Zaman’ın dün ortaya çıkardığı skandal üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı, Topkapı Sarayı’nın depolarında çürümeye terk edilen tarihî eserlerle 10 yeni müze kurma kararı aldı. Haberimiz üzerine harekete geçen Kültür Bakanı Atilla Koç, bürokratlarını toplayarak ‘acil eylem planı’ hazırladı. Koç, sarayın sınırlarının, ‘Sur-u Hümâyûn’ olarak bilinen eski hudutlarına kadar genişletileceğini belirtti.
Fikir babalığını Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın yaptığı plana göre, Topkapı Sarayı Müzesi, Cankurtaran’dan Sirkeci Tren İstasyonu’nu da içine alacak şekilde genişletilecek. Bu sınırlar içerisindeki Gülhane Parkı, Alay Köşkü, Darphane-i Amire, Milli Eğitim Basımevi’ni geçtiğimiz günlerde devralan Bakanlık, tren garını da müze yapacak. Askerlerin kullandığı binaların müzeye verilmesi için de Koç, önümüzdeki günlerde Genelkurmay yetkilileri ile bir araya gelecek. Projenin hayata geçmesi halinde, Topkapı Sarayı’nın bulunduğu bölge ‘müze adası’na dönüşecek.
Depo skandalına, sanat tarihçilerinden de büyük tepki geldi. Prof. Dr. Semavi Eyice, müze yöneticilerine imkan verilmesi halinde gerekenin yapılacağına inandığını belirterek, Bakan Koç’un Anadolu’daki müzelere de el atmasını istedi. Prof. Dr. Mete Tunçay, farklı bir teklifte bulunarak Topkapı Sarayı’nın maddî sorununun giderilmesi için TBMM Milli Saraylar Dairesi Başkanlığı’na bağlanmasını önerdi. Prof. Dr. Oktay Aslanapa ise, Avrupalıların müzelerindeki Türk eserlerini daha iyi koruduğuna dikkat çekerek, “Biz ne koruyabildik ne de eserlerin envanterini yaptık.” dedi.
Topkapı Sarayı’nın depolarında bulunan binlerce tarihi eser, restore edildikten sonra bu binalarda sergilenmeye başlanacak. Saray’ın çeşitli yerlerinde bulunan bugün bir harabeyi andıran 50’ye yakın depo ve üçte biri kapalı olan Harem, yeni baştan elden geçirilecek. Buralar süratle restore edildikten sonra yerli ve yabancı ziyaretçilere açılacak. Müze depolarında bulunan ve sergilenemeyecek eserler ise Milli Eğitim Basımevi’ne taşınacak. En kısa zamanda burası, eserlerin saklanabileceği sağlıklı birer depo haline getirilecek. Hem müzenin çeşitli yerlerine hem de depolara nem ölçüm cihazları yerleştirilecek. Böylece, eserlerin nem ve rutubetten dolayı çürümesi önlenmiş olacak. Bakan Koç, Topkapı Sarayı ile ilgili ‘acil eylem planı’nın detaylarını salı günü İstanbul’da yapacağı bir basın toplantısıyla açıklayacak.
Öte yandan Zaman’ın Topkapı Sarayı’nın depolarında çürüyen ve kaybolan eserleri gündeme getirmesinin ardından Atilla Koç’a çağrıda bulunan sanat tarihçileri, bakanlığın derhal harekete geçmesini istedi. Prof. Dr. Nurhan Atasoy, Topkapı Sarayı’ndaki skandalı ‘ihmal değil imkansızlık’ sözleriyle tarif etti. Depolardaki eserlerin yılların problemi olduğunu savunan Atasoy, şöyle konuştu: “Depolar için ayrı bir bina yapılması gerekiyordu. Sarayda her şey yakında olsun diye binanın çeşitli yerlerine eserler depolanmıştır. Bu depolar sağlıklı değil. Bundan dolayı iş bu hale geldi. Bunlara ne oldu, kim yaptı buna bakmamak lazım. Şimdi ne yapabiliriz, ona bakmak lazım. Acele ve doğru hareket etmek lazım. Müzelerimizin bu kadar perişan durumda olduğunu bilmiyordum. İçim sızladı. Ama bunun için bir şey yapılması gerekli. Bu bizim tarihimiz, kültürümüz, kökümüz yani her şeyimiz. Yani bir gün daha beklememek gerekiyor.”
