'Kültürel Değerler Yağmalanacak'



AKP iktidarının hazırladığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yapılanmasını düzenleyen yasa tasarısına göre, belediyeler müzeciliğe soyunacak. Tasarı, belediye sınırları içindeki devlet güzel sanat galerileri, müzeler, kütüphaneler, kültür merkezleri ve enformasyon hizmetlerinin belediyelerce yürütülmesini öngörüyor. Ulusal nitelikteki müzeler, yazma eser kütüphaneleri ve ören yerleri ise merkezden yönetilecek.

AKP iktidarı, ülkenin kültürel varlıklarını önce yerelleştirmek, sonra da özelleştirmek için düğmeye bastı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yeniden yapılanmasıyla ilgili yasa tasarısı, birçok müze, kütüphane, galeri ve kültür merkezinin yerel yönetimlere devredilmesini öngörüyor. Tasarıya göre, belediye sınırları içindeki devlet güzel sanat galerileri, müzeler, kütüphaneler, kültür merkezleri ve enformasyon hizmetleri belediyeler; belediye sınırları dışındakiler ise il özel idarelerince yönetilecek. Tasarıyla, kültür turizm il müdürlükleri, arkeoloji müzeleri, il halk kütüphaneleri il özel idarelerine bağlanıyor; ulusal nitelikteki müzeler, yazma eser kütüphaneleri ve ören yerleri ise merkeze bağlı kalıyor.

'Borç batağındaki belediyeler müzeleri nasıl yönetsin!'
Tasarıyı değerlendiren Kültür Sanat-Sen Genel Başkanı , düzenlemelerin, IMF ve Dünya Ticaret Örgütü'nün direktifleriyle hazırlandığını söyledi. Tasarıyla bu kültür kurumlarının önce yerelleştirilmesinin, sonra da özelleştirilmesinin hedeflendiğini belirten Sevgisunar, ''Bu çalışmalarda, sanki bu ülkenin bütün programları uygulanabiliyormuş ve her şey paraymış gibi bir hareket söz konusu'' dedi. İnsanların yaşama hazırlanmasında eğitim kurumlarının yanı sıra kütüphane ve müze gibi kültürel kurumların da etkili olduğunu vurgulayan Sevgisunar, ''Bütün bunların merkezden yönetilmesi gerekiyor; çünkü, ne kadro ne de program olarak yerel yönetimler bunlara hazır'' diye konuştu.

Tasarının temel amacının, ''ülkenin birikimlerinin heba edilmesi'' olduğunu vurgulayan Sevgisunar, ''Yerel yönetimlerin hali ortada... Ne kadar kaliteli bir çalışma temposu sergileyecekler, ne kadar eğitimli personelleri var? Merkezi düzeyde ve işi bu olan insanlarla bile yapılamayan çalışmaların belediyelerce yürütülmesi mümkün müdür?'' açıklamasını yaptı.

'Özelleştirmenin tezgâhını hazırlıyorlar'
Topkapı Sarayı gibi önemli sarayların ileride özelleştirilmek istendiğini belirten Sevgisunar, tasarıyla ''bunun tezgâhının hazırlandığına'' dikkat çekti. Halk kütüphanelerinin belediyelere devrinin, buraların yapısında önemli olumsuz değişiklikler yaratabileceğine değinen Sevgisunar, şöyle konuştu:

''Halk kütüphaneleri, Türkiye'nin adında 'halk' olan ender kurumlarından biridir. Yapılan çalışma, bu kurumun ortadan kaldırılması anlamına gelir; çünkü, yarın belediyenin yöneticisi buraları alacak, hangi kitapları koyacağını, nasıl bir derleme oluşturacağını, kimlerle hizmet sunacağını kendi kafasına göre belirleyecek. Merkezi düzeyde bu sıkıntılıyken, yıllardır düzenlenememişken, yerel anlamda düzenlenmesi mümkün mü, bunları kim yönlendirecektir, bunlar neye göre düzenlenecektir. Bu çalışma kesinlikle ülkenin zararına bir iştir, ülkenin birikimlerinin yağmalanması söz konusudur. Bu çalışmalar eğitimi de etkileyecektir. Bu tür kurumların yerelleştirilmesi, eğitimdeki birliği ve bütünlüğü de bozacaktır, kurumların insanlarla buluşması önlenecektir.''