Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın ‘babalar gibi satarım’ sözüyle öne çıkan özelleştirme, 2005’te 16 milyar doları aşan ihale, 8 milyar doları aşan satış ve devirle rekor kırdı. Özelleştirme İdaresi 6 milyar 550 milyon dolarla en büyük satışa Telekom imza attı, Atatürk Havalimanı, Galataport ve TMSF ihaleleri derken toplam satış 30 milyar dolara yaklaştı.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın ‘babalar gibi satarım’ sözüyle damgasını vurduğu 2005 yılı özelleştirmeleri, ihalesi gerçekleştirilen kuruluşlar ve ulaşılan rakamla önceki yıllara göre oldukça farklı noktaya taşındı. Gerçekleştirilen ihale tutarının 16 milyar doları aştığı 2005 yılında, satış ve devri tamamlanan tutar ise 8.2 milyar doları buldu. 1985’ten 2004 sonuna kadar gerçekleştirilen özelleştirmelerden elde edilen tutarın 9.4 milyar dolar olduğu dikkate alınınca özelleştirmeler açısından 2005 rekor yılına dönüştü.
3 YILDA 18.2 MİLYAR: Özelleştirme İdaresi Başkanlığı verilerine göre, 853.5 milyon doları 2003’te, 1 milyar 377 milyon doları 2004’te, 16 milyar 166 milyon doları 2005 yılında olmak üzere son üç yılda toplam 18.2 milyar dolarlık özelleştirme gerçekleştirildi. Türk Telekom’un yüzde 55 oranındaki hissesi Saudi Oger ve Telecom Italia ortaklığı Ojer Telekomünikasyon A.Ş.’ne 6.55 milyar dolara devredilmesi 2005’in en önemli özelleştirmesi oldu. Özelleştirme tarihinin tek kalemde yapılan en yüksek tutarlı işlemi olan Telekom özelleştirmesi, ÖİB yetkililerine göre faiz oranları ve Türk ekonomisinin güvenilirliği üzerinde son derece olumlu etkilere yol açtı.
YERLİ ATAĞI: Telekom’un yanı sıra Erdemir, Tüpraş gibi yıllardır özelleştirme gündemini oluşturulan kuruluşların da ihalelerinin yapıldığı bu yıl, yerli sermayenin Türkiye’de küçümsenmeyecek bir gücü olduğunu gösterdi. ‘Yabancıya peş keş çekilecek’ endişelerine karşın yapılan 34 ihalenin 33’ünün tamamı yerli ya da hakim ortağı yerli olan konsorsiyumlar tarafından kazanılması dikkatleri çekti. Yerli sanayicilerin sadece özelleştirme ihaleleri için ortak girişim grupları kurduğu bu yıl Erdemir’de Oyak’ın kararlılığı, Tüpraş’ta Koç’un son dakika atağı üzerinde çokça konuşulan konular oldu. Oger’in Türk Telekom’da yerli ortak, Oyak’ın ise Erdemir’de yabancı bir ortak istemesi ortaklıklar konusunun da satın almalar kadar Türkiye gündemine oturduğunun bir göstergesi.
FON ÖİB İLE YARIŞTI: Bu yılın satışlarını ÖİB ile sınırlamamak gerekiyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu da (TMSF) özellikle Uzan Grubu mal varlıklarının satışı ile dikkatleri çeken performans sergiledi. Telsim, çimento fabrikaları ve medya şirketleri ile toplam 6.1 milyar dolarlık satış gerçekleştiren TMSF, neredeyse Özelleştirme İdaresi ile yarıştı. ÖİB’in 8.2 milyar dolarlık rakamının dışında olan İstanbul Atatürk Havalimanı, Galataport projesi ile TMSF tarafından gerçekleştirilen çimento fabrikaları, medya kuruluşları, Telsim ve Vakıfbank hisselerinin halka arzı ile 2005’te gerçekleştirilen ihalelerin toplamı 30 milyar dolara yaklaştı.
