|
Adalı' ressam İsmet Değirmenci, 'Liman' başlıklı sergisiyle Galeri Binyıl'da. Değirmenci metafor olarak toprak, deniz ve gökyüzünü kullanıyor.
Hayat uzun bir yolculuktur denir. Ressam İsmet Değirmenci ise insanın en uzun yolculuğunun, kendi iç dünyasına yaptığı yolculuk olduğunu düşünüyor. İnsanın zaman zaman sığınaklara ihtiyaç duyduğu bir 'yüzleşmeden' bahsediyor Değirmenci. 'Adalı' bir ressam olduğu içinse sığınakları metafor olarak limanlarla anlatıyor. Değirmenci Galeri Binyıl'da açtığı 'Liman' sergisini "Yükümü boşalttığım, yükümü doldurduğum, belki çekip gidebildiğim limanlar..." olarak özetliyor.
İsmet Değirmenci'nin daha önceki çalışmalarında da; ada (toprak), deniz ve gökyüzü üçlemesini yoğun olarak kullandığı görülüyor. Sebebi, Değirmenci'nin Marmara Adası'nda doğup büyümüş olması. Kendisine tanıdık gelen imgeler üzerinde çalışıyor. Dikkat ettiği tek nokta da bu: Kendisine 'ait' olanları kullanmak.
'Kendimin peşindeyim'
"Kendimle olan şeyin peşindeyim" diyen Değirmenci böylece taklitçi olmaktan kaçmak istiyor. Ne kullanırsa kullansın çalışmalarında doğrudan bir nesneyi resmetmiyor: "Benim için çok sıradan olurdu, doğrudan denizi resmetmek, hikâyesini anlatmak." Ancak 'sahiciliğe' de hayli önem veriyor. 'Liman'dan önceki sergisi 'Uzak-Yakın'da da ressam uzak ve yakını belli simgelerle anlatmaya çalışmış. "Sahici değilsen bir süre sonra çöküyor resmin ve sıradan bir beğeniye dönüşüyor." Bunun, çoğu ressamın kaçamadığı bir şey olduğunu düşünen Değirmenci, tehlikenin toplumsal bir beğeniye dönüştüğü zaman başladığını belirtiyor. Değirmenci'ye göre artık yapılan işler yakınlaşmaya başladı: "Ya güncel sanat var ya da yeni bir figüratif resim. Birbirine çok yakın boyayanlar var. Bunlar toplumsal bir beğeniye doğru gidiyor. Satışları kolay oluyor."
Okulda ego şişiyor
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü mezunu İsmet Değirmenci, mezuniyet sonrası okuldan uzaklaşmanın olumlu bir etkisi olduğu görüşünde. Adada yaşamasının kendisine büyük katkısı olduğunu düşünen ressam, "Okulda sanatçı egosuyla yüklenen bir eğitim veriliyor. Mezun olduktan sonra sanatçısın deniyor fakat durum öyle olmadığı için öğrenciler sudan çıkmış balığa dönüyor. Benim adada yaşamam bundan sıyrılmama neden oldu. Bir arınma oldu."
İsmet Değirmenci mezuniyet sonrası, bir bakıma adada sorgulamayı öğrenmiş. Resimlerinde deneysel, sorgulayıcı ve eleştirici olmaya başlamış. Resimlerini böyle örüyor ve tiyatral hikâye anlatmaktan kaçıyor.
'Adalı' ressam, sanatın kavram merkezli olmasını da tasvip etmiyor: "Herkes güncel sanata saldırıyor. Ben bunu istemiyorum. Benim eleştirme nedenim onların bir metinle yola çıkmaları. Ben izleyicinin hissetmesini istiyorum." 2002'den bu yana İstanbul'da yaşayan ve Yeditepe Üniversitesi'nde haftada bir gün heykel dersi veren Değirmenci'nin resimlerine koyduğu isimler tesadüfi: "Mesela 'Gezgin' diyorum. Fakat tipik bir gezgini düşünerek yaptığım bir resim değil. İzleyici kavram istiyor. Ben de küçük bir işaret koyuyorum."
'Liman' başlıklı sergi 30 Nisan'a dek Galeri Binyıl'da. Tel: 0212 244 91 41
|
Sergiler
