Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.

Marmara Park Şantiyesi Yangın İnceleme Heyeti Raporunu Açıkladı

Makina MO İstanbul Şubesi, İnşaat MO İstanbul Şubesi, Elektrik MO İstanbul Şubesi, Mimarlar Odası Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği'nin görevlendirdiği uzmanlardan oluşan Marmara Park Şantiyesi Yangın İnceleme Heyeti, hazırladığı raporu geçtiğimiz günlerde kamuoyuyla paylaştı.

yapi.com.tr
Marmara Park Şantiyesi Yangın İnceleme Heyeti Raporunu Açıkladı

14-16 Mart 2012 tarihlerinde yangın yerinde incelemelerde bulunan heyet, ayrıca kamp alanında kalan işçilerle ve çevredeki görgü tanıklarıyla da görüştü. Rapor, buralardan elde edilen bulugularla hazırlandı.

11 Mart 2012 tarihinde saat 21.00 sıralarında eski Tatilya eğlence merkezinin bulunduğu yerde yapılmakta olan 300 bin m² inşaat alanlı Marmara Park AVM Şantiyesi’nde çalışan işçilerin bir bölümünün kaldığı kamp alanında yangın çıktığının, 3 çadırın yandığının ve 11 işçinin hayatını kaybettiğinin hatırlatıldığı raporda, "Bu facianın sorumlularının ortaya çıkarılması, benzer facialar yaşanmaması ve işçilerin sağlıklı ve güvenli şartlarda barınmasının sağlanabilmesi için bu raporu kamuoyuyla paylaşmayı görev biliyoruz" denildi.

Tespitler (Tanıklıklar)

Heyetin, olayı yaşayan ve tanık olanlarla yapılan görüşmeler sonucunda ulaştığı tespitler raporda şöyle sıralanıyor:

• Olay yerinde, ölen işçilerden Çetin Coşkun’un yakınlarıyla  görüşülmüştür. Çetin Coşkun'un o gün işe başladığını, belgelerini verdiğini, henüz sigortasının yapılmadığını belirtmişlerdir.  Sonraki günlerde Çetin Coşkun’un sigorta girişinin, yangında yaşamını yitirmesinden 2 saat kadar sonra yapıldığı açığa çıkmıştır.

• Görüşülenlerden birisi de müteahhit şirket Kayı İnşaat'ta çalışırken vinçle yaşanan bir kaza sonrasında sakatlanan bir işçidir. Söz konusu işçi, hastanede şirket muhasebecisinin kendisine "olayın iş kazası olmadığını söylemesi, kendilerinin masraflarını karşılayacakları" yönünde telkinde bulunduğunu ancak sonradan kendisine  sahip çıkılmadığını ifade etmiştir. Şirket müdürüne durumu şikayet ettiğini, ancak artık şantiye kapılarından içeri alınmadığını söylemektedir.

• Başka işçiler de şantiyede kazalar yaşandığını (yüksekten düşmeler gibi), ancak üstlerinin örtüldüğünü belirtmişlerdir.

• Çevredekilerden ve işçiler arasından, ölümlerin elektrik çarpmasından kaynaklı olduğunu ifade edenler olmuştur. Bu  iddiaya göre ölenlerin bazıları ranzaya tutunarak kaskatı kesilmiştir.

• İddiaya göre, yangın sırasında sıyrılan kablolardan elektrik çadırın omurgasını oluşturan metal yüzeye ve oradan zeminin de ıslaklığı nedeniyle çalışanlara ulaşmıştır. Çadırın omurgasının ve ranzaların metal olması, elektrik kablolarının buralara temas ettiği iddiaları, yağışlar nedeniyle yerlerin ıslak olması gibi nedenlerle böyle bir ihtimal vardır. Ancak, adli tıp incelemesine ilişkin somut bilgiye ihtiyaç vardır.

• Diğer bazı işçiler ise  yangının çadır kapısı tarafında  başlaması, işçilerin  dışarı çıkamamaları nedeniyle ranzaların altına sığındığını ve yangın nedeniyle öldüğünü belirtmektedirler. Bu işçilere göre işçilerin çadırdan çıkamamasının nedeni yangının çok hızlı gelişmesidir.

