor.

Gaziantep Arkeoloji Müzesi Arkeoloğu Mehmet Önal, GAP Bölgesinde Kültürel Mirası Geliştirme Programı çerçevesinde, Turizm ve Turizm Bakanlığı’nın sahipliğinde yürütülecek “Zeugma Kil Mühür Baskılarının Envanterleşmesi ve Tanıtımı Projesi”nin, Avrupa Birliği’nden hibe almaya hak kazandığını belirtti.

Proje çerçevesinde, Zeugma kil mühür baskılarının tümünün tasnif edilip envanterinin yapılması, kopyalarının alınması, tanıtılması ve müzede teşhir edilerek, müzeye gelen ziyaretçi sayısının artırılmasının amaçlandığını kaydeden Önal, “Şu an, mozaiklerimiz ve fresklerimizle, ülkemizin en büyüğüyüz, sayısı 100 bini bulan mühür baskılarıyla da dünyanın en büyüğü olacağız” diye konuştu.

Mehmet Önal, proje tamamlandığında mühür baskılarının tamamının envanter defterine kayıtlarının yapılarak bilgisayar ortamına aktarılmış olacağını ifade ederek, “Kil mühür baskıları, bir zamanlar mühürlenmiş papirüs ve deri doküman, mektuplar, noter kontratları ve makbuzlar, para torbaları, gümrük balyaları, şarap küpleri, parfüm şişeleri ve kapıların mühürlenmesinde kullanılan devlet veya özel arşivlerinin günümüze ulaşan kalıntılarıdır. Mühür baskıları, resmi otoritenin veya kişilerin mülkünü veya yetkisini belirtmekteydi. Papirüs belgelere bağlanan mühür baskılarının ayrıca gönderildiği belgede, bazen mührün ayrıntılı tarifi ve gönderenin adı da mevcuttu. Bu mühür baskıları, günümüzdeki imzanın karşılığına geliyordu. Ayrıca gönderilen paketlere bağlanan kil çamurunun mühürlenmesiyle, o paketin alıcıya ulaşana kadar geçecek süre içerisinde açılıp açılmadığının bir tür güvencesiydi. Bu mühür baskıları, aynı zamanda malı teslim alan için de bir tür makbuz alındı olarak işe yarıyor, alınan mühür baskısı da resmi veya özel arşivlerde saklanıyordu. Zeugma kazılarında hem agora arşivi, hem de Poseidon ve Dionysos evlerinde arşivler bulunmuştur” diye konuştu.

DÖNEMİN EYALET BAŞKENTİ ANTAKYA İLE İLİŞKİ

Mühür baskılarının şu ana kadar küçük bir bölümünü incelediklerini belirten Önal, yaptıkları incelemede, Zeugma’nın, dönemin eyalet başkenti olan Antakya ile ilişkili olduğunu belirlediklerini söyledi.

Mehmet Önal, mühür baskılarının bazılarında Antakya şehir tanrıçası Tykhe’nin ve Asi nehrinin tanrısı Orantes’in resimlerinin yer aldığını belirtti.

Dülük Antik Kenti’ndeki Jupiter Dolichenos tasvirli mühür baskılarının ise az sayıda bulunduğunu ifade eden Önal, “Edessa (Urfa) yazılı mühür baskıları ve Carhae’yi (Harran) sembolize eden hilal resimli mühür baskıları da bulunanlar arasındadır. Uzak yerlerden ise Efes, Kıbrıs’ta New Paphos, Afrika’da Apollonia ile ilgili mühür baskıları da bulunmuştur. Bu mühür baskıları, Akdeniz’in Mezopotamya’ya açılan kapısı olan Zeugma’nın, Hindistan’dan gelip, Akdeniz limanlarına ulaşan kervan yolu üzerindeki geçit konumunu vurgulamaktadır” diyerek sözlerini tamamladı.