Ar-Ge ve Pazarlama Faaliyetlerine 45 Milyon Lira Ayıracak



Yalıtım sektörünün önemli oyuncuları arasında yer alan ODE Yalıtım'ın Genel Müdürü Ali Türker ile Türkiye'deki yalıtım sektörünün gelişimi ve firmanın 5 yıllık planları üzerine konuştuk.

- ODE, bugün hangi alanlarda faaliyet gösteriyor? ODE’nin ısı, su, ses ve yangın yalıtımı alanlarda ne gibi ürünleri var?

1985 yılında taahhüt faaliyetleriyle İstanbul Beşiktaş’taki bir dükkanda ticaret hayatına başlayan ODE Yalıtım, 1990 yılında yurtdışından yalıtım malzemeleri ithal ederek Türkiye’de satışını yapmaya başladı. Uluslararası kalitedeki ürünleri pazara sunarak yalıtım sektörüne adım atan ODE, 10 yıla yaklaşan deneyimini 1996 yılında üretimle birleştirdi. Sektöre getirdiği yeniliklerle her geçen gün adından söz ettirmeye başlayan ODE, yatırımlarını hayata geçirirken Türkiye’de yapılacak üretimin de en iyisi olması gerektiği inancını her zaman korudu.

Bugün, Tekirdağ/Çorlu’da iki farklı üretim üssünde yer alan tesislerimizde, ISO, CE ve bu gibi birçok kalite belgesiyle tescillenmiş, ısı yalıtım malzemesi olan elastomerik kauçuk köpüğü (ODE R-Flex), ısı-ses yalıtımı alanında kullanılan (ODE Starflex), ekstrüde polistren köpük (ODE Isıpan) ve polimer bitümlü su yalıtım örtülerinin (ODE Membran) üretimini yapıyoruz. Yalıtım konusunda ihtiyaç duyulan tüm ürünlerin tek çatı altında sunulduğu bir market anlayışı ile faaliyetlerine yön veren ODE, bu ürünlerin dışında taşyünü ve NFAF (yanmaz akustik köpük) gibi ürünleri de müşterilerine sunuyor.

Yeni fabrika açıyor

- ODE’nin faaliyetleri hangi bölgelerde ne tür üretim tesislerinde gerçekleşiyor?

Dünya standartlarındaki 120.000 m² açık, 35.000 m² kapalı alana sahip 4 modern üretim tesisi (ODE R-flex Üretim Tesisi, ODE Isıpan Üretim Tesisi, ODE Membran Üretim Tesisi ve ODE Starflex camyünü üretim tesisi), 4.000’den fazla ürün çeşidi, yaygın bayi ağı ve uzman personeli ile ODE, 2010 yılında bölgesel bir güç haline gelerek, yalıtım sektörünün en büyük üreticileri arasında yerini aldı. 2005 yılında hizmete giren 15.000 m² kapalı alana sahip lojistik merkeziyle de sevkıyat ve depolama konularında sektöründe lider konumdayız. Yaygın bayi ağımızla Belçika’dan Moldova’ya, Avustralya’dan Pakistan’a kadar yaklaşık 75 ülkeye ihraç ediyoruz.



2015 yılında 30. yılımızı kutlamanın gururu ile birlikte Eskişehir’de ODE’nin 3. üretim üssünü hayata geçirmenin heyecanını yaşıyoruz. Artan yurtiçi ve yurtdışı taleplerini karşılamak üzere, 100 milyon TL’lik yatırımla 75 bin m2’lik alanda inşaatına başladığımız yeni fabrikamızın birinci fazını 2016 yılı son çeyreğinde bitirmeyi hedefliyoruz. ODE’nin Anadolu’daki ilk yatırımı olan tesisimiz beş yıl içinde ikinci fazının hayata geçmesiyle birlikte, elastomerik kauçuk köpüğünde yıllık 20 bin ton üretim hacmine sahip olacağız. Bu da, Türkiye kauçuk pazarının 2,5 katı üretim kapasitesi anlamına geliyor.