• Yangın sırasında yan taraftaki konteynırda olan bir işçi ise (DESAT işçisi, elektrikçi) olayı şöyle anlatmaktadır: "Çadırlarda yerde yatak yoktu, ranzada yatılıyordu. Yangının başladığı  çadırda kalanların sayısı 30-40 kişi kadardı, ancak  pazar günü olması nedeniyle  çoğu dışardaydı. İşçilerin yorganları, şilteleri vardı.  Ayrıca çadır içersinde plastik esaslı malzemeler vardı. Rüzgar nedeniyle yangın çok hızlı yayıldı. İlk çadırda yangın çıktıktan sonra, bir kişi kendini dışarı atarken kapının açılmasıyla birlikte alevler yandaki çadıra sıçradı. Biz  bulunduğumuz  konteynırdan dışarı kaçtık. Ancak geçitler dar olduğundan kapılar insanların çıkmasına engel oldu. Tek bir çıkış yolu vardı; orada sıkışıklık yaşandı". Olay yeri incelemesi

Raporda, 'olay yeri incelemesi' başlığı altında sıralanan bulgular ise şöyle:

Kamp alanında 4 çadır (3 tanesi yanmış) ile konteynırlar mevcuttur. Yanan çadırlardan birisi yemekhane olarak kullanılmaktadır. Ayrıca tuvalet ve banyo konteynırları ile işçilerin iş elbiselerinin konulduğu, bir tarafı açık ahşap yapılar vardır. Ölümlerin olduğu çadırda kalan işçiler KALDEM isimli taşeron şirketin işçileridir. Diğer taşeronların işçileri konteynırlarda kalmaktadır. Yangında 4 çadırdan 2’si tamamen ve yemekhane çadırının ise tamamına yakını yanmıştır. 1 çadıra ise yangın ulaşmamıştır.

Çadırların ve çevrenin durumu şöyledir:

• 1. Çadır: Yangının başladığı ve ölümlerin yaşandığı çadırdır. İçerde 20 ranza mevcuttur. 40 kişi kapasiteli olarak kullanılmaktadır. Çadırın bir tarafında kapı olduğu, diğer tarafında ise kapı olmadığı görülmektedir. Kapının bulunmadığı arka taraf toprak zemine dönüktür.

• 2. Çadır: Bu çadırda 15-16 ranza tespit edilebilmiştir. Yine tek tarafında kapı vardır. Elektrik besleme kablosu kapının yanından gelmekte ve çadır iskelet demirleri boyunca aydınlatma, ısıtma ve diğer kullanım için çadıra dağıtılmaktadır.

• 3. Çadır: Yemekhane çadırı olarak kullanılmaktadır. Çadırın  tamamına yakını yanmıştır. Çadır brandasının kalan kısmından anlaşıldığı üzere çadır malzemesinin yanıcı malzeme olduğu görülmüştür. Çadır 3 katmandan oluşmaktadır. Ortadaki katman yalıtım katmanıdır.

• 4. Çadır: Yanmamıştır. İçinde 17 adet ranza mevcuttur. Bu haliyle 34 kişi kapasitelidir. Yer betondur. Ranza aralarında işçilerin oturacağı yer örtüleri serilmiştir. İşçilerin kullandıkları yataklar, kolay yanabilen basit sünger yataklardır. Çadırın ön ve arka cepheleri ahşaptır.

• Kamp alanında çadırlar ve konteynırların çıkış kapısı olmayan bölümlerinin harfiyat veya şevli toprak yığınının hemen sırtına kurulduğu gözlemlenmiştir.

• Çadırların uzunluğu 14 m, genişliği 7 m, yüksekliği 3,5 m’dir, yaklaşık hacimleri 270 m3’tür. Koğuş olarak kullanılan konteynırlar ise 7*3*3= 63 m3 hacmindedir.

• Kamp alanına giriş ve çıkışın uygun olmadığı ve kamp alanı düzenlenmesinin gelişi güzel  yapıldığı (kampta bulunan insan trafiğine uygun yol ve geçişlerin düzenlenmediği) görülmüştür.

• Çadırlar, konteynırlar, ahşap yapılar arasındaki mesafelerin dar ve insan trafiğini karşılayacak konumda olmadığı görülmüştür.

• Acil çıkış ve güvenlik ikaz tabelalarının olmadığı görülmüştür.

• Kamp alanına gelen elektrik hattının Marmara Park İnşaat Şantiyesi Tali Panosunda metal elektrik direkleri üzerinden taşınarak 3x70 mm2 kesitli alpek kablo ile alındığı ve direkler arasında alpek kablonun gergi teli vasıtasıyla taşındığı, gergi telinin nötr hat olarak tesis edildiği ve topraklama hattı tesis edilmediği görülmüştür.

