Çarpık kentleşme, yoğun bina yığınları ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor.
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, çarpık kentleşmenin sosyal
boyutlarının yanı sıra ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini
söyledi. Dr. Yavuz, ''Çarpık kentleşmenin ve yoğun bina yığınlarının, sağlıksız
ranta dayalı iş merkezlerinin sonuçları sadece bozuk şehirleşme ve trafik
keşmekeşi değil tabi. Olayın sosyal boyutlarından daha ciddi sağlık sorunları da
vardır’’ dedi.
Çok katlı iş merkezlerinde, binlerce elektronik cihaz ve sistemle donanmış
plazalarda, odaklanma ve konsantrasyon yetersizliklerinin olmasının kaçınılmaz
olduğunu söyleyen Dr. Mehmet Yavuz, ''Böyle mekanlarda çalışanlardan tam bir
performans beklenmesi hayaldir. Çalışan verimliliği için, her ofiste bir
çalışanın olması ve odaların da yeterli genişlikte olması elzem bir durumdur.
Ayrıca çalışanların etrafında gereksiz elektronik cihazların da bulunmaması
lazımdır. Mevcut elektronik cihazların iyi yalıtılmış odalarda olması ve
bağlantıların network sistemleri ile ofislere dağıtılması en tercih edilen yol
olmalıdır. Örneğin faks ve yazıcıların her odada bulunması yerine, bunların tek
bir odada toplanması ve buraya ancak gerektiğinde girilmesi önemlidir.
Kullanılan monitorler mümkün olan en düşük radyasyonlu cihazlar olmalıdır.
Bilgisayar kasaları gürültüsüz çalışmalı ve yalıtımı üst düzey olmalıdır.
Ofislerde mümkünse tek telefon bulundurmalı, telefon kargaşasından ve
kalabalıklığından uzak durulmalıdır. Cep telefonlarını asla kemere bağlı ya da
cepte tutulmamalı, mümkünse kulaklık kullanılmalıdır. Sadece bir tane cep
telefonu kullanmaya çalışılmalıdır’’ diye konuştu.
İnsanları devasa binalarda, plazalarda küçük küçük havasız odalarda çalışmaya
mahkum etmenin verimliliğin düşmesine yol açacağını dile getiren Dr. Yavuz
şunları kaydetti; ''Eğer çalıştırdığınız elemanlarınızdan iyi performans almak
istiyorsanız onlara cimrilik etmeyip geniş çalışma alanları tahsis etmelisiniz.
İş hanlarında, plazalarda, Şehrimizde bir çok örneğini gördüğümüz yoğun iş
merkezlerinde, gördüğümüz ‘hasta bina sendromunun’ belirtileri sadece
halsizlik ve bitkinlik değil tabi. Baş ağrısı, baş dönmesi, anksiyete, uyku
bozuklukları, zihinsel konsantrasyon bozuklukları, unutkanlık, göz ve cilt
irritasyonları, farenjit, larenjit ve burun kanaması da sıkça rastlanan
şikayetlerdir. Belirtilerin hepsinin ortak özelliği çalışma ortamından bir kaç
günlüğüne uzaklaşınca şikayetlerin düzeliyor olmasıdır.’’