Önce semti koruyun sonra yıkarsınız. Ama kolay kolay kimse yıkamaz burası tarlabaşı buralarda biz varız.

1966'da mimarlık öğrencisiyken buralarda oturdum. İstanbul'un tüm pisliği (sosyal yaşam ve çevre temizliği) buradaydı. Bugün yanından geçilemiyecek halde olan Tarlabaşı kesinlikle yenilenmelidir.

Koruma kriterleri dikkate alınmayarak (Anıtlar Kurulu'nun onayı alınmış olduğu halde) hazırlanmış olan yenileme projelerinin, bölgenin özgün kimlik, yapılanma şartları ve sokak dokusuna zarar verdiğini düşünüyorum. Hazırlanmış olan projelerdeki, yapı irtifalarındaki kazanımlara yönelik ilave katlar, yeni yapılardaki özgün sokak dokusuna uyuşmayan cepheler bölge kimliğini olumsuz yönde etkileyecektir.

Bir yerleri yenilemek ile oradaki kültürü ortadan kaldırmak kavramlarının birleşmiş olması üzücü. Buralar korunarak topluma kazandırılmalı. İtalya'ya gitmiyor mu bu insanlar bizlerin parasıyla? Hiç mi görmüyorlar oraları. O halde onlar başka çıkarlar peşindekilerden başkaları değildirler...

Çökme tehlikesi taşıyan bu kadar niteliksiz derme çatma binanın nesini koruyacağız? Yeni imar düzenlemesinin estetik yönüne özen gösterilmesi çok önemlidir.

İlk defa bu kadar kapsamlı, çağdaş ve kente yakışır bir iş.