• Marmara Park İnşaat Şantiyesi Tali Panosundan çıkan 3x70+35mm2 NYY kablonun, pano önündeki direkten başlayarak alpek kabloya ek yapılmak suretiyle, Nötr kablo irtibatlı değildir ve 3 adet taşıyıcı direk teşkilinden sonra 4. son direkten havai hat olarak gelen alpek kablo, 3x70+35 mm2 NYY kabloya ek yapılarak ve direkten yer altına inilerek kamp alanındaki Ana Panoya bağlanmıştır.

• Kamp alanındaki panoya bağlanan 3x70+35mm2 NYY kablonun toprak altından getirildiği, ancak bu panodan kamp alanındaki tali tablolara dağıtımın toprak üstünden yapıldığı ve herhangi bir topraklama tesisi yapılmadığı görülmüştür.

• Marmara Park  İnşaat Şantiyesinden hat başı olarak alınan elektriğin başka bir parselde ve kamp alanına gelen elektriğin başka bir parselde yani ayrı-ayrı parselde olduğu görülmüştür.

• Gerek hat başı olarak elektriğin ilk bağlantı noktası olan panonun ve kamp alanında bulunan panoların etanj tip (açık alanda kullanılabilen) panolar olmadığı ve bazılarının elektrik iç tesisat sistemlerinde kullanılan panolar olduğu gözlenmiştir.

• Marmara Park Şantiyesi Tali Panosundan hat başı olarak alınan elektriğin resmi işlem görmüş mühürlü sayaç olmadığı görülmüştür. Aynı konu kamp yeri ana tablosunda da araştırılmış orada da resmi işlem görmüş mühürlü sayaç olmadığı tespit edilmiştir. Kamp alanında bulunan taşeron firmaların kullandığı elektrik mühürlü olmayan gayri resmi olarak süzme sayaçlar üzerinden verilmiştir.

• Panolardan elektrik ihtiyacı olan tüketim noktalarına (çadırlar-konteynırlar-wcbanyo-depo v.b) giden dağıtım kabloların hafif işletme koşullarında kullanılan NYM ve F tipi kablolar olduğu ve toprak üstünde olduğu tespit edilmiştir.

• Ana ve tüm tali panolarda dokunma gerilimine karşı önlem olarak kaçak akım rölelerinin olmadığı, kamp yerindeki ana panoda ana şalterin bulunmadığı ve bütün panolarda  topraklama tesisi yapılmadığı görülmüştür. Sadece 1 adet dağıtım panosunda topraklama olarak 2x2,5mm2 F tipi kablonun topraklama olarak tesis edilmeye çalışıldığı görülmüş,  fakat panoya bağlantısının olup olmadığı tespit edilememiştir.  Bu panodan  çıkan  topraklama kablosunun  tüketim noktalarında bulunan sigorta panolarında olmaması nedeniyle bu kablo konusunda kuşkuya düşülmüştür.

• Sağlam olan ve tamamı yanmayan çadırda yapılan inceleme neticesinde yanan çadırlarda  da aynı elektrifikasyon uygulaması olduğu varsayılarak yapılan incelemede çadırlarda aydınlatmalar, ısıtıcılar, prizler v.b elektrik ihtiyacı dağıtımı, çadır kapısı üstünde  ve ahşap yüzeye monte edilmiş olarak  bulunan pvc sigorta kutusundan NYM ve F tipi kabloların tel ve pvc kablo bağı ile  çadırın  en üst ve yanlardaki taşıyıcı metal aksamına bağlanarak gayri nizami yapıldığı  gözlenmiştir. Paralel kablo hat geçişlerinin birbiri üzerine burularak bağlanmak ve izole bant ile sarılmak ve açıkta kalmak suretiyle gayri nizami yapıldığı görülmüştür.

• Çadır içinde kalan kişilerin temel ihtiyaçları için gereken elektriğin seyyar çoklu prizlerden verildiği ve bu kabloların güvensiz bir şekilde yerlerde olduğu tespit edilmiştir.

• Çadırlara verilen elektrik hatlarının 3faz+1nötr’den oluştuğu ve topraklama hattının olmadığı, ayrıca çadır taşıyıcı metal aksamın topraklanmadığı görülmüştür.