2006’YA YANSIYACAK: Bugüne kadar kamunun elindeki pekçok kuruluşun özelleştirilmesi, ‘ilerde devletin gelir kalemlerinde bir düşüş yaratır mı yaratmaz mı’ tartışmasını gündeme getirirken, bu yıl yapılan ihalelerin birçoğu 2006 gelirine de yansıyacak. Henüz devir işlemlerinin tamamlanmadığı Tüpraş, Erdemir ve araç muayene istasyonları gibi kuruluşların ödemelerinin yanı sıra vadeli satışların taksitleri 2006’nın gelir hanesine yazılacak.
10 yıllık arayı 1 yılda kapattık
Ernst &Young Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Can Deldağ ‘2005 yılı özelleştirme uygulamaları açısından istisnai bir yıl oldu’ diyerek, şunları söyledi: ‘Son 10 yıldır gündemimizi meşgul eden Telekom, Tüpraş, Erdemir gibi özelleştirmelerin hepsi bir yıla sığdırılmış oldu. Yani 10 yıllık arayı neredeyse bir yılda kapatmış olduk. Öte yandan TMSF’nin 1.5 yıldır üzerinde çalıştığı Uzan varlıkları satışları da başarıyla tamamlanınca ortaya 20 milyar doların üzerinde bir özelleştirme çıkmış oldu. Özelleştirme işlemlerindeki başarı sadece ulaşılan rakamlar değil, aynı zamanda uygulamaların şeffaflığı olmuştur. Tüpraş, Telsim satışlarındaki uygulamalar gelişmekte olan diğer piyasalara örnek olarak gösterilmeye başlardı. Bu sonuçun sebepleri arasında her zaman belirttiğimiz, siyasi ve ekonomik istikrar gibi makro nedenler var olmakla birlikte, Özelleştirme İdaresi ve TMSF’nin hiç bir ayrıntıyı şansa bırakmayan titiz ve kararlı çalışmaları olmasa, bu sonuca ulaşmak çok zor olurdu. Bu anlamda ÖİB ve TMSF yönetimleri hükümetin en büyük şansı oldu.’
Kilci: 2005’te başardık hedef 2006’da aynı tempo
Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, ‘Ülkemizde 20 yılı aşkın bir süredir devam eden özelleştirme süreci içerisinde, en fazla özelleştirme uygulaması yapılan yıl olan 2005 yılının ayrı tutulması gerekmektedir’ derken, şu değerlendirmeyi yaptı: ‘Son yıllarda gerçekleştirilen özelleştirme uygulamalarının en önemli özelliği uzun yıllar önce, özelleştirilmesine karar verilen ve çeşitli denemelere rağmen gerçekleşmeyen kuruluşların özelleştirilmesi. Bu noktada Türk ekonomisinde sağlanan güven ve istikrar ortamının etkisiyle artan yerli ve yabancı sermaye ilgisinin de altı çizilmeli. Bir diğer önemli konu ise özelleştirmede sağlanan kredibilite artışı oldu. Erdemir, Tüpraş ve Telekom gibi 15 yılı aşkın bir süredir özelleştirme portföyünde bulunan ve artık özelleştirileceğine kimsenin inanmadığı kuruluşların özelleştirilmesi gerçekleştirildi. Geçtiğimiz 3 yıllık dönemde yoğun, kapsamlı ve kararlı bir çalışmanın sonucunda çok sayıda özelleştirme işlemi gerçekleştirildi ve bu uygulamalarla kamu finansmanına 3.1 milyar dolar tutarında nakit kaynak sağlandı. 2006 yılında da kararlı bir şekilde özelleştirme uygulamalarına devam edilecek. Ülkemiz ve özelleştirme uygulamaları açısından 2006 yılının başarılı bir yıl olması en temel dileğimiz.’