Başkentte nisanla birlikte ısınma başlayan havalar
baharın gelişini müjdelerken, kentin merkezinde dinlenip hoşça vakit
geçirilebilecek güzel bir park bulmak olanaksız. Ankara’nın
göbeğinde yer alan pek çok park ya inşaat nedeniyle şantiyeyi andırıyor ya da
pislik yüzünden çöplüğe benziyor. Kent dışında yer alan parklar ise uzak olması
nedeniyle yalnızca hafta sonları ve araç sahibi kişiler tarafından tercih
ediliyor. Başkent nisan ayının gelmesiyle birlikte bahara merhaba derken,
kalabalık ve gürültüden uzaklaşarak dinlenmek isteyen yurttaşlar kent
merkezlerindeki parkları bakımsızlık nedeniyle kullanamıyor. Ankara’yla
özdeşleşen pek çok park baharın gelmesine karşın bakımsızlık nedeniyle
mezbelelik bir halde bulunuyor. Kent merkezindeki parkların genelinde çöp, bank
ve çevre düzenlemesi sorunları dikkat çekiyor. Kent dışında yer alan kimi büyük
parklar ise ulaşım sorunu nedeniyle yalnızca hafta sonları ve araç sahibi
yurttaşlar tarafından tarafından kullanılabiliyor.
* Abdi İpekçi Parkı: Ankara’nın simgelerinden biri olan
Abdi İpekçi Parkı bugün dinlenmek isteyen yurttaşların genellikle tercih
ettikleri parkların başında gelmesine karşın pek çok sorunla boğuşuyor. Abdi
İpekçi Parkı’na Kolej semti güzergâhından gidilen yol geceleri tamamen
karanlıkta. Parkın geneli kent merkezinde yer alan parklar gibi karanlıkta
kalıyor. Parkın gece aydınlatılması yalnızca 3 spot ışığı ile sağlanıyor.
Bakımsızlık nedeniyle parkın en çok zarar gören bölgesinin yeşil doku olduğu
gözleniyor. Çimenlik alanların çoğu çamur gölü haline gelerek bataklığı
andırırken, büyük bir alandaki çimenlik alanın da yok olduğu görülüyor. Parkın
içinde yer alan yollarda ise yer yer çökmeler ve kırılmalar meydana gelirken, bu
durum yollarda su birikintilerinin oluşmasına neden oluyor. Yurttaşlar su
birikintileri nedeniyle dinlenmek için geldikleri parkta yürürürken bile sıkıntı
yaşıyor. Abdi İpekçi Parkı’ndaki çöp kovalarının geneli kırık ve kullanılamaz
durumda. Tahta oturakların pek çoğunun da kırık ya da yerlerinden söküldüğü
gözlenirken, parktaki banklar da pislik içinde. Parkla özdeşleşen Eller Heykeli
de içler acısı bir halde bulunuyor. Heykelin üzerine sprey boyalarla bazı
yazılar yazıldığı ve heykeli çevreleyen taş çitlerin de kırıldığı görülüyor.
Parktaki havuzların çöple dolu olması görüntü kirliliğinin yanı sıra çevrede
kötü bir kokunun oluşmasına neden oluyor. Park ister gece ister gündüz olsun
sürekli olarak seyyar satıcıların işgali altında bulunuyor. Gıda satışı yapan
seyyar satıcılar da çöpleriyle parkın pislenmesine neden oluyor. Abdi İpekçi
Parkı yurttaşların sıklıkla kullandığı bir güzergâhta olmasına karşın
bakımsızlık nedeniyle başkente yakışmayan bir görüntü sergiliyor.
* Güvenpark: Ankara’da Cumhuriyet ile birlikte anılan
yapıların başında gelen Güvenpark, bugün otobüs ve dolmuş durakları nedeniyle
parktan çok, bir otoparkı andırıyor. Otobüs ve dolmuş duraklarının kıskacında
kalan park aynı zamanda seyyar satıcılarının da işgaline sahne oluyor. Parktaki
Güven Anıtı’nın arkasında kalan havuzun kirliliği dikkat çekerken, yerlerin
izmarit ve kuruyemiş kabuklarıyla kaplı olması başkentin göbeğinde istenmeyen
bir manzaranın ortaya çıkmasına neden oluyor. Anıtın pek çok bölgesinde sprey
boyayla yazılar yazıldığı gözlenirken, heykellerin de bakımsızlık nedenle bir
bölümünün renk değiştirdiği dikkat çekiyor.
* 50. Yıl Parkı: 1973 yılında Cumhuriyetin ilanın 50.
yılı anısına kurulan park 1990’lı yıllardan itibaren ilgisizlik nedeniyle kentin
ortasında kaderine terk edilmiş bir durumda bulunuyordu. Yıllarca bölge halkının
isyanına neden olan parkta madde ve alkol bağımlılarının evi haline gelmişti.
Bulunduğu konum nedeniyle eşsiz bir Ankara manzarasına sahip parka ilişkin 3 ay
önce yenileme çalışmaları başlatıldı. Çalışmalar nedeniyle park halkın
kullanımına kapalı durumda. Parktaki yenileme çalışmalarına karşın madde
bağımlılarının parkı işgal etmesine ise engel olunamıyor.
|