• Konteynırlar: Konteynırlar 2 katlı olarak yerleştirilmiştir. Koğuşların yanı sıra tuvalet konteynırı da bulunmaktadır. Konteynırlarda genelde 5, bazılarında 6 ranza olduğu görülmüştür.  Konteynır koğuşları 10-12 kişilik olarak kullanılmaktadır. Karşılıklı olarak yerleştirilen konteynırlar arasındaki mesafe oldukça dardır. Bir konteynırın kapısı açıldığında çıkış yönünü hemen hemen tümüyle kapatmaktadır. Koridor genişliği 90-100 cm arasında ölçülmüştür. Üst katta kalanların kullanabileceği tek merdiven vardır. Bu merdivenin genişliği 60 cm’dir ve oldukça dik (takriben 55-60 derece)  bir merdivendir.  60 ile  70 kişinin kaldığı üst katın tahliyesi ancak bu merdivenden yapılabilmektedir.

Ayrıca konteynır grubundan arka tarafa doğru da bir adet tahta seyyar merdiven sözkonusudur. Ancak, bu merdivenin herhangi bir tahliye için kullanılması mümkün ve doğru değildir. Bazı konteynırların kapıları kilitli olduğundan içine girilememiştir. İçine girilebilen konteynırlarda (yangın dedektörü, yangın söndürücüler vb.)  ve koridorlarda  herhangi bir yangın önlemine rastlanmamıştır. İlgili mevzuat

- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. Maddesinde  işyeri tanımı,  işveren ile alt işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen fıkra; “İş Sağlığı ve Güvenliği” ni düzenleyen 77-89 arası maddeleri kapsayan 5. Bölüm ile bu maddelere atıfta bulunan ceza maddeleri; “Çalışma Hayatının Denetimi ve Teftişini” içeren 7. Bölüm

- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 46-56. Maddeler arasını kapsayan “İşçilere Ait Yatıp Kalkma Yerlerinde ve Diğer Müştemilatında Bulunması Gereken Sağlık
Şartları ve Güvenlik Tedbirleri” başlıklı bölüm; “İşyerlerinde Yangına Karşı Alınacak Güvenlik Tedbirleri” başlıklı bölüm.

- Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik Yönetmeliğinin yangına karşı önlemleri içeren 4. maddesi

- Yapı Denetimi Hakkında Kanun

Olayla İlgili Mevzuatın Açıklanması:

İş Kanunu 2. Madde işyerini, yapılan iş ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan yerlerle birlikte ve bu kapsamda “dinlenme” yerleri de dahil olmak üzere bir bütün olarak kabul etmektedir. Yine İş Kanunu 2. Madde, asıl işveren alt işveren ilişkisinde, asıl işvereni Kanundan doğan yükümlülüklerde alt işveren ile birlikte sorumlu tutmaktadır.  Bu
açıdan, taşeron şirkete ait kamp yerine ilişkin olarak asıl işverenin, kamp yerinin sağlıklı ve güvenli olmasına ilişkin yükümlülüğü olduğu görülmektedir. Ayrıca kamp alanının elektriğinin şantiye sahasından verilmiş olması da, şantiyeyle organik bağı gösteren ek bir olgudur.

İş Kanunu’nun 77. Maddesi işverenleri, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden “her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak” ile yükümlü tutmuştur. Ayrıca işverenler alınan önlemlere uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri riskler, tedbirler, iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitmek zorundadır.

İş Kanunu 91. Maddeye göre çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izleme görevi devlete aittir. Devlet adına bu görevi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş teftiş birimleri yürütmek durumundadır.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 46, 47, 48. Maddelerinde işçi koğuşlarının özellikleri belirtilmektedir. Buna göre bekar işçiler için “müşterek koğuşları bulunan binalar halinde” konutlar olmalıdır. Bu konutlar kolayca temizlenebilmelidir, yataklar yerlere değil karyola ve somyalara yerleştirilmeli ve aralarındaki mesafe 80 cm’den az
olmamalıdır. Koğuşlarda tavan yüksekliği 280 cm’den aşağı olmayacak ve kişi başına en az 12 metreküp hava hacmi düşecektir. Koğuşların soğuk mevsimlerde sağlığa uygun şekilde ısıtılması gerekmektedir. İşveren veya vekilleri, konutlar ve müştemilatının uygun durumda olup olmadığını denetleyeceklerdir. (abç)

İSİG Tüzüğü 55. Maddeye göre “yol, demiryolu, köprü inşaatı gibi açık havada ve meskün yerlerden uzakta yapılan işlerde çalışanlar için basit barakalar veya çadırlar sağlanır. Bu yerler korunaklı olacak, yerler düzeltilecek ve drenaj tedbirleri alınacaktır. İSİG Tüzüğü’nde meskün yerlerden uzaktaki çalışmalarda “çadır” tanımlanmıştır. Ancak, yangının yaşandığı Marmara Park şantiyesi şehir içinde olduğundan dolayı işçiler 46, 47, 48. Maddelerde söz edilen konut ve koğuşlarda kalmalıdır.