60 bin m2 kapalı alana sahip yeni üretim üssümüzle, ODE’nin elastromerik kauçuk köpüğünde pazardaki liderliğimizi korumayı ve 25 milyon m2 üretim kapasitesi ile bitümlü membran pazarında pazar liderliği hedefliyoruz. 5 milyon m2 shingle üretimi ile de bayilerimize sunduğumuz mevcut ürün yelpazesini de genişleteceğiz. Kauçukta, Uzakdoğu-Avrupa arasında en büyük ve en yüksek kapasiteli yatırım olan yeni tesisimizle, dünyanın öncü yalıtım markası olacağımıza sonuna kadar inanıyoruz.

Yüzde 75 büyüme oranı

-Firma olarak 2015 yılında neler gerçekleştirdiniz?

ODE olarak ilk 9 ayda geçen seneye göre miktarsal ve cirosal büyüme yakaladık. Son yıllarda olduğu gibi yine bu yıl da verimliliği arttırıp karlılığı maksimize etmenin yanı sıra en önemli gündem maddemiz Eskişehir’deki yeni yatırımımız oldu. Yeni üretim üssümüzün ilk fazını 2016’da hayata geçirerek, hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz.  



ODE olarak 2011-2014’ü yüzde 75 büyüme ile kapattık. Aldığı stratejik kararlar ve yaptığı yatırımlarla son 5 yılda %125 ile sektörün en hızlı büyüyen firması olan ODE, ürettiği tüm ürünlerde ciroda en yüksek paya sahip olarak, yalıtım sektörünün devi olmayı vizyonundan çıkarmayacaktır. Toplam ciroda Türkiye liderliği önceliğimizdir. Ardından da sık sık yinelediğimiz gibi, nihai hedefimiz yalıtım sektöründe Türkiye’den çıkmış global bir marka yaratmak.

- 5 yıllık hedeflerinizden bahseder misiniz?

Hedeflerimize ilerlerken bizim için önümüzdeki en değerli, yol gösterici rehber, hazırladığımız 5 yıllık stratejik iş planı. Bu plan kapsamında her yıl en az %25 büyüme hedefliyoruz. Ar-Ge ve pazarlama faaliyetlerine toplam 45 milyon TL kaynak ayıracağız. Eskişehir’deki yatırımımızın tamamlanmasıyla birlikte hedefimiz, 2020 yılında 436 milyon TL konsolide gelire ulaşarak, kapasite ve ciro açısından Türkiye’nin en büyük yalıtım firması olmak ve 1 milyon USD’ın üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısını her yıl bir ülke arttırarak, 2020 yılında ihracatın toplam cirodaki payını % 25’e çıkartmak.

2014 yılında ODE; TÜSİAD, SEDEFED ve Sabancı Üniversitesi tarafından verilen Rekabet Gücü Ödülü’nde, tüm sektörler arasında “Türkiye’nin en rekabetçi şirketi” seçildi. Şirketimizin, ISO ikinci 500 listesindeki yükselişi de sektör için örnek gösterilecek bir başarıdır. Hedefimiz yükselişimizi sürdürerek, ISO ilk 500 listesine girmek.

2014’te ‘Bayi Rekabet Gücü’ projesini başlattık. Pilot olarak 15 bayimize danışmanlık desteği veriyoruz. Başarılı bayilerimize kurumsallaşmaları yönünde eğitimler düzenliyoruz.

