Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB)
Yönetim Kurulu Başkanı Emin Sazak, Türk müteahhitlerin Libya'da
yaşadığı sıkıntılar ve önümüzdeki dönemle ilgili beklentileri hakkında, şu an
için her şeyin bir ay öncesine göre daha olumlu olduğunu söyledi. Libya'daki
karışıklığın 6 ay önce başladığını ve Türk firmalarının öncelikli olarak,
hükümetin de desteğiyle işçilerini sağlıklı bir şekilde Türkiye'ye getirmek için
faaliyet gösterdiğini anımsatan Sazak, söz konusu dönemde Türk şirketlerinin
varlıklarının yağmalandığını ifade etti.
Sazak,
Libya'da aldıkları işlerin kontrat bedellerinin yaklaşık 18 milyar dolar
civarında olduğunu belirterek, ''Firmalarımızın hem onaylanmış hak edişleri
hemde henüz onaya sunmayıp, harcamalarını yapmış oldukları paraların toplamı 1,5
milyar dolar civarında. Bunun yanında Libya'da iş yapan firmalarımızın yaklaşık
900 milyon dolarlık makine parkuru var. Bunun da büyük kısmının zarar gördüğünü
tahmin ediyoruz. Ayrıca firmalarımızın Libya'daki yerel bankalarda 100 milyon
dolar civarında nakti de var. Sonuç olarak, Türk müteahhitlerin Libya'da kalan
parası şu an için 2,5 milyar doları bulmuş durumda'' diye konuştu.
Şu an risk alarak, yatırım için Libya'ya giden
firmanın olmadığını aktaran Sazak, orada olan firmaların da daha çok durum
tespiti yaptıklarını söyledi. Türkiye Müteahhitler Birliği olarak Ramazan
Bayramı'nın ardından Bingazi'ye bir seyahat düzenleme ihtimalleri olduğunu
aktaran Sazak, şunları kaydetti:
''Umarım bir
aksilik çıkmaz ve bu seyahati gerçekleştirebiliriz. Zaten gidersek de mecburen
günübirlik bir ziyaret olacak. Bu nedenle ciddi bir tespit yapma şansımız da
olmayacak, ancak en azından Libya halkının ve yeni yönetimin yanında olduğumuzu
ifade etmek için gideceğiz oraya. Daha sonra da diğer firmalarımız gidecektir.
Karşılıklı çalışma grupları oluşturarak, işin ucundan tutacağız ama asıl önemli
olan Libya'da güvenliğin sağlanması. En azından asgari seviyede güvenliğin
sağlanması lazım ki zararlarımızı tespit edelim, ufak tefek yatırımlara
girişebilelim.''
''6 aydan önce
herşeyin düzelebileceğini söylemek zor''
Libya'da son zamanlarda yaşanan gelişmelerin umut verici olduğu
değerlendirmesini yapan Sazak, uzun dönemde ne olacağını tahmin etmenin ise çok
zor olduğunu söyledi. Sazak, sözlerini şöyle tamamladı:
''Libya'da kısa vadede çok önemli şeyler
beklemesek de en azından 1 ay öncesine göre daha umutluyuz. Uluslar arası camia,
Ulusal Geçiş Konseyi'nin devleti temsil ettiğini kabul etmeye başladı.
Dolayısıyla belki çok kısa sürede olmayabilir ama artık daha umutluyuz. Gerçi bu
konuda çok da kehanette bulunmak istemiyorum ama 6 aydan önce de her şeyin
düzelebileceğini söylemek biraz zor. Ancak şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim;
Libya tamamen düzene girdikten sonra Türk firmalarının oradaki işlerinin daha da
artacağına, Libya'da yapılacak işlerin yine büyük bir kısmını bizim
firmalarımızın alacağına inanıyorum.''
''Tek endişem Fransa''
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Şükrü
Koçoğlu da Libya'da yeni hükümeti kuracak, devletin çatısını
oluşturacak gruplarla ilişkilerinin çok iyi olduğunu söyledi. Kurulan iyi
ilişkilerde başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok önemli rolü olduğunu
belirten Koçoğlu, Türkiye ile Libya arasındaki ilişkilerin bundan sonra daha da
iyi olacağını tahmin ettiklerini ifade etti. Türkiye'nin ve Türk firmalarının
Libya'da bir çok açıdan şanslı olduğunu dile getiren Koçoğlu, şöyle konuştu:
''Benim tek endişem Fransa... 'Ben savaşa
girdim, onu yaptım, bunu yaptım' diyerek yüksek pay alma girişiminde olacağını
tahmin ediyorum. Bizim Libya ile ilişkilerimizin iyi olması dolayısıyla rekabet
ortamında Avrupa firmalarını sollarız. Sadece Avrupa çok bastırırsa, 'Biz size
bu kadar destek verdik, para harcadık. Öncelik hakkını bize verin' deme ihtimali
de kafamda bir kara bulut gibi duruyor. Ama bunun da Başbakanımızın akılcı
politikasıyla çözüleceğini tahmin ediyorum. Çok acil işlerin dışında bu yıl yeni
ihaleler olmaz diye düşünüyorum. Oraya gitmek için silahların masa altına
girmesi lazım.''
Yeni dönemde Türk firmalarının
Libya'dan her yıl 10 milyar doların üzerinde iş alabileceğini öne süren Koçoğlu,
bunun yanında en çok Suudi Arabistan, Irak, Nijerya ve Sudan'da iş yaptıklarını
sözlerine ekledi.