Metropolün Göbeğinde Bu Korkular Yaşanıyor
Seyrantepe Barbaros Caddesi Yeşilce Mahallesi’nde istinat duvarının altında kalarak ölen 14 yaşındaki Melek Çapkan’ın ardından mahalle hem üzüntü hem korku içinde. Yağmur nedeniyle evlerinin yıkılma tehlikesinde olduğunu bilen mahalleliler aynı şeyin her an kendi başlarına gelebileceği endişesini taşıyor.
Seyrantepe Barbaros Caddesi Yeşilce Mahallesi’nde istinat duvarının altında kalarak ölen 14 yaşındaki Melek Çapkan’ın ardından mahalle hem üzüntü hem korku içinde. Yağmur nedeniyle evlerinin yıkılma tehlikesinde olduğunu bilen mahalleliler aynı şeyin her an kendi başlarına gelebileceği endişesini taşıyor. Melek’in öldüğü evin sahibi Nazime Varışlı, Dudu Ahlat, “O duvar başımıza geliyor” diye feryat ediyor. Şehrin göbeğinde toprak kayması nedeniyle iki gün önce can veren otizmli Melek Çapkan’ın cenazesi önceki gün kaldırıldı. Cenaze evinde ilk göze çarpan hüzün, öfke ve ‘defalarca başvurulmasına rağmen’ istinat duvarını tamir ettirmeyen Kâğıthene Belediyesi’nin dağıttığı kumanyalardı. Kemerburgaz’daki Kemer Camii’nde kılınan cenaze namazına Kâğıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç da katıldı. Kılıç, “O bölge zaten istimlak alanıdır” dedi, “Buradaki diğer evlerle ilgili çeşitli önlemler alınmıştır. Evleri yıkılan aileye ev kiralandı. İsterse otelde de kalabilirler. Evleri yıkılacak aileler için de Pendik’te konutlarımız hazır.” Mahalleliyse ‘istimlak alanı’ denilen bölgedeki evlerinin emlak vergisini ödediklerini söylüyor. Yeşil alan görünen bölgede tapu için 1970’lerin başında başvurduklarını, tapu tahsis belgelerini de aldıklarını söylüyorlar. Her yağmurda biraz daha yumuşayıp gevşeyen yamacın yanı başında yaşayanları en çok Başkan Kılıç’ın, “Gecekondularının üzerine kat çıkmak istedikleri için bu mahalleyi terk etmiyorlar” demesi kızdırdı. Bugüne kadar defalarca belediyeye gittiklerini anlatan Dudu Ahlat, evinin arkasındaki yumuşak toprağı göstererek “O duvar başımıza geliyor. Durumum yok ki yaptırayım, aylığım yok. O duvarı gelip yapsınlar” dedi. Arife Bektaş’sa üç kez belediyeye gittiğini, kendisine, “Yapacak bir şey yok. Oralar yeşil alan, nasıl olsa yıkılacak” denildiğini ileri sürdü. Gülbahar Karakaya çaresiz: “ İki yıl önceydi. Yatıyordum. Bir ses geldi. Mutfağa gittim, toprak duvarı yıkmış, kumlar mutfağa girmiş. Her yağmur yağınca korkuyoruz. Yine aynı şey olabilir. Evime toprak yürüdüğü zaman iki kere belediyeye gittim. Kimse gelmedi.” |