2010, İstanbul'un tanıtımı anlamında ve İstanbullular için güzel geçti.
Ziyaretçi
25 OCA 2011
İstanbul'un zaten zengin bir kent olduğunu düşünüyorum. Avrupa Kültür Başkenti olmasının getirdiği reklam ve şaşaya ihtiyacı yoktu.
Ziyaretçi
19 OCA 2011
İnsanların ellerinden ev/ arsaları alınarak yerine tarihte orda olmayan bir bina yapılanlar arasında gösterilebiliyorsa, tarihi binalar özgün detaylarını kaybettirilerek, tarihe bambaşka kimliklerle tanıklığa soyunduruluyorsa, üstelik de bu restorasyon çalışmaları, geçmişinde restorasyon tecrübesi hiç olmamış kişilere, ihalede usulsüzlüklerle teslim ediliyorsa, dünyada sadece bir tane olabilen ve büyük mimar tarafından Edirne çevresine göre dizayn edilmiş bir anıt caminin kopyası 'Kültür Başkenti'nin bir semtine monte edilebiliyorsa, vergilerimizle yapılan yeni değerler bile siyasete alet ediliyorsa, düşünce ve yazıları yüzünden veya cumhuriyetin değerlerine saygı duyup sahip çıktığı için, gazeteci- yazar, profesör, askeri okul öğrencisi, -kaldıysa- polis, doktor, rektör, öğretmen; hapislerde çürütülmeye çalışılıyorsa, bir gecede çıkartılan yasalardan toplum bilgi dışı bırakılıyorsa ve sofralarımıza gelen et, domates, patates, mısır, hatta hıyar bile başka kültürlerin bize empozesi ise...; kusura bakmasın kimse ama, 'Kültür Başkenti'nin gölgesi bile olamaz İstanbulumuz...
Ziyaretçi
11 OCA 2011
Hükümet seçim reklamı yapıyor, Kültür Başkenti olabilmiş değiliz, bu kadar kısıtlı etkinlikle Kültür Başkenti olunmaz.
Ziyaretçi
4 OCA 2011
Göstermelik, basit etkinlikleri İstanbul’un hak etmediği kanaatindeyim. Bu süreçte İstanbul’un geleceğine yönelik hiçbir bilimsel projelere yer verilmemiştir.
Ziyaretçi
4 OCA 2011
Aslında kültür ile pek yakınlıkları olmayanların, etkinliklerin getirilerini keşfedince taraftarmış gibi davranmaları "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" deme hakkını bize vermiş ve her şeyi rant gözü ile görenler ile kültürün sonraki kuşaklara taşınamayacağı öngörümüzü kuvvetlendirmiştir.