Ne kadar 3. nesil santral yapılması planlansa da bu sistemde yapılan işler, başıboş bırakılıyor ve arkası takip edilmiyor. Bu nedenle kimseler santralin teknolojisine güvenmesinler. Hele hele deprem bölgesinin yapım için tercih edilmesi ayrı bir vaka. Hayretler içinde izliyorum durumu…

Türkiye gibi, deprem kuşağında olmasına rağmen daha binalarında bile deprem güvenliğini sağlayamayan bir ülkede hem de fay hattı yakınına nükleer santral yapılmamalıdır. Ülkemiz doğal olarak rüzgar, güneş vb. enerjilerden faydalanabilir, nükleer santrale ihtiyacımız olduğuna inanmıyorum. Yapıldığında bakımının yapılacağına ve güvenlik önlemlerinin yeterli düzeyde sağlanacağına da inancım da yok. Durum böyleyken, birilerinin beni ve gelecek çocuklarımın hayatlarını tehlikeye atmaya hakkı yoktur. Yunanistan bile Türkiye’ye santral yapılması konusunda tepkiliyken, “bizim hayatımız tehlikeye giriyor” derken, bizim de bir şeyler yapmamızın zamanının geldiğini düşünüyorum.

hayır hayır hayır!

Yapılmamalıdır. Tüm kaynaklar, alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için kullanılmalıdır.

Önceleri hayır demeyi düşündüğüm bu soruya, şimdi evet demek mantıklı geliyor, neden mi? Felaket bölgesinden yayılan radyasyon "önlenemez bir şeklide" diğer ülkelere ulaşıyor. Peki, bu ülkeler uğrayacakları zararları kanıtlayabilecek (kabul edilecek kriterlerde ölçmenin maliyeti) ve tazmin edebilecekler mi? Can kayıpları - hayat süresinin kısalması, yaşam boyu sürecek eziyetler nasıl tazmin edilecek? Yani çevremizi saran ve tazmin edilemeyecek zararlar verme riski olan santrallerin sefasından başka ülkeler yararlanacak, cefasını da biz çekeceksek, "e o zaman ben de yaparım kardeşim" nasılsa riskten kaçış yok diye düşünmeye başladım. Bu bakış çok içime sinmese de, nükleer tehditlerin tümüyle ortadan kaldırılması ancak gerçek bir çözüm olacaktır demek istiyorum.

Fay hattı yakınında ve deprem riski olan yerlerde yapılmaması kaydı ile...