Kardeş Dereler Platforumu üyesi 30'a yakın sivil toplum
örgütü, Türkiye genelinde yapımı planlanan 2700 Hidroelektrik Santral (HES) ve
bu projelerin önündeki tüm engelleri kaldıran Tabiatı ve
Biyolojikçeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı'na tepki gösterdi.
Anadolu'nun "ölüm fermanı" anlanıma gelen bu yasaya ve HES projelerine izin
veremeyeceklerini belirten platform üyeleri suyun ticari bir meta olarak
değerlendirilmeyeceğini vurguladılar. Beyoğlu’ndaki Bindallı Sanat
Galerisi’nde düzenlenen toplantıda plarform adına açıklama yapan
avukat Remzi Kazmaz, 2700 HES için lisansların verildiğini, su
kullanım haklarının dağıtıldığını belirtti.
Şimdi her dere üzerinde “kanser” gibi uzanan HES’ler inşa edildiğini söyleyen
Kazmaz “Biz başbakanın dediği gibi bir grup çapulcu değil ülkesini seven onurlu
insanlarız ve bizim satılacak toprağımız deremiz yok” diye konuştu. Kazmaz, HES
projelerinin iptali için açılan davaları tek tek kazandıklarını ve hükümetin de
rövanşı almak için Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasası’nı çıkarmak
istediğini ifade etti. Millletvekillerine bu yasaya “hayır” demeleri için çağrı
yapan Kazmaz, “Rüzgar ve güneş de yenilenebilir enerji kaynağı neden enerji
açığını kapatmak için onlara lisans vermiyorsnuz? Neden sadece HES’lere onay
veriyorsunuz? Çünkü HES’ler bahane sular şahane. Emperyalistleri bu ülkeyi
peşkeş çekiyorlar” dedi. Kazmaz, HES projelerini üstlenen bir çok yerli şirketin
daha sonra hisselerini yabancı şirketlere sattığını ve HES’lerin el
değiştirdiğini söyledi. Platform üyelerinden Hediye Gündüz de HES’lerin yabancı
şirketlerin eline geçmesinin hukuki boyutu da olduğunu anımsatarak “Türkiye
tahkim yasasının kabul ettiği için HES’lere karşı açtığımız davalar bundan sonra
uluslararası mahkemelere taşınacak” diye konuştu.