ÇorluÇorlu Fabrika

Türkiye’nin yanı sıra alanında dünyanın en büyük sektörel buluşmalarına Türkiye’den katılan tek firma olarak, fuarlara, etkinlik ve seminerlere, eğitimlere büyük önem veriyoruz. 30. yılımız nedeniyle bu yıl birçok ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe imza attık. Bu girişimlerden en önemlisi, yalıtım sektöründe dünyanın en önemli organizasyonlarından biri olan 10. Global Yalıtım Konferansı’na ev sahipliği yapmak oldu. 29-30 Eylül tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşen etkinlikte ODE, 30’u aşkın ülkeden sektör yöneticilerinin oylarıyla ‘Yılın Yalıtım Firması’ seçildi.

2015-2016 futbol sezonu başlangıcında yaptığımız anlaşma çerçevesinde ise Türkiye’nin genç ve başarılı takımlarından Medipol Başakşehir Futbol Kulübü ile sponsorluk anlaşması imzaladık. Anlaşma kapsamında markamızı, kulübün yer aldığı mücadelelerde milyonlarca kişiye ulaştırıyoruz. Ayrıca Ekim ayı içerisinde, sektörün en önemli buluşmaları olan ASHRAE - RAL CRC 2015 ve FESİ Sonbahar Toplantısı’na (FESI Autumn Meeting) da destek verdik.

2014 yılında “Geleceği Yalıtıyor” şeklinde yenilediğimiz sloganımız kapsamında yenilikçi ve öncü çalışmalarla, global pazardaki iddiamızı da her geçen gün artırmaya devam ediyoruz. 2015 yılında dünyanın önde gelen mecralarında yer alan Global Connection sayfalarında yaptığımız tanıtımlarla, 5 farklı coğrafyada yaklaşık 23 milyon okuyucuya ulaştık. Eskişehir’deki yeni yatırımımızla birlikte, 2016 yılında yurtdışı iletişim çalışmalarımıza hız vermeye ve kaliteli ürünlerimizle sektörün en önemli buluşmalarında yer almaya ve sponsorluklarımızla destek vermeye devam edeceğiz.   



- Bu yıl piyasaya sürdüğünüz yeni ürünleriniz ya da teknik özelliklerini geliştirdiğiniz mevcut ürününüz var mı?

ODE olarak, AR-GE stratejimizde müşterilerimizin talepleri kadar çevreyi ve geleceğimizi ön plana alarak hareket ediyoruz. Bu kapsamda son yıllarda özellikle segmentasyon süreciyle birlikte çevre dostu ürün geliştirmeye ve değişen müşteri taleplerine uygun nitelikte ve fiyatta ürünler geliştirmeye odaklandık. Detaylı Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda ürünlerimizde; -örneğin R-flex (kauçuk köpüğü), ısıpan (XPS) ve membran (bitüm esaslı su yalıtım örtüleri) - segmentasyona gittik. Bu ürünlerimizin “standart” ve “premium” ürün gamlarını geliştirdik. Premium ürün grubumuzla, sektörün en öne çıkan ürünlerine sahibiz. Membranda premium ve standart ürünlerimizle, farklı müşteri taleplerine uygun, en kaliteli çözümleri sunuyoruz. Isıpan ürün grubunda yüksek basma dayanımına sahip ISIPAN Premium DT 300 (300 kPa basma dayanımı) ve ISIPAN Premium DT 500 (500 kPa basma dayanımı) ürünlerimiz dikkat çekiyor.

EskişehirEskişehir Fabrika 

Bugüne kadar camyününde pazardaki dinamikleri değiştirecek birçok yeniliği hayata geçirdik. Geçen yıl camyününde teknoloji yatırımını gerçekleştirdik. Bu yıl içinde de, Çorlu’daki fabrikamızda multipack paketleme alanında yatırımını tamamladık. Son olarak ODE Starflex camyününde gerçekleştirdiğimiz Multipack paketleme sistemi büyük ilgi görüyor. Bu yatırım, cam yününde lojistik olarak aynı hacme %33 daha fazla yükleme, paletle indirme bindirme, dışarıda stoklama ve minimum stok maliyeti imkanı gibi birçok fayda sağlıyor. Ayrıca önümüzdeki sene fırın yenileme ile %30 kapasite artışı hedefliyoruz.

