MWNF tarafından bir süredir çalışmaları yürütülen İnternet Müzesi, geçtiğimiz günlerde yayına başladı.
İlk sergi “Museum With No Frontiers (MWNF): Discover Islamic Arts”( Olmayan Sınırların Müzesi: İslam Sanatlarını Keşfetmek) internette açıldı.
Kısa süre içerisinde, Cezayir, Tunus, Kahire, Şam, Ramallah, Amman, İstanbul, Berlin, Londra, Lizbon ve Roma’da gerçekleştirilen çeşitli tanıtım toplantıları ile müzenin açılışı dört bir yanda duyuruldu.
MWNF, ‘90’ların başından beri İslam sanatında bütünleşmeyi ve çalışmaların yoğunlaşmasını hedefliyen çeşitli etkinlikler ve sergiler düzenlemiş bir kurum.
Teknolojinin geldiği noktayı müzeler açısından değerlendirmeye çalışan MWNF, sanat eserlerini bir araya getirmek yerine çeşitli araçlarla aynı bağlamda üretilmiş sanat eserlerini toplu halde izleyicilere ve araştırmacılara sunmayı amaçlıyor. Müzeler üzerine yakın zamanda değişen çerçeveye güncel bir halka eklemeyi deneyen kurumun, internet üzerinden yayımlanan ilk ve şu anda tek sergisi İslam sanatı üzerine.
Müzenin kalıcı koleksiyonlarının yanında, dönem dönem geçici sergilere de yer verilecek.
19 ülkeden bir çok müzenin desteklediği sanal müze, oldukça kapsamlı bir koleksiyona sahip olacakmış gibi görünüyor.
"Discover Islamic Art" sergisi, sadece Türkiye’den aralarında İstanbul, Diyarbakır, Konya gibi bir çok şehrin bulunduğu çeşitli yapıları ve sanat eserleri barındırıyor. Serginin ya da sanal müzenin en ilginç yanı, çok uzun bir tarihsel kesitten ve geniş bir coğrafyadan seçilmiş ürünlerin yan yana bulunabiliyor olması.
Plan çizimleri, ayrıntılı resimler ve çeşitli bilgilerin yer aldığı müzede "volta atmak", nesnelerin kendisini görmenin yerine geçemese de, yine de çok yararlı ve keyifli olacakmış gibi görünüyor.
Bir sanatsal eseri görmek için bin bir zahmete girip, dünyanın başka başka köşelerine giderek, bilmediğimiz dilde konuşan insanların arasına karışmak ise başlı başına bir keyif olsa gerek.
Özellikle de mimarlık için söylersek, bir ürünü içine doğduğu kültür ve coğrayfa ile birlikte “ziyaret etmek” gibisi yok. Bir kahvenin kırk yıllık hatırı vardır. Gidip kahvenin doğduğu topraklarda bir fincan içmek lazım. Zahmet etmeden, içine girmeden, çevre sokaklarda gezinmeden, bir yapının ruhunu yakalamak pek mümkün olmasa gerek.
Ancak, yapıların ruhunu yakalamasam da olur diyenler, vakti ve hali olmayanlar ya da bilgisayarının başında araştırma yapmak durumunda olanlar için çok güzel bir haber olsa gerek!