Tarihi Yarımadadan Büyük Esnaf Göçü



Tarihi yarımada olarak tanımlanan Eminönü'nde imalathaneler için süre doldu. Belediye şubat ayında imalathanesini boşaltmamış üreticileri zabıta zoruyla çıkaracak. Esnaf ise Kuyumcukent, Giy-Koop ve İstoç gibi bölgelere taşınmamak için direniyor.

Kapalıçarşı'nın pırıltılı sokaklarının hemen arkasında tarihi Vezir Han'ın bakımsız koridorlarında küçük odalar mezbelelik halindeki avluya açılıyor. Hapishaneyi andıran kapıların ardında ise bambaşka bir dünya var. Amerikalı, Avrupalı kadınları süsleyen altın takılar, bu kapıların ardında üretiliyor. Son derece sağlıksız üretim koşullarında kullanılan malzemeler ise siyanür, tuz ruhu ve kezzap.

Tarihi yarımada olarak tanımlanan Eminönü'nün en değerli hanlarından biri olan Vezir Han, imalathanelerin yer aldığı tek yer değil. Bölgede yaklaşık 5 bin atölyede kuyumculuk dışında ayakkabı, tekstil, çanta üretimi de var. Bu imalathanelerin bölgeden taşınması için süre 31 Aralık 2005'de doldu. Hükümet kararıyla "kültür, turizm ve ticaret" bölgesi olarak saptanan Eminönü'nde sancılı geçeceği şimdiden anlaşılan "büyük göçe" start verildi. Eminönü Belediyesi şubat ayına kadar çıkmayan atölyelere taviz vermeyeceğini açıklarken, imalathane sahipleri ise bulundukları yeri bıramamaya niyetli görünmüyor.

Eminönü Belediyesi'nin imalathanelerin bölgeden taşınması kararı yeni değil. Yaklaşık 10 yıldır gündemde olan proje için İkitelli'de organize sanayi bölgeleri oluşturuldu. İstanbul Toptancılar Çarşısı, Giyimkent, Tekstilkent ve son olarak Kuyumcukent bölgedeki imalatçılara yönelik olarak faaliyete geçti. Ayakkabı, tekstil gibi imalatçıların bazıları bu bölgelere taşındı.

Ancak yaklaşık 2 bin 700 atölye Eminönü'nü terk etmedi. Bu imalatçıların büyük bölümünü de altın pazarının kalbi Kapalıçarşı'ya yakınlığı nedeniyle bölgeden ayrılmak istemeyen kuyumcular oluşturdu. Belediye ise imalathanelere yönelik kararın adımlarını bir süredir uygulamaya koymuştu. Bölgedeki imalathanelerin ruhsat süreleri bittikçe yeni süre verilmedi. Yeni yasaya göre ise ruhsatsız binalarda herhangi bir sinai faaliyetin yapılmasına müsaade edilmiyor. Bu faaliyetin cezası ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis...

'Bu iş bitti, erteleme yok'
Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, yıllardır yılan hikayesine dönen, tarihi yarımadayı imalathanelerden temizleme kararının uygulanması için oldukça kararlı görünüyor. Er, "Eminönü'nün kültür, turizm ve ticaret yaşamının merkezi" olması vizyonunu gerçekleştirme konusunda taviz verilmeyeceğini söylüyor. Bölgenin artık imalathaneleri taşıyabilecek alt yapısı olmadığını anlatan Er, özellikle kuyumculuk sektörünün çevre tahribatına dikkat çekiyor: "Kuyumculukta bazı maddeler kullanılıyor. Çevre kirliliği büyük boyutlarda. Nuruosmaniye Camii'nin kurşun kubbeleri her on yılda bir asit erimesi yüzünden değiştiriliyor. Fiziki şartlar düzeltilemeyeceğine göre bu iş bitti."

Er, Eminönü'nden gitmesi gereken imalathane ve toptancılar için sürenin dolduğunu ve geçmişte üç kez yapılan ertelemenin artık sözkonusu olmadığını söylüyor. Ve imalathanelerin gideceği adresleri de Kuyumcukent, Giy-Koop ve İstoç gibi bölgeler olarak gösteriyor.