"Ar-Ge takımımız var"

- Yeni bir ürünün piyasaya çıkması ne kadar sürüyor? Ürünlerinizi test edebileceğiniz laboratuar var mı?

Yeni ürünler ya da ürün geliştirme noktasında bizim için iki önemli sacayağı var: İlki sahadan aldığımız veriler. Yani süreç sahadan başlıyor diyebilirim. Saha satış ekibimizin müşterilerimizden aldığı geri dönüşler bizim için son derece değerli.  İkincisi: AR-GE ekibimiz. Alanında doktora yapmış son derece kıymetli mühendislerden oluşan bir AR-GE takımımız var. Kabaca ifade etmek gerekirse de ürün geliştirme süreci şu şekilde işler: AR-GE ekibimiz, sahadan gelen talebin yapılabilirliği konusunda mevcut üretim kabiliyetlerimizi de dikkate alarak laboratuvardaki test sürecini de içeren çalışmalarını sürdürür. Bu süreç her zaman yeni bir ürün ile sonuçlanmasa da çalışma sonuçları çoğu zaman üretim süreçlerimizin iyileştirilmesi için kullanışlı çıktılar sağlar. Dolayısıyla bununla ilgili takribi bir süre vermenin uygun olmayacağını düşünüyorum.

- Ürünlerinizin yurtiçi ve yurtdışında kullanımı için nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz, sertifikasyon gerekliliklerinden ve sizin pazara yaklaşımınızdan söz eder misiniz?

Yurt içi satışlar kadar ihracat da ODE için büyük bir önem arz ediyor. Bugün, yurtiçindeki 140 bayimiz ve yurtdışındaki yaygın bayi ağımız ile ürünlerimizi 5 farklı kıtada yüzlerce noktaya ulaştırıyoruz. Daha önce belirttiğim gibi özellikle Eskişehir’deki yeni üretim tesisimizin faaliyete geçmesi ile birlikte de ihracatın ciromuzun içindeki payını artırmayı hedefliyoruz. Yurtdışı pazarlarda varlığımızı güçlendirebilmemiz için hiç şüphesiz uluslararası kalitedeki üretimlerimizi uluslararası sertifikalar ile belgelendirmekle yükümlüyüz.



Bu anlamda ISO ve CE’ye ek olarak ve bu standartlar çerçevesinde ek sertifikalandırma süreçlerimiz devam ediyor. Örneğin yakın zamanda ODE Starflex Camyünü ürünü için EUCEB Belgesi’ni almaya hak kazandık. EUCEB Belgeli Camyünü, kanserojen olmadığı kesin olarak ispat edilmiş elyaflar anlamına geliyor. ODE Starflex Camyünü ürünümüzde olduğu gibi, diğer ürünlerimizde de sertifikalandırma süreçlerine devam ediyoruz. Ayrıca tüm markalarımız için ISO 14025’e göre tanımlanan, bir ürünün veya servisin çevre performansını nicel olarak değerlendiren ve beyan eden EPD (Çevresel Ürün Beyanları) ile de ürünlerimizin çevre performansını en şeffaf haliyle ortaya koyuyoruz.

Verimlilik konusu ön planda

- Üretim sürecinde önem verdiğiniz konular nedir? Ürün geliştirmede nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?

Türkiye’de ilk kauçuk köpüğü tesisini kuran ODE; kauçuk pazarını geliştiren, büyüten, öncülük eden bir şirket olmuştur. Biraz önce de bahsettiğim gibi, camyününde ise bugüne kadar pazardaki dinamikleri değiştiren birçok yeniliği hayata geçirdik. 2008 yılında camyünü  şilte, levha ve boru üretimi yapmak üzere faaliyete geçen ODE Starflex camyünü üretim tesisi, yalıtım sektöründeki en büyük yatırım olma özelliğine sahip. Membran’da ise pazara sonradan girmemize rağmen, pazar liderliğini elde ettik.