İSİG Tüzüğü’nde işyerlerindeki merdiven ve geçit boyutları da tanımlanmıştır (Madde 23). Buna göre merdivenlerin genişliği 110 cm’den aşağı olmayacak, merdivenlerin yatayla açısı 45 dereceden fazla olmayacaktır. Oysa, konteynırların tahliyesini sağlayan merdiven 60 cm genişliğinde ve yaklaşık 55-60 derecelik bir açıya sahiptir. Bu
gözlemler, görüşülen işçilerin “tahliye sırasında sıkışıklık oldu” şeklindeki ifadelerinin nedenini göstermektedir. Koridor genişlikleri de yetersizdir.

Çadır ve konteynırların sağlık şartları açısından da uygun şekilde yerleştirilmediği görülmektedir. İSİG Tüzüğü’nün yukarda aktarılan maddelerine göre, işçi başına düşen hava hacmi ve yatak yerleşim mesafelerine göre olay yerindeki çadırlarda en fazla 22-24 işçinin kalması gerekirken, 30-40 işçinin yerleştirildiği görülmektedir. Konteynırlarda ise en fazla 5 işçinin kalması gerekirken 10-12 işçi bir konteynıra yerleştirilmiştir. Yangın önlemlerine ilişkin başlıklar

2004 yılında çıkarılan “Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği” de  işçi barakalarındaki yangın önlemlerine ilişkin başlıklar taşımaktadır. İlgili madde şöyledir:

“4. Yangın algılama ve yangınla mücadele

4.1. Yapı alanının özelliklerine, işçi barakalarının boyutlarına ve kullanım şekline, alandaki ekipmana, alanda bulunan maddelerin fiziksel ve kimyasal özelliklerine, bulunabilecek maksimum kişi sayısına bağlı olarak uygun nitelikte ve yeterli sayıda yangınla mücadele araç ve gereci ve gerekli yerlerde yangın dedektörleri ve alarm sistemleri bulundurulacaktır.

4.2. Yangınla mücadele araç ve gereçleri, yangın dedektörleri ve alarm sistemlerinin düzenli olarak kontrol ve bakımı sağlanacaktır. Periyodik olarak uygun deneme ve testleri yapılacaktır.

4.3. Otomatik olmayan yangın söndürme ekipmanı kolayca erişilebilir yerlerde bulunacak ve kullanımı basit olacaktır. Ekipmanlar ilgili yönetmeliğe uygun şekilde işaretlenmiş olacaktır. İşaretler uygun yerlere konulacak ve kalıcı olacaktır.”

Olay yerinde yapılan incelemede söz konusu yangın dedektörleri, alarm sistemleri ve yeterli yangın söndürme ekipmanının olmadığı görülmüştür.

Yapı Denetimi Hakkında Kanun’a göre (No: 4708/md. 2-f) yapı denetim kuruluşlarının görevleri arasında “İş yerinde, iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda gerekli tedbirlerin alınması için yapı müteahhidini yazılı olarak uyarmak, uyarıya uyulmadığı takdirde durumu ilgili bölge çalışma müdürlüğüne bildirmek” bulunmaktadır. İş Kanunu “işyerini” işçi dinlenme yerleri de dahil olarak ele almakta, işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı da işçilerin kaldıkları yerlere ilişkin düzenlemeler içermektedir. Bu nedenle, işçi kampı da “işçi  sağlığı ve iş güvenliği” başlığı içinde yer almaktadır.  Yapı Denetim şirketi bu nedenle kamp alanına ilişkin olarak da sorumluluk taşımaktadır. Değerlendirme

Raporun 'değerlendirme' bölümünde şu tespitlere yer veriliyor:

• Sektörün öncü ve ödüllü firmaları olarak lanse edilen müteahhit firma (Kayı İnşaat) ve taşeron firmalar, işçilerin barınmaları için iş güvenliği önlemlerini hiçe sayan koşullarla çadır ve konteynırları kullanmıştır.

• Baraka/konteynır yerine çadır kullanılması yanlıştır. Ancak, tek başına konteynır/baraka düzeneği de yeterli değildir. Çünkü yerleşim, kullanım, planlama ve önlemlerdeki sorunlar nedeniyle buralarda da büyük facialar yaşanabilmektedir.

