''Kredi Kanalıyla Ekonomide Önemli Bir Doping Var''
ATSO Şubat Ayı Meclis Toplantısında konuşan
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman
Budak, Türkiye ekonomisinin cari açık dışındaki rakamların son
derece iyi göründüğünü söyledi. Ekonomide büyüme hızının yüksek
olduğunu, işsizliğin düştüğünü, bütçe dengesinin iyi,
banka karlarının zirvede, takipteki kredilerde de düşüş olduğunu ifade eden
Budak, şunları kaydetti:
''2009 küçülmesi telafi edildi ve artı büyümeye geçildi. Yatırım
teşviklerinde adeta patlama var. Ancak cari açıkta dünyada ilk sıralardayız.
Ekonomide bu rakamlar iyi, ama 2009'da 13 milyar 991 milyon dolar olan cari
açığın yüzde 247 artarak, 2010 yılında 48 milyar 557 milyon dolara ulaştığını
gözlerden uzak tutmamak gerekiyor. Bu çok ciddi bir artış. Bu durum böyle devam
ettikçe ortada sürekli bir risk de var demektir. Türkiye'yi diğer ülkelerle
kıyasladığımızda neredeyse İngiltere kadar cari açık verdiğimizi görüyoruz.
Ancak İngiltere'nin milli geliri neredeyse Türkiye'nin 4 katı''.
Doğrudan yatırımların çok düşük olmasının sorgulanması gerektiğini de ifade
eden Budak, geçen yıl cari açığın bankaların dışardan borçlanmasıyla ve sıcak
parayla finanse edildiğini söyledi. Üretime dönük yabancı sermaye girişinin çok
düşük kaldığına işaret eden Budak, şöyle devam etti:
''Konut ve arazi alımını çıkarırsanız bu 5 milyar doları bile bulmuyor.
Ekonomide gerçek düzelme için cari açık ve doğrudan yatırımlar alanında daha
olumlu bir gidişi görmemiz gerekiyor. 2010 yılında ekonomi, dış kaynaklı
krediyle dopingli büyüdü. Ekonomide asıl çarpıcı gelişme kredilerdeki artıştır.
2010 yılında nakdi kredi hacmi 2009 yılına göre yüzde 50 civarında artmıştır.
Ekonomiye 2010 yılında yaklaşık 140 milyar liranın üzerinde yeni kredi
girmiştir. Bu kredilerin önemli kaynağı da yurt dışından alınan dövizdir. Yani
bankaların aldığı sendikasyon kredileri ve özel sektörün yurt dışından aldığı
döviz kredisidir. Kredi kanalıyla ekonomide önemli bir doping var. Dopingli
büyümeden yatırımlar da olumlu etkilendi. Eğer bunun sonucunda üretim ve ihracat
artarsa bu iyi demektir, aksi halde doping bırakan sporcu gibi tekrar düşük
oranlı büyümelere dönebiliriz''.
Dopingli büyümede inşaat ve tarım sektöründe soru işaretleri olduğunu ifade
eden Budak, sözlerini şöyle sürdürdü.
''Burada önemli bir konu ve soru şudur: Türkiye'de ekonomik büyümede en
önemli sektör inşaat sektörüdür. Son bir yılda 1 milyon 100 bin istihdam
yaratılmış. Bunun 400 bini sanayi, 350 bini tarım, 230 bini hizmet, 130 bini
inşaat. Nasıl oluyor da tarım bu kadar, neredeyse hizmet ve inşaatın toplamı
kadar istihdam yaratıyor. Diğer taraftan bu kadar krediye ve büyümeye rağmen
inşaat sektöründe neden canlanma düşük? Konut fiyatları halen 2007 yılının
altında geziniyor''.