Tünelin Havalandırması ODTÜ'nün Bahçesine Açılacak!



Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafındna onaylanan ODTÜ yoluna değinen Hakkan, “ Bakan Erdoğan Bayraktar’ın açıklamalarında çok övünerek bahsettiği yol, ODTÜ’nün içinden geçen ODTÜ’yü ikiye bölen bir yol. Geçtiğimiz hafta ulaşım uzmanları ile panel yaparak ODTÜ’yü tartıştık. Uzmanların değindiği bir konu var, tünel yol yapsa bile, havalandırma yapacak. Olası bir yangın ve egzos gazı için önemli ölçüde havalandırma sistemi yapılacağı kesin. Bu nedenle yapılacak sistem ODTÜ alanının en az dört merkezinde bir yapılaşma ile açığa çıkacağı kaçınılmaz. Havalandırma sistemleri ve herhangi bir kaza için tünel yolda, açılacak kapılar, ODTÜ ‘ye açılacak. Bu yollar konusunda Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden açıklama bekliyoruz. Koruma amaçlı imar planı ile ODTÜ’den geçirilecek ikinci tünel yol Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in baskı ve yıkım tehditleri ve Bakanlığın destek ve onayıyla bu hale geldi” şeklinde konuştu.

“Dediği dedik çaldığı düdük yöneticiler var”

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Genel Sekreteri Tezcan Karakuş Candan, ODTÜ planının çevredeki halkı etkilediğinin altını çizerek şunları söyledi: “ ODTÜ yolu planı teknokrat bir bakış açısıyla yapılabilir görünüyor, oysa her şey teknik bakış açısıyla çözülmez. Plan kimi etkiliyor? Yaşamı nasıl etkiliyor? Değerlendirmek gerek. Yüzüncüyıl ve Çiğdem mahallelerinin ortasından geçecek bir yol mahalleliyi etkileyecek. Bir kamusal kullanım alanı, o alanı kullanacak olan kamuyu altüst etmek gibi bir noktaya geliyor. Mahalle halkının evlerinin önünden otoban geçmesi yaşamlarını altüst edecek bir nokta ve planlama ilkeleri açısından doğru değil. Tünel yolda dört farklı yerden tahliye noktaları ve tünel havalandırma sistemi için yüksek bacalar olacak. ODTÜ kampus bütünlüğünü kaybedecek. Ayrıca egzoz dumanlarını ODTÜ’yü ne kadar etkileyeceği, bizim alanımız değil. Fakat meslek erbaplarınca incelenmeli. Meslek mensupları olarak da kentliler olarak da doğru bulmuyoruz. Gezi direnişinden sonra kendi yaşam alanlarına dair söz hakkı isteyen bir toplum var, Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir kültür böyle bir sivil enerji yok. Bu enerjiyi görmemezlikten gelmeliler. Dediğim dedik çaldığım düdük diyen yöneticilerin elinde bırakın ODTÜ’yü bir ülkenin gelişmesi bile söz konusu değil. Hukuksal süreç varsa hukuksal süreç beklenmeli, yoksa telafisi mümkün olmayan zararlarla karşılaşabiliriz. ODTÜ yolunda tüm taraflarla katılımcı bir süreç yeniden zorlanmalı.”