'Gitmek kolay değil'
Nevzat Er, bölgenin boşaltılası konusunda ciddi ama özellikle bölgedeki imalathaneler henüz hiçbir hazırlık içinde görünmüyor. Üstelik kuyumculuk sektöründe de iki farklı bakış açısı gündemde. İstanbul Kuyumcular Odası'nın yeni Başkanı Alaattin Kameroğlu ile konuşuyoruz. Eminönü'nün imalathanelerden temizlenmesi kararını olumlu karşılasa da "Belediye 'yeter artık' dedi ama Eminönü'nü terk etmek kolay değil" diye başlıyor söze. Sektörün doğduğu Kapalıçarşı ve çevresinin, kuyumculuğun kalbi olduğunu belirten Kameroğlu, sektörde bütünlük sağlayan bazı imalathanelerin bölgede kalması gerektiği görüşünde. "Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım" diyen Kameroğlu, yeni bir proje oluşturulup tartışılması gerektiğine dikkat çekiyor.
"Bölgede 800 atölye, binin üzerinde çalışan var. Kim kalmalı, kim gitmeli bunu yeniden gözden geçirmek gerekiyor. Büyükler zaten gitti. Kalması gerekenlerin de çevre kirliliği yaratmadan çevre yatırımlarını tamamlayarak üretimlerini burada sürdürmeleri sağlanmalıdır."

Kameroğlu, sahip çıktığı imalathanelerin büyük bölümünün Kuyumcukent'te yerinin olmadığını sözlerine eklerken bölge için Başkan Er'e de sorular yöneltiyor: "Boşaltılan hanlar ne olacak. Bölgenin yerleşime açılması isteniyor. Buralarda mı bekar odaları olacak. Bir proje hazırlandı mı? Sadece boşaltmak planlanıyor. Eminönü'nün bugünkü durumundan sadece sektörümüz mü suçlu?" Kameroğlu açıkça erteleme istemiyor ama bilimsel bir çalışma yapılması gerektiğini söylüyor.

Göç süreci başladı
Kuyumculuk sektörünün biraraya toplanması için planlanan İkitelli'deki Kuyumcukent ise resmi açılışının yapıldığı eylül ayından beri üyelerini bekliyor. 30 bin kişinin çalışması planlanan, 2 bin 500 işyeri kapasiteli Kuyumcukent'te henüz sadece 30-40 işyeri var. Bunlardan çok az bir bölümü kuyumcu imalathanesi. Belediyenin kararlılılığını sürdürmesi halinde "dünyanın en büyük entegre altın ve mücevharat merkezi" olarak tanımlanan bu merkezde de hayatın canlanması bekleniyor.
Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özgür, çok değil mart ayına kadar Kuyumcukent'in doluluk oranının yüzde 50'ye ulaşacağını öne sürüyor. "Göç sürecinin" başladığını söyleyen Ercan, Kuyumcular Odası'nın bazı imalathanelerin Eminönü'nde kalması fikrini ise doğru bulmuyor. Özgür, "Türkiye kuyumculuk sektöründe İtalya'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Bir süre sonra çevre kirliliği yaratan firmalardan AB mal almayacak. Böyle modern bir üretim yerine karşı çıkmak nasıl yorumlanmalı bilemiyorum" diyor.

Turistler imalatı görmek istiyor
Eminönü'ndeki imalathanelerde çalışanlar da ortamdan mutlu değil. Anlattıklarına göre bazı hanlarda tuvalet ve su bile yok. Ancak bu uygulamanın da planlı olarak yapılmasını istiyorlar. Vezir Han'da 1989'dan beri üretim yapan Has Kuyumculuk'un sahibi Civan Güvenol, 400 metrekare bir alanda 40 kişi çalıştırıyor. Çalıştıkları ortamın sağlıklı olmadığının farkında ve değişimin gerekliliğine inanıyor ama uygun koşullar sağlanmazsa taşınma taraftarı değil. Henüz bölgeden gitmeleri için ciddi bir uyarı almamışlar, bu nedenle de erteleme olacağından emin görünüyor. Bölgenin en kıymetli hanlarından biri olan Vezir Han'ın mezbelelik ortamı onu da rahatsız ediyor, "Tabii ki böyle bir yer otel olmalı, ama ortada bir proje yok ki" diyor.

Jale ÖZGENTÜRK

www.yapi.com.tr: Haberin tamamını okumak için lütfen kaynağa tıklayın.