"Birtakım tahrip olmuş yapılar." Çevre ve
Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun bu kelimelerle nitelediği yapılar, henüz 10 bin
yıllık tarihi bilinen ve sular altında bırakılmak istenen antik kent
Hasankeyf.
CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz'ün Ilısu Barajı ve
Hasankeyf'le ilgili soru önergesine yanıt veren Eroğlu, Hasankeyf için bu tabiri
kullandı. Ağyüz ve Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi Sözcüsü Diren Özkan ise bu
bilimsellikten ve gerçekten uzak tabirin, projenin meşrulaştırılması için
kullanıldığını vurguladılar.
Kilit soru yanıtsız
Ağyüz, Eroğlu'na "Hasankeyf'i sular altında bırakacak Ilısu
Projesi'ni revize etmeyi, 40-50 yıllık baraj için Hasankeyf'i feda etmemeyi
düşünüyor musunuz?" diye sormuştu. Eroğlu ise Ilısu Barajı ve hidroelektrik
santrali (HES) projesinin yapım zorunluluğu bulunduğunu ileri sürdü. Güneydoğu
Anadolu Projesi'nin kilit halkası olan, enerji ve sosyal kalkınmanın ‘ateşleyici
gücü' olarak yansıtılan projenin yapılmasının ‘neden zorunlu olduğu' sorusunu
ise yanıtsız bıraktı.
Bakan Eroğlu, bununla da sınırlı kalmadı, Ilısu Barajı ve HES
projesi ile Bölge halkının hayat standardının yükseltileceğini ve Bölge'deki
binlerce insana iş imkanı sağlanacağını savundu. Eroğlu, mağdur olacak kişi
sayısının, iş imkanı bulacak kişi sayısından kat kat fazla olduğunu
unuttu.
Eroğlu bunlarla da yetinmeyip, sular altında kalacak 10 bin
yıllık tarihi yapılar için "birtakım tahrip olmuş yapılar" tabirini kullanarak
AKP Hükümeti'nin tarihi ve kültürel varlıklara gösterdiği değeri bir kez daha
gözler önüne serdi.
Bilimsellikten, gerçekten uzak
Görüşlerine başvurduğumuz, soru önergesinin sahibi Yaşar Ağyüz,
Eroğlu'nun yanıtını "Çok yanlış, ne bilimsellikle, ne gerçek durumla hiç alakası
olmayan, bu olayı bilmeyen birine karşı verilmiş ucuz bir cevap" olarak
değerlendirdi.
Hükümetin ne pahasına olursa olsun projeyi gerçekleştirmekte
ısrarcı olduğunu belirten Ağyüz, "Müteahhit konsorsiyum çalışmaya devam ediyor.
Revize edilmesi gerekirken, kültür değerlerinin sular altında kalmasına göz
yumuluyor" diye konuştu.
Meşrulaştırılmaya çalışılıyor
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi Sözcüsü Diren Özkan, Hasankeyf'in
tahrip olmuş değil, ‘restore edilebilecek yapılar' olduğuna dikkat çekti.
Böylesi açıklamalarla baraj projesinin meşrulaştırılmaya çalışıldığını
vurgulayan Özkan, barajın yapılmasıyla Bölge halkına istihdam sağlanmayacağını
söyledi. "Baraj yapımından 55 bin, 80 bin insan etkilenecek. Barajda
çalışabilecek işçi sayısı en fazla 2 bin kişi olacak" diyen Özkan, halkın
ekonomik durumunun zaten kötü olduğunu, zorunlu göçle birlikte daha da
yoksullaşacaklarını vurguladı.
200 yıllık tarihi evi de yıkmışlardı
Ankara Altındağ Belediyesi'nin tarihi Hamamönü'nde başlattığı
restorasyon çalışmalarında büyük bir skandal ortaya çıkmıştı. AKP'li Belediye
Meclis Üyesi Ali Gökşin'in 68 bin TL'ye aldığı 200 yıllık tarihi Ankara evinin
restore edilmediği, yıkılıp yeniden yapıldığı belirlendi. Altındağ Belediye
Başkanı Veysel Tiryaki, değeri 350 bin TL olarak ifade edilen evi, Kültür Bakanı
Ertuğrul Günay'a gezdirmiş, Günay eve övgüler düzmüştü.
Hamamönü'nün eski sakinlerinden Abdulhalik Balaban, konuyla
ilgili Veysel Tiryaki hakkında "görevi kötüye kullanmak" iddiasıyla Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak İçişleri Bakanlığı,
Altındağ Belediyesi Teftiş Kurulu müfettişi ve Altındağ Belediyesi'nde çalışan
bir inşaat mühendisine hazırlatılan "bilirkişi raporu"nu dayanak göstererek,
Tiryaki hakkındaki soruşturma isteğini reddetmişti.