|
Bayramda Rumelifeneri'nde gezintiye çıktık. Karadeniz'in Boğaz'la buluştuğu manzara etkileyici. El değmemiş doğada ciğerlerimizi temiz havayla doldurduk. Ancak mutluluğumuz arkadaki koyu görünceye kadar sürdü; çünkü bir sürü villayla karşılaşınca dehşete düştük.
‘İstanblue' ve Dündar İnşaat tabelaları dikkat çekiyor. Villalar denize sıfır, arkası ise orman... Bu güzelim koy nasıl inşaat alanı olmuş, gerçekten çok yazık, içler açısı. Yanda ‘Milli Park' yazısı göstermelik olsa gerek.
Bu doğal tepeyi Orman Bakanlığı nasıl elinden kaçırmış, nasıl inşaata açılmış, Boğaziçi İmar Müdürlüğü nasıl izin vermiş, anlaşılır gibi değil. İçimiz cız etti.
Emin olun İstanbul'un çevresini dolaşmaya korkuyorum son yıllarda. Çünkü hep böyle doğa yağmasıyla karşılaşınca kahroluyorum.
Ben bu yerlerin hangi imar yasasına göre imara açıldığını düşünemiyorum.
Daha sonra yol üzerinde Uyum Villaları'nın önünden geçtik; tam bir hayalet görüntüsü. Sadece yazık diyebiliyoruz. ANAP'ın yarattığı sorun çözülemiyorsa enkaz neden ortadan kaldırılmıyor, yeşil alan olarak kazandırılmıyor?
Lütfen adımı yazmayın, burası İstanbul çünkü. Rant pazarı alabildiğine sürüyor. Böyle bir kente Araplara gökdelen yaptırsan ne değişecek ki... Biraz da onlar da yesinler.'
İDO'da kamera çekimi yasak!
BAYRAMIN 3.günü (cumartesi) Sirkeci'den 12.00'de Adalara giden İDO'nun ‘Nurettin Alptogan' gemisine bindim. Gemide çok sayıda Yunanlı, İsrailli ve Arap turist vardı. Kadıköy'e doğru giderken Ayasofya ve Sultanahmet'i görüntülemeye başladılar. Az sonra gemideki bir güvenlik görevlisi, turistlerden kameralarını kapatmalarını istedi. Ben dahil kimse buna bir anlam veremedi. Merak ederek görevliye ‘Neden böyle yapıyorsun?' diye sordum; ‘İşletmeden böyle emir aldık' dedi.
İstanbul'u kimden saklıyor. Nerede seyahat özgürlüğü?
Ama bir şey hatırladım:
Bundan 2-3 ay kadar önce Fransız TV5 kanalı, bakanlık izniyle İstanbul'la ilgili bir program yapmıştı. Programdaki bir görüntü gözümün önüne geldi; Paşabahçe'deki rezillikler... Kaptanın bıyıkları, kabuklu fıstık yemesi, maskeli bir kişinin şaklabanlığı, çaycının semazen gibi dönmek isterken elindeki bardakları düşürmesi...
Bir hizmet kurumuna yakışmayacak görüntülerin sergilenmesi için mi kamera kullanımını yasaklıyor İDO? Önce bu görüntülerden ders alması gerekiyor. O zaman neden Şehir Hatları ile birleştirildi diye sorarlar adama...
|
