Türkiye’nin en çok yağış alan illerinden
olan Bartın, 14 Temmuz gecesi başlayan yağışlarla yine sele teslim oldu.
Bartın’da benzer bir felaket 11 yıl önce de yaşanmış kentin yüzde 85’i sular
altında kalmış, yüzlerce ev ve işyeriyle tarım arazileri zarar görmüş, iki kişi
de ölmüştü. Bu felaketin ardından Dünya Bankası kredisiyle yürütülen ve kısa adı
TEFER olan (Turkey Emergency Flood and Earthquake Recovery- Türkiye Sel ve
Deprem Felaketi Acil Yardım Projesi) kapsamında bir çalışma başlatıldı ve
"Bartın Irmağı Sel ve Taşkın Projesi" hazırlandı Dünya Bankasın’dan gelen
krediyle üç aşamalı gerçekleştirilecek projeyle Bartın’da tekrar sel felaketi
yaşanmasının önlenmesi hedefleniyordu. Ancak Bartın’ı 11 yıl sonra yine tekrar
sel aldı.
Bunun üzerine Bartın Kent Konseyi üyesi bir grup mühendis, geçen
yıl, projenin hangi aşamada olduğunu öğrenmek için kolları sıvadı. Ziraat
Mühendisi Ayşe Sevtap Uzun, konsey adına 19 Şubat 2009’da Devlet Su İşleri (DSİ)
Bartın İl Müdürlüğü’ne müracaatta bulunarak, "Bartın Irmağı’nı iyileştirmek için
hazırlanan TEFER projesini incelemek istediklerini" söyledi. Uzun, İl Müdürlüğü,
konuyla ilgili geri dönmeyince bir ay sonra aynı taleple Bartın Valiliği’ne
başvurdu. Bu arada DSİ İl Müdürlüğü, konseye 1 Nisan’da "Konuyla ilgili Bölge
Müdürlüğü’ne görüş soruldu ve cevap gelmedi" diye yazı gönderdi.
"Gelip inceleyebilirsiniz"
İstediği bilgileri alamayan Uzun, 17 Nisan 2009’da ‘Başbakanlık
Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu’ndan projeyle ilgili bilgi talep etti.
Başvurunun ardından DSİ Bartın İl Müdürlüğü 27 Nisan’da, Bilgi Edinme Kanunu’nun
10. maddesi gereğince, projeyle ilgili detayları Kent Konseyi mühendislerine
veremeyeceklerini belirtti. Ancak bir not düşülmüştü: "İsterseniz müdürlüğümüze
gelip inceleyebilirsiniz."
Projenin verilmesine engel olduğu belirtilen yasa maddesinde
"Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı
veya kopya çıkarılmasının aslına zarar vereceği hallerde, belgenin aslını
incelenmesi ve not alınabilmesi..." hükmünü içeriyor.
Uzun ve arkadaşları bu talebi "Arazide inceleme yapmadan yalnız
kâğıt üzerinden incelemenin faydası olmaz" diyerek geri çevirdi. Daha sonra
Uzun, Başbakanlık Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu’na 28 Nisan’da bir yazı
yazarak DSİ İl Müdürlüğü’nün 'yerinde inceleme kaydıyla' verilen bu iznin yeterli olmadığını söyledi. Bunun üzerine kurul, 28
Nisan’da DSİ Genel Müdürlüğü’ne bu taleple ilgili bir yazı yazdı ve konuyla
ilgili görevlilerin 11 Haziran’da yapılacak toplantıda konuyu görüşmek üzere
hazır bulunmaları gerektiğini belirtti. Uzun, bu yazıya istinaden kuruma
başvurarak 11 Haziran’daki toplantıya katılmak istediğini belirtti ancak kurul
bu talebi reddetti.
"Devlet sırrı veremeyiz"
Başbakanlık Bilgi Edinme ve Değermendirme Kurulu’nun 11 Haziran
2009’da yaptığı toplantıdan çıkan karar ilginçti: "Belge devlet sırrı
niteliğinde olduğu için incelenemez". Kurul Dünya Bankası kredisiyle yürütülen
bir projenin devletin güvenliğine zarar vereceği endişesiyle açıklanamayacağını
belirtiyordu. Uzun, bu kararı şaşkınlıkla karşıladı: "DSİ İl Müdürlüğü 'Gelin
inceleyin, bilgi de verelim' dedi. Ancak Bilgi Edinme Kurulu, projenin 'devlet
sırrı' olduğunu açıkladı. Bu ne çelişki. Halkı selden koruyacak bir proje hangi
gerekçeyle 'devlet sırrı' oluyor."
Çelişkiler bunlarla da sınırlı değil. Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı ile Bartın Valiliği28 Mayıs 2009’da 'Bartın İlinin Afet Tehlikesi'
konulu bir toplantı düzenlediği ve söz konusu projeyle ilgili detaylı bilgiler
verildiği ortaya çıktı. Bakanlığın Afet İşleri Genel Müdürlüğü Planlama Hak
Sahipliği ve Borçlandırma Dairesi Başkanlığı’nda görevli Hayriye Şengün, verdiği
bilgilere göre, TEFER 1, 26 Şubat 2002’de ihale edildi. İhaleyi Çakır ve Star
ortak girişimi aldı. Bedeli 2 trilyon 259 milyar 802 milyon 889 bin 939 TL (eski
Türk Lirası) olan ihale 30 Ağustos 2003’te bitirilmiş ve geçici kabulü yapılmış.
TEFER 2, 23 Şubat 2002’de ihale edildi. 2 trilyon 677 milyar 70 milyon 474 bin
TL (eski Türk Lirası) bedelli ihaleyi Kolin İnş. İml. ve Tic. AŞ. aldı. 25 Mart
tarihinde ihale tamamlanıp geçici kabul görmüş.