Yeni Beykoz, köprüye 5 kilometre mesafede iç içe sıralanan villa sitelerden oluşuyor. İstanbul'un kuzeyinde oluşu ve sağlam zemini, bölgenin cazibesini arttırıyor. Beykoz deyince İstanbul'un en güzel mesire alanlarına sahip, konut açısından da en şanslı ailelerin yaşadığı bir semt gelir akla. Şans şudur ki, Beykoz'da yaşamak, her şeyden önce bir sahil kasabasında yaşamanın ayrıcalıklarına sahip olmak demektir.
Evlerin ön penceresi Bebek'ten başlayıp Sarıyer'e uzanan karşı sahili görecek kadar geniş deniz manzarasına, arka odaları ise gür ağaçların oluşturduğu koyu yeşil renkteki büyüleyici ormanlara bakar. Sahilden başlayıp bir kilometre yukarıya kadar sıralanan evler arasında müstakil olanlar çoğunluktadır. Aslında Beykoz'da yaşamak en çok da kalabalıklardan uzak, kendine ait bir bahçede sakin ve huzurlu bir yaşam sürebilmektir. Oysa İstanbullular eskiden gıpta ettikleri manzaralı Beykoz yaşantısının yerine, ulaşımı kolay ve depreme dayanıklı Beykoz evleri talep ediyor. Son 10 yılda kurulan yeni Beykoz iç içe evlerin sıralandığı villa sitelerden oluşuyor.
İkinci köprüye 5 km uzaklıkta
'Beykoz'da ev almak istiyorum' dediğinizde kimse sizi kasaba merkezine götürmüyor artık. Emlakçıların pür dikkat siteler bölgesindeki konutlara yoğunlaştığını fark ediyorsunuz. Yeni kurulan sitelerin özellikleri arasında deniz ve orman manzarasından bahsedilmiyor. Sitelerin en önemli özelliği ikinci köprüye 5 kilometre uzaklıkta olmaları. "Peki sahil ne tarafında kalıyor?" diye sorduğunuzda, "E canım üç kilometre aşağıdan sahile iniliyor" cevabını alıyorsunuz. Fatih Sultan Mehmet köprüsünden çıktıktan sonra, Kavacık sapağına sapıp Beykoz otoban yoluna girilerek ulaşılıyor siteler bölgesine. Gerçekten de 5 kilometre mesafe almadan siteler sıra sıra belirmeye başlıyor önünüzde. Otoban kenarlarında ve otobanın altındaki çukurluk bölgede milyon dolarlık ultra lüks siteler yapılmış. Anlaşılan İstanbul trafiği sonunda İstanbulluların ne yeşil ne mavi, ama otoban kenarında ve böylece ulaşımı en kolay yerden ev aramalarına neden oluyor. Emlakçılar da manzarayı övemeseler de, ulaşım kolaylığını "Şehrin hem içinde hem dışında" diyerek tanımlıyor.
Deniz manzarası var
Siteler bölgesinde başı Acarkent mahallesi çekiyor. Bin 452 Acarkent Villası, 401 evin bulunduğu Beykoz Konakları, yaklaşık 200 stüdyo ve normal dairenin bulunduğu alanda toplam 2 bin konut var. Sitelerin tamamı manzarasız değil. Birkaç yeni projede deniz ve orman manzarası var ancak bu villaların değeri yaklaşık 1.5 milyon dolar. Çoğunluğu oluşturan diğer sitelerdeki ev fiyatları ise 700 bin dolardan başlayıp 1 milyon dolara kadar ulaşıyor. Tıpkı Sarıyer gibi Beykoz'un da en az deprem riski taşıyan bölge olması, 1999 depremi sonrasında talep patlaması yaşanmasına neden olmuştu. Ancak daha sonra 2001 ekonomik krizinin ardından evlerin yarı ayrıya değer kaybedip 350-400 bin dolara kadar gerilemesi gözlenmişti. Ekonominin düzelmesi ile birlikte Beykoz'da yapılanlar, emlak piyasasının en çok rağbet gören projeleri arasında yer almaya başladı.
Konut kredisi faizlerinin düşmesi de siteler bölgesinin yeniden eski değerine kavuşmasında etkili oldu. En düşük fiyatla bir dönüm içinde müstakil bahçeli, havuzlu, kapalı otoparklı, 550 metrekare büyüklüğünde bir villayı 800 bin dolardan satın aldığınızda, yüzde 25 oranında peşinat verip, aylık 3-4 bin dolar ödemeniz gerekiyor. Kira rakamlarının da bu civarda seyretmesi ev sahibi olmak isteyenlerin sayısını artırıyor.
Evlerin fiyatları büyüklüklerine, bahçelerine ve iç dekorasyonlarındaki standartlara göre değişiyor. Acarkent, Acar İstanbul, Beykoz Konakları, Günyüzü Konakları gibi projeler tapulu, imarlı ve iskanlı projeler olduğu için krediye uygun. Turyap Beykoz'dan emlak danışmanı Ebru Seyyar, siteler bölgesindeki evlerin fiyatlarının asıl değerlerine ulaştığını belirterek, "Şehir içi apartman dairelere göre site evlerinin fiyatları uçuk değil. Örneğin Kozyatağı, Etiler, Nişantaşı gibi 150 metrekare apartman dairesi olan lüks konutlar 500 -700 bin dolar. Siz bu fiyata bir dönüm arazi içinde müstakil ev alıyorsunuz" diye konuşuyor.