Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı
Ayaş beldesinde genellikle tarım arazilerinde rastlanan kaya
mezarları turizme kazandırılmayı bekliyor. AA muhabirinin derlediği bilgiye
göre, oyulmaya ve işlenmeye uygun kayalardan statüsü yüksek kişiler için yapılan
alan kaya mezarları, Anadolu'da milattan önce 3 binli yıllarda başlayan ölüyü
eve benzer mimari yapılara gömme adetinin bir örneği olarak dikkati çekiyor.
Türkiye'nin farklı bölgelerinde de rastlanan bu yapıların önemli bir kısmı,
bulundukları kentlerde koruma altına alınarak turizme kazandırılırken,
Mersin'deki tarla içlerinde kalan benzerleri sahip çıkılmayı bekliyor.
Erdemli
ilçesine bağlı Ayaş beldesinde bulunan kaya mezarları yaklaşık 2 metre uzunluğa,
yarım metre genişliğe sahip. Bazı kaya mezarlarının kapaklarının kaybolduğu,
çevresinde yakılan ateşler nedeniyle zarar gördüğü, bazılarının da iç kısmının
çöplerle dolu olduğu gözleniyor. Bir başka kaya mezarının üzerinde ise adres
levhası göze çarpıyor. Çoğu çevrede yaşayan vatandaşların bahçe ve tarlalarının
içinde kalan kaya mezarlarından birisi de köy halkının evinin çatısına ulaşmak
için kullandığı merdivenin bir basamağı haline gelmiş.
Köylüler bahçelerinden kaldırılmasını
istiyor
Genellikle narenciye
bahçelerinin bulunduğu beldede vatandaşlar, tarihi eserlerin bahçedeki işlerini
zorlaştırdığını, bu nedenle ilgililerin konuyla ilgili çalışma yapmasını istedi.
Eserlerin korunarak turizme kazandırılmasıyla beldeye daha fazla turist
gelebileceğini belirten vatandaşlar, ''Bizim isteğimiz, beldemizde belirlenecek
bir yerde mezarların zarar verilmeden toplanması ve turizme kazandırılması.
Böylelikle hem bizler bahçelerimizdeki işlerimizi kolaylaştırabiliriz, hem de
gelecek turistler sayesinde yörede ek gelir kaynağı yaratılır'' diye konuştu.
Kazıların
bitmesi bekleniyor
İl Kültür ve Turizm
Müdürü Mehmet Çalışkan ise, beldedeki antik yapıların milattan
önce II. yüzyıla ait olduğu yönünde bilgilere ulaşıldığını belirtti. Kaya
mezarlarının bulunduğu bölgenin geçmişte ''Elaiussa'' ve ''Sebasta'' kentlerinin
birleşmesi ile meydana geldiğine dair bulguların gün ışığına çıkarıldığını ifade
eden Çalışkan, söz konusu bölgenin farklı noktalarında 1994 yılından bu yana
arkeolojik kazılar yapıldığını vurgulayarak, ''Romanya'dan gelen bir ekip bazı
noktalarda kazı çalışması yapıyor. Kazılar sürerken kaya mezarlarının bulunduğu
yerde restorasyon çalışmaları yapamıyoruz. O nedenle kazıların bitmesini
beklemekten başka çaremiz yok.'' dedi.
Söz
konusu tarihi eserlerin çevre halkı ve yabancılar tarafından tahrip edildiğini
öne süren Çalışkan, ''Eserlerin daha sağlıklı bir şekilde gelecek nesillere
aktarılması için öncelikle, çevre halkının konuya dikkatinin çekilmesi ve
bilinçlendirilmesi gerekir. Bu konuda kentimizdeki üniversitelerin desteğine
ihtiyacımız var'' diye konuştu.