AP'a bugüne kadar 11 katrilyon lira harcandı. Ancak Harran'a bereket getirmesi beklenen su, 'tuzlanma' yüzünden toprakları tehdit etmeye başladı. Önlem alınmazsa 20 yıl içinde 'dünyanın en pahalı çölü'ne sahip olacağız
'Türkiye'nin tahıl ambarı' Harran Ovası'na bereket getirmesi beklenen GAP, 'yok edici' silaha dönüştü. Bilinçsizce yapılan sulama sonucu Harran'da toprakaltı tuzu yüzeye çıktı, ekili alanlar çölleşmeye, çoraklaşmaya başladı. Devlet Su İşleri (DSİ) ve Köy Hizmetleri ise sorunun önüne geçmek için çalışma başlattı.
Güneydoğu Anadolu'nun 'makus talihini yenecek' denilen GAP, Cumhuriyet'in en büyük projelerinden biri oldu. Hükümetler, kısıtlı imkanlarına rağmen GAP'a olağanüstü paralar aktardı. Henüz yüzde 48'i tamamlanabilen projeye bugüne kadar yaklaşık 11 katrilyon (10 katrilyon 831 trilyon 855 milyar lira) harcandı. Harran'a verilen suyun acilen kesilmesini öneren uzmanlara göre, eğer önlem alınmazsa Türkiye 20 yıl içinde 'dünyanın en pahalı çölüne' sahip olacak. Yanlış sulamadan kaynaklanan tuz birikmesi sonucu Harran'ın 10 bin dönümlük verimli alanı yok olmak üzere. Çoraklaşan arazinin genişliği ise her geçen gün artıyor. Sulamaya bu şekilde devam edilmesi halinde Harran Ovası'nın 20 yıl sonra tamamen çölleşeceğini belirten İnşaat Mühendisi Yusuf Savaş, 'Harran'a ağıt yakılmasını istemiyoruz. Harran Ovası'nın feryadı duyulmalı. Harran'ı kurtaracak çözüm bulununcaya kadar Harran'a su verilmemeli. Binlerce sene su verilmemişti. Birkaç yıl daha su verilmese bir şey olmaz' dedi.
Eğitim vermeyi unuttular
Tehlikeye dikkat çeken bir başka isim ise Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Demirkol. Demirkol, kanser gibi sinsice ilerleyen 'tuz'un Harran Ovası'nı yavaş yavaş ele geçirdiğini belirterek, GAP'a para akıtan devletin, çiftçinin, toprakla uğraşanların 'eğitimiyle' hiç ilgilenmediğini söyledi.
Devletin planlamada hatalar yaptığını savunan İsmail Demirkol, 'Tarla içi hizmetler tesviye ve drenaj hizmetler, yeterince yapılamadı. 10 yıldan bu yana devam eden toplulaştırmanın bir an evvel bitirilmesi gerekiyor. Kendi malı olmadığı için toprağı hor kullabiliyorlar. Kısa vadede verim elde etmek için tarlaya zarar verebilecek tasarruflarda bulunuyorlar' dedi.
DSİ ve Köy Hizmetleri uyandı
Çiftçinin eğitimsizliğinden ve bilinçsiz sulama yapmasından yakınan DSİ ve Köy Hizmetleri ise ortak bir çalışma başlattı. Tuzlanmanın nedeninin arazinin topografik yapısından kaynaklandığını vurgulayan yetkililer, bölgeye su verilmesiyle birlikte arazi yapısından dolayı taban suyu problemleri oluştuğunu belirttiler. Yetkililer, 'Zemin yapısındaki probleme çiftçinin aşırı sulaması da eklenince tuzlanma ciddi oranlara çıktı' yorumunda bulundular.
Çalışmalar başlatıldı
Bu arada, Suriye'ye yakın Akçakara yöresinde 6 bin 500 hektarlık bir sahada çalışmalara başlandı. Bölgede tuzlanmaya neden olan aşırı suyun boşaltılması için arazideki mevcut tahliye kanalları derine indirildi. DSİ'nin bu çalışmasının ardından da Köy Hizmetleri tarla içi drenaj sistemini devreye soktu.
Delikli boruların döşenmesiyle oluşan bu sistemle, derindeki fazla suların tahliye edilmesi sağlandı. Harran'da da gözlem kuyuları açan yetkililer, taban suyunu sürekli ölçmeye başladı. Yetkililer, taban suyunun yüzeye 1.5 metre yakınlığa geldiğinde tedbir alınmaya başlanacağını belirtti.
|