Mimarlığın farklı disiplinlerle ilişkisini irdeleyerek her kesimden izleyiciye yeni ufuklar açmayı hedefleyen toplantı dizisi 'Karşılaşma'toplantılarının "Mimarlık ve Fotoğraf" temalı ilki, Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü’nde gerçekleşti.
Mimarlık eğitimi almış ancak hayatlarının ilerleyen dönemlerinde fotoğrafa gönül vermiş başarılı 3 fotoğrafçıyı buluşturan toplantıda; mimarlık ve fotoğraf ilişkisi, mimarlık eğitimi almış olmanın fotografik bakış açısına sağladığı katkı, mimarinin fotografik olarak yorumlanışı gibi temalar üzerinde duruldu. Mehmet Bayhan’ın yönetiminde gerçekleşen toplantıya katılan Murat Germen ve Sıtkı Kösemen, fotoğraf kariyerleri boyunca yaptıkları çalışmalardan örnekler verirken, sürmekte olan fotoğraf projelerinden fotoğrafları da dinleyicilerle paylaştılar.
Murat Germen, sunuşunun ilk bölümünde fotoğrafla mimariyi yorumlama biçimlerinden örnekler verdi. Mimariyle fotoğrafın iki farklı türden ilişki içinde olduğunu belirten Germen, bunlardan ilkinin “mimari ürünün yorumsuz olarak fotoğraflanması” ikincisinin ise “mimari yapıt üzerinden sanatsal fotoğraf üretilmesi” olduğunu belirtti. Bu iki farklı tür için de örnekler veren Germen, daha sonra endüstriyel estetiğin peşine düştüğü çalışmalarını perdeye yansıttı. Proje sürerken yaşadığı olayları da dinleyenlere aktaran Germen, bu fotoğrafların sadece sergilerini gezen kişilere ulaşması kadar fotoğrafların çekildiği yörenin halkına da ulaştırabilmekten duyduğunu mutluluğu belirtti. Murat Germen’in “Çocuk” ve cep telefonu kamerasından paranoyaya yol açan durumların izlerini taşıyan “Cepten Paranoya” serisine ait fotoğrafları da, fotoğrafımıza getirdiği soluk açısından kayda değer ürünler olarak ön plana çıkıyordu.
Murat Germen’in endüstriyel estetiği belgelerken sergilediği izlenimci tutumun bir benzeri Sıtkı Kösemen’in fotoğraflarında mercek altına aldığı Bodrum ve insanlarında da gözlemleniyordu. Bodrum’u ilk olarak 70’li yılların başında fotoğraflayan Kösemen, bu
çalışmalarından örneklerler gösterirken, Bodrum’un mimari dokusu ve insan profilindeki değişimlerin izlerini 2003 yılı tarihli “Derin Bodrum” kitabındaki fotoğraflar üzerinden sürmek mümkündü. Mekanı insandan bağımsız olarak düşünmediğini belirten Kösemen, insana merkeze alarak yaptığı diğer çalışmalardan da örnekler verdi. Bunlar arasında genç profesyonelleri kendi mekanlarında fotoğrafladığı ve konuşma balonları yardımıyla bu kişilerin seçtiği yorumlara da bu fotoğraflarda yer verdiği çalışma ilgi çekiciydi. Sıtkı Kösemen şu sıralarda benzer bir çalışmaya, öznesine toplumun her kesiminden kadınları yerleştirmiş olarak devam ediyor. Toplantının yöneticiliğini yapan ve Türkiye’de fotoğrafla ilgili belli başlı kurumların kurucuları arasında yer alan Mehmet Bayhan, uzun zamandır mimarlık yapmadığını ve fotoğrafta da daha çok eğitimci ve düzenleyici bir rol üstlendiğini belirttiği sunuşunda, son yıllarda Balıkesir’in Karakol Köyü’nde çektiği fotoğraflarından yaptığı seçkiyi izleyenlerle paylaştı. Bayhan, mimarlık eğitiminin insana kazandırdığı hayat görüşü, bilgi ve görgünün aralarında fotoğrafın da olduğu pek çok sanat dalıyla uğraşmak için oldukça doyurucu bir altyapı olduğunu belirtirken, iyi fotoğraf çekebilmek için tıpkı iyi bir mimar
olabilmenin de ön şartı da olan “mekanı farklı bakış açılarından algılayabilme ve kurgulayabilme” yeteneğinin öneminden bahsetti.Toplantıda ayrıca mimari fotoğrafçılık üzerine uzmanlaşan mimar fotoğrafçılarımızdan Cemal Emden’in Mısır fotoğraflarından bir seçki de gösterildi.
Toplantı, izleyicilerin soruları ve yorumlarıyla sona erdi.
Toplantıya katılamamış olan okuyucularımız www.yapi.com.tr’de yer alan “Mimar Fotoğraf Sanatçıları” dosyasında bu 4 isimle yapılmış röportajlara ve fotoğraflarından örneklere ulaşabilirler.
“Karşılaşma” toplantıları gelecek aylarda yine Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü’nde “Mimarlık ve Moda Tasarımı” ve “Mimarlık ve Sinema” toplantılarıyla devam edecek.