Bunlardan ikisi deniz altında. Yukardan bakıldığında ise Trobilis 65 lüks bir yatı andırıyor. Araç 20 metre uzunluğu ve 13 metre genişliğiyle oldukça geniş bir iç mekana sahip. Yüzen evin su altında kalan bölümü tamamen cam olan dev bir fanustan oluşuyor. Yemek ve oturma odası olarak da kullanılan bu bölüm konuklara “denizler altında 20 bin fersah” havası yaşatıyor. Deniz seviyesinin yaklaşık bir metre altında ise yatak odaları bulunuyor. İki tane tek kişilik ve iki tane de çift kişilik oda konuklara rahat bir konaklama imkanı sağlıyor. Trilobis 65’in üst katlarında mutfak, banyolar, kaptan köşkü ve oturma bölümleri var. Aracın 300 beygir gücünde motoru ise hidrojenle çalışıyor ve tamamen sessiz. Elektrik sorunu ise yeni nesil güneş enerjisi panelleriyle çözülmüş. Aracın tam cam aksamı aynı zamanda enerji üretimi için gereken gücü güneşten almakla görevli. Kısacası Trilobis 65 kendi kendine yeten ve misafirlerine okyanus üstünde yeni yaşam alanı sağlamaya aday bir tasarım. Geriye tek bir şey kalıyor: Fiyatı.
Yapılan hesaplamalara göre araç toplam 4 milyon dolara mal oluyor. Ancak seri üretime geçilmesi halinde fiyatın üçte bir oranında düşebileceği söyleniyor. Zema bunun için zengin yatırımcı arayışına başladı bile. Genç tasarımcı özellikle zengin Arap ülkelerinin projesine destek vermesini ümit ediyor.