ODE olarak, tedarikçi üretici olmanın çok ötesinde sürdürülebilir bir gelecek için son yıllarda özellikle “verimlilik” konusuna ağırlık veriyor ve bunu üretimimizdeki yeniliklerle de desteklemeye devam ediyoruz. Türkiye’de yatırımlarıyla doğanın dostu bir şirket olarak, üretim akışımızı sürdürülebilir bir dünya için değiştiriyoruz.

- Türkiye'deki yalıtım sektöründe yaşanan sorunlar nelerdir?

Ülkemizde yalıtım sektörünün en başta haksız rekabet ve kayıt dışı üretim gibi yapısal sorunları var. Bunu önlemek için de sektör içi denetimin artırılması ve daha güçlü yaptırımların olması gerekir diye düşünüyorum. Ürün kalitesinde sürekliliği ve performans değerlerini ölçen laboratuvarların sayıca azlığı ve kalite kontrol sisteminin olmaması, yalıtım uygulamalarında beklenen kalitenin düşmesine yol açıyor. Bunu önlemenin yolu da, TEBAR gibi kalite laboratuvar etkilerinin artırılması ve yayılmasından geçiyor. Bir diğer sorun da, yalıtımın ısı, su, ses, yangın olmak üzere 4 ayağı olmasına rağmen hala sadece ‘ısı yalıtımı’ olarak algılanması. Çözüm olarak da etkin pazarlama ve iletişim faaliyetleri öne çıkıyor.

"Yalıtımla yüzde 75 enerji tasarrufu mümkün"

- Yalıtımın enerji tasarrufundaki yerinden bahsedebilir misiniz?

Türkiye’de 15 milyondan fazla yalıtımsız bina bulunuyor. Bu da, binaların yüzde 85’inin yalıtımsız olduğu anlamına geliyor. Yalıtımsız binalar nedeniyle yaşanan enerji kaybının, her yıl ülke ekonomisine bedeli oldukça yüksek. Türkiye, toplam enerji ihtiyacının %75’ini ithal ediyor. 2014 yılında ülkemizde 55 milyar dolar enerji maliyeti oluştu ve bunun 20 milyar dolarının konutlarda oluştuğunu biliyoruz. Kabaca bir tahminle doğru yalıtımla, 8,5 milyar dolar gibi büyük bir rakamda tasarruf sağlanabilir. Yani konutlarda standartlara uygun yalıtım uygulamaları ile ülke ekonomisine ciddi bir katlı sağlayacağımız aşikar.



Ancak sanayi sektörü, gerek yüksek enerji tasarruf potansiyeli, gerekse de sanayide tüketilen enerjinin çoğunlukla ticari enerji olması hasebiyle enerji tasarrufu çalışmalarında öncelikle ele alınması gereken bir sektör olmasına rağmen, maalesef kamuoyunda enerji verimliliğinin hala genel olarak sadece binalardaki enerji verimliliği ile ilişkilendirildiğini görüyoruz.

Oysa ki, ekonomik büyümede istikrarın amiral gemisi sanayi iken ve Türk sanayisi enerji yoğun bir yapı arz ederken, endüstriyel tesislerdeki enerji verimliliğinin hepimiz için iki kez önem taşıdığı açıktır. Zira endüstride de büyük enerji kayıpları yaşanıyor. Endüstriyel yalıtım uygulamaları ile yapılacak tasarrufu öngörmek biraz güç olsa da, endüstride sadece yalıtımsız bölümlerin yalıtımını yapmak ve zarar görmüş yalıtımları değiştirmekle %75 tasarruf sağlanacağının ve geri dönüşü 1 yıldan kısa olan yalıtım yatırımının ömrünün 15 yıldan uzun olacağını söylemek mümkündür.

Reklam Goruntulenme Bolumu