• Çadır malzemeleri ve çadırların yerleşimi uygun değildir.

• Elektrik tesisatında sorun var. Kabloların kapasitelerinin uygunluğu ve izolasyonlarının yeterliliği sorunludur. Ayrıca panoda kaçak akım rölesi bulunmalıdır.

• Gerek çadırlarda, gerekse konteynır tipi koğuşlarda yangından korunma ve güvenlik önlemleri bulunmamaktadır. Yangın algılama ve söndürme sistemlerinde eksiklik vardır. Bir işçi tanıklığı, yangın tüpünün boş olduğunu ifade etmiştir. Hızlı müdahale için çevrede su, yangın söndürücüler ile eğitimli ve hazırlıklı personel bulunması gereklidir.

• Acil durum çıkışları ve yolları çalışan sayısı ve trafiğine göre  yetersizidir.

• Kamp alanında teşkil edilen ve kullanılan elektriğin resmi olduğu yani ilgili kurumlardan resmi sözleşme yapılarak alındığı konusunda kuşkuya düşülmüştür.

• Elektriğin alındığı hat başı parseli ile kamp yeri parseli arasında farklılık bulunması nedeniyle kullanılan elektriğin hangi resmi koşullarla alındığı ve kullanıldığı kuşkuludur.

• Açık alanda teşkil edilen Elektrik Dağıtım Panolar yönetmeliklere ve standartlara uygun değildir. Ve kaçak akım röleleri bulunmamaktadır.

• Topraklama Tesisatı bulunmamaktadır.

• Kablo cinsleri, kullanılan elektrik güçlerine göre seçilen kablo kesitleri ve bağlantı biçimleri ve bunlara bağlı malzeme seçimleri sorunludur.

• Kamp alanına gelen ve Kamp alanında kurulan elektrik tesisatı ve ekipmanları yönetmeliklere (Elektrik İç Tesisat Yönetmeliği, Topraklama Yönetmeliği, Standartlara v.b) uygun teşkil edilmemiştir.

Sonuç olarak, 11 işçinin yaşamını kaybetmesine neden olan olayda heyetimizin gözlem ve bulgularına göre;

• İşverenlerin ticari kaygıları, işçi sağlığı ve iş güvenliğinde önlem alınmasına yönelik koşulların sağlanmasının önüne geçmiştir. İşveren firma, müteahhit firma, taşeron firmalar, yapı denetim firması, enerji dağıtım şirketi ve ilgili birimleri sorumluluklarını yerine getirmediklerinden dolayı kusurludur.


• Gerekli denetimleri yapmadıklarından dolayı da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve ilgili birimleri,  Büyük Şehir Belediyesi ve ilgili birimleri kusurludur.

• Sözkonusu şirketlerin iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin yapmaları gereken risk analizlerini, denetimleri ve uyarıları yapıp yapmadığı konusunda bir bilgiye ulaşılamamıştır. Meslek örgütlerimiz mesleki açıdan çalışmaların uygun şekilde yapılıp yapılmadığını incelemeli ve mahkeme sürecini bu açıdan da takip etmelidir. Öneriler

Raporun 'öneriler'i ise şöyle sıralanıyor:

• Şantiye ve işçilerin barınmasına yönelik planlanan alanların yönetmelik, tüzük ve yasalar çerçevesinde projelendirilmesi sağlanmalı, ilgili kurumlar tarafından proje onaylanmalı ve faaliyete geçmeden önce projeye bağlılığı denetlenerek ruhsat verilmek suretiyle şantiyelerin ve işçilerin kalacağı kamp alanlarının kullanılmasına müsaade edilmelidir.

• Yapı denetim görevinin yasada müteahhit firma tarafından anlaşılan özel şirketlere bırakılmış olması bir handikaptır. Yapı denetiminin inşaat şirketlerinden bağımsız olarak ve kamusal olarak yapılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

• İş güvenliği uzmanlarının ve işyeri hekimlerinin işverene ekonomik ve özlük hakları açısından bağlı olması da bu uzmanların görevlerini yeterli şekilde yerine getirmesi önünde engeldir. Mesleki bağımsızlığı sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.

• Devlet birimlerinin (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Belediye, İtfaiye) denetimleri ve yaptırımları artırılmalıdır.

• İşçilerin çalışma ve barınma koşulları üzerinde söz ve karar sahibi olmaları sağlanmalıdır.

http://www.yapi.com.tr/haberler/marmara-park-santiyesi-yangin-inceleme-heyeti-raporunu-acikladi_96862.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!