Türkiye Hazır Beton Birliği’nin (THBB) açıkladığı Hazır Beton Endeksi 2025 Haziran Ayı Raporu’na göre, mart ve nisan aylarında eşik değer civarında seyreden Faaliyet Endeksi mayısta önemli bir yükseliş kaydetmesine rağmen haziran ayında eşik değerin altına indi. Önceki aylarda düşük seviyelerde kalan Beklenti ve Güven Endeksleri, sonraki dönem için faaliyette olumsuz bir beklenti ortaya koyuyordu. Nitekim haziran ayında bu beklenti gerçekleşti ve Faaliyet önemli ölçüde geriledi. Beklenti Endeksi’nin son altı aydır aynı aralıkta ve sürekli negatif tarafta hareket ettiği görülüyor. Tüm endeksler içinde en düşük değere sahip olan endeks olan Güven Endeksi eşik değerin altında sınırlı bir artış gösterdi. Birleşik Hazır Beton Endeksi ise faaliyetteki gerilemenin etkisiyle negatif bölgede sınırlı bir düşüş yaşadı.
Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Mart ve nisan aylarında eşik değer civarında seyreden Faaliyet Endeksi, mayıs ayında belirgin bir artış göstermiş ancak haziran ayında yeniden eşik değerin altına düşmüştür. Geçen yıla göre Güven Endeksi hariç diğer endekslerin yüksek olması inşaat sektörü açısından olumlu bir işaret olarak değerlendirilebilir ancak tüm endekslerin eşik değerin altında kalması, bu olumlu tabloyu önemli ölçüde gölgelemektedir.” dedi.
Ekonomik gelişmeleri değerlendiren THBB Başkanı Yavuz Işık, “İSO Haziran 2025 Türkiye PMI verilerine göre, mayıs ayında 47,2 olan manşet PMI, haziranda 46,7’ye gerileyerek son sekiz ayın en düşük seviyesine inmiştir. Eşik değer olan 50’nin altında ka lan bu rakamlar daralmaya işaret etmektedir. Buna göre para politikasında hedeflenen noktaya yaklaşılmış olsa da bu sürecin istenen etkiyi oldukça yavaş göstermesi, sıkı para politikasının ekonomi üzerindeki tahribatını artırmaktadır. Devam eden yüksek faiz politikası, şirketlerin finansman maliyetlerini yükseltirken kredi genişlemesine getirilen sınırlamalar ise firmaların finansmana erişimini zorlaştırmaktadır. Son veriler, geride bıraktığımız haziran ayında iç talepteki daralmanın hissedilir boyuta ulaştığını ortaya koymaktadır. Temmuz ayında hem Türkiye’de hem de dünyada ekonomik aktörler merkez bankalarının faiz kararlarına kilitlenmiş durumdadır. Önce TCMB ve Avrupa Merkez Bankası (ECB), ardından da ABD Merkez Bankası (FED) kararlarını açıklayacaktır. Temmuz ayında ülkemizde ihtiyatlı da olsa faiz indiriminin başlaması inşaat sektörünü takip eden çeyrekte pozitif etkileyecektir.” dedi.