Sanat Halkla Buluştu



İstanbul'un önemli alışveriş merkezlerinden Akmerkez, 112 sanatçı ve 200'den fazla yapıttan oluşan 'Sanat Akmerkez'de 3' sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. 112 sanatçının resim, heykel ve fotoğrafları 12 Ekim'e kadar sürecek olan sergi kapsamında Akmerkez'in dış cephesi, mağaza vitrinleri ve koridorlarında sergileniyor. Ressam Bubi , Prof. Tomur Atagök, Server Demirtaş ve Erhan Ersöz 'ün danışmanlığında gerçekleşen 'Sanat Akmerkez'de 3' ün açılış gecesinde, yıllarını plastik sanatlara adamış ustalar İlhan Berk, Ferruh Başağa, Burhan Doğançay, Özdemir Altan ve Adnan Çoker 'e sanata katkılarından dolayı birer teşekkür plaketi verildi.

Aralarında Özdemir Altan, Mehmet Aksoy , Ferruh Başağa, Ergin İnan, Mustafa Ata, Güngör Taner, Bubi, Tomur Atagök, Ömer Uluç, Mustafa Altıntaş, Bedri Baykam, Koray Ariş, Server Demirtaş, Zekai Ormancı, Devrim Erbil, Kezban Arca Batıbeki, Utku Varlık, Ertuğrul Ateş, İlhan Berk, Nevhiz, Kemal Tufan gibi Türkiye'nin önde gelen sanatçılarının yapıtlarının yer aldığı sergide bu yıl Fikret Muallâ, Cihat Burak, Hamit Görele, Abidin Dino, Selim Turan, Sabri Berkel gibi yaşamayan ustaların yapıtlarına da yer veriliyor.

Çocuklar için etkinlikler
Kapsamlı bir katalogla gelecek kuşaklara da aktarılacak olan 'Sanat Akmerkez'de 3' sergisi süresince çocuklar için özel etkinlikler de yapılacak. Bugünkü 'Bubi ile T-Shirt boyama' etkinliğini 30 Eylül'de 'Çocuklar İçin Çağdaş Drama Derneği Atölye Çalışması' izleyecek.

Müze ve sanat galerilerinin bildik izleyicilerinin dışına çıkmayı, kitlelere ulaşmayı amaçladıklarını dile getiren Bubi, ''Sanatla iç içe değilseniz veya bütün gününüz çalışarak geçtiği için sanatsal etkinliklere katılma olanağı bulamıyorsanız, alışveriş yaparken ansızın bir sanat yapıtıyla karşılaşmak çok hoş, keyifli olabilir. Daha demokratik, içten ve daha dostça olan bu ilişki zaman içinde bir tutkuya da dönüşebilir. Bir müzeye gittiğinizde herhangi bir nedenle moraliniz bozulabilir veya bazı şeyler size itici gelebilir. Oysa burada kendi seçiminizle bir sanat yapıtına yaklaşıyorsunuz'' diye açıklıyor düşüncelerini. Sanatı günlük yaşamın bir parçası haline getirmeyi hedeflediklerini söyleyen Bubi, olaya küratör mantığıyla yaklaşmadıklarını vurguluyor. Çok demokratik bir bakış açılarının olduğuna değiniyor ve ''Sanatın konusu yoktur. Sanatçıya ödev verme düşüncesi bana çok yanlış ve itici geliyor. Bu sergide her tip sanat yapıtına olanak tanıyoruz. Müze ve galerilerin yapmadığı işi biz üstleniyoruz'' diyor.

Heykele önem veriyorlar
Erhan Ersöz, bu yıl heykele özellikle önem verdiklerini belirterek, sergilenen heykel ve resim çalışmalarının sayılarının birbirine yakın olduğunu vurguluyor: ''Türkiye'de heykel hem sanat yapıtı satın alanlar, hem de sanat yapıtı sergileyenler tarafından çok gözardı ediliyor. Oysa heykel, resim kadar önemlidir. Sergiye katılacak sanatçıları belirlerken her kuşaktan sanatçının yapıtı olmasına özellikle dikkat ettik. 92 yaşındaki Ferruh Başağa'nın yanında, 20 yaşındaki öğrenci de var.''

Kamu alanlarının sanata açılmasının gerektiğini savunan Tomur Atagök, Türkiye'de bunun anıtlarla sınırlı kaldığını dile getiriyor. Sanatçıların sadece dekoratif ve kendini anlatan yapıtlar değil, sanatla toplumun buluşmasını ve toplumun düşünmesini sağlayacak, biraz da toplumsal içerikli sanat yapıtları üretmesi gerektiğine değinen Atagök, ''Sanatın amacının değiştiği bir yüzyılda yaşıyoruz. Bu konuda öncülük ettiğimize inanıyorum. Küratör anlayışını doğru bulmuyorum. Küratör belli sanatçıları seçerek bu işe başlıyor. Biz ise sanatçıların toplumla buluşması gerektiğini söylemek istiyoruz'' diye düşüncelerini açıklıyor. Bu yıl, bugünkü sanat ortamında çok önemli yer tutan video çalışmalarına yer vermediklerini söyleyen Atagök, gelecek yıl sanatçıların belli konular çerçevesinde yapıt vermelerini isteyebileceklerini de sözlerine ekliyor.

Sanat yapıtlarının müze ve sanat galerilerinde sergilendiği zaman halktan soyutlandığının altını çizen Server Demirtaş ise, bu sergi sayesinde 10 kişi bile sanata kazandırılsa bunun bir kazanç olacağını vurguluyor.