İçinden Deniz Geçen Şehrin Vapurları

Denizin ortadan ikiye böldüğü bir şehrin vazgeçilmezi, vapurlar olsa gerek. Çaycısından çımacısına, martısından simidine, iskelesinden güvertesine pek çok hikayeye, şiire ve resme konu olan İstanbul’un bu naif sevgilileri, şimdi de fotoğraf karelerinde.

Aylin Özgül’ün “Vapuristanbul” başlıklı belgesel çalışması, Fotoğraf Merkezi’nde iki yaka arasındaki seferlere bekliyor ziyaretçileri. Özgül, 53 kareden oluşan sergisini ve ona eşlik eden kitabını, sayıları her geçen gün azalan vapurlara ve bu vapurların yükü olan insanlara armağan ediyor.

“İstanbul’umuzu İstanbul yapan, içinde yaşayan insanlarını da insan yapan, kültürel değerlerdir.” diyen Özgül’ün vapurlarla ilk tanışıklığı 3 yaşındayken gerçekleşmiş. Babaannesi Kadıköy’deki dostlarını ziyarete giderken onun peşine düşen Özgül’ün güverteden martılara attığı simitler kalmış belleğinde. Dünyaya fotoğrafça bakmanın heyecanı ile tanışınca da belleğindeki anılara çevirmiş objektifini. 4 yıl boyunca çıktığı seferlerden geriye 5 bin fotoğraf kalmış. Aynı vapurla 6 kez karşıya geçip geri döndüğü çok olmuş, hem de tek bir ânı yakalamak için.

İstanbulluları kendi üstünden geçmeye mecbur kılan Boğaziçi’ni, yandan çarklı emektar vapurları ve İstanbul’un silüetini seyretmek için 14 Mart’a kadar vaktiniz var. 0 212 238 11 60