“İlber Ortaylı Hoca’dan ümitliyim”
‘Sanat tarihçilerinin piri’ olarak kabul edilen Prof. Dr. Semavi Eyice, müze depolarında telef olan eserlerin içler acısı halini anlatan haberin kendisine okunduğunda derin bir üzüntü duyduğunu söyledi. Saray’ın depolarını eski müze müdürü ve arkadaşı Sabahattin Batur döneminde (1970’li yıllarda) gezdiğini, durumun o zaman daha kötü olduğunu belirten Eyice, “Şimdi Allah’tan müzenin başında yakın dostum Prof. Dr. İlber Ortaylı var. Göreve başlayalı çok kısa bir zaman oldu. Kendisi de çok değerli bir tarihçi olan Ortaylı, depoların durumu karşısında benden fazla üzülmüştür. İnanıyorum ve ümitliyim; eğer ona imkan verilirse en kısa zamanda o eserleri kurtaracaktır.” dedi.
Ayasofya Müzesi’ndeki benzer bir skandalı yine Zaman’ın ortaya çıkardığını hatırlatan Eyice, Anadolu’daki müzelerin depolarının da Topkapı’dan bir farkı olmadığını söyledi. Eyice, Bakan Koç’tan Anadolu’daki müzelere de el atmasını istedi. Prof. Dr. Afife Batur, Eyice gibi tüm müzelerin depolarında benzer sıkıntılar olduğunu belirterek ödeneksizliğe dikkat çekti. “Tabii ki yöneticilerimiz de bu konuda gerekli dikkat ve hassasiyeti göstermiyor, ama devlet buralara kaynak aktarmıyor.” diyen Batur, bakanlığın Sur-u Hümâyûn projesini ise şöyle yorumladı: “Bu bir hayal. Eğer başarılabilirse fevkalede bir şey olur. Ama müzenin depolarındaki eserlere kaynak yaratamayan bakanlık, bu projeyi nasıl hayata geçirecek bunu merak ediyorum.”
Müzelerde çürüyen eserlerin imkansızlıktan bu hale geldiğini söyleyen Prof. Dr. Mete Tunçay da Topkapı Sarayı’nın TBMM Milli Saraylar Dairesi Başkanlığı’na bağlanmasını önerdi. ‘Niçin Dolmabahçe Sarayı milli saray da Topkapı Sarayı Kültür Bakanlığı’na bağlı?’ diye soran Tunçay, özel sektörü kültür işlerine yetirince ilgi göstermemekle eleştirdi. Prof. Dr. Oktay Aslanapa ise şunları söyledi: “Topkapı Sarayı’ndaki durum yılların ihmalinin bir neticesi. Sadece burası değil tüm müzelerimizin kara talihi imkansızlık. Dolmabahçe, Ayasofya, Elkaf müzelerinin durumu da ne yazık ki Topkapı’dan farklı değil. Türk eserlerini biz, Avrupalılar kadar koruyamadık. Avrupa ve Amerika müzelerinde bulunan Türk eserleri pırıl pırıl. Biz ne koruyabildik ne de envanterini çıkardık. Yazık! Ben maddi destek verildiği zaman değerli tarihçi İlber Ortaylı’nın Topkapı’yı örnek bir müze haline getireceğine inanıyorum.”
Saray’ın bulunduğu bölge ‘müze adası’ oluyor
Zaman’ın dün ortaya çıkardığı skandal üzerine harekete geçen Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Saray için ‘acil eylem planı’ hazırladı. Fikir babalığını Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın yaptığı plana göre, Topkapı Sarayı Müzesi, Cankurtaran'dan Sirkeci Tren İstasyonu'nu da içine alacak şekilde genişletilecek. Bu sınırlar içerisinde bulunan Gülhane Parkı, Alay Köşkü, Darphane-i Amire, Milli Eğitim Basımevi'ni geçtiğimiz günlerde devralan bakanlık, tren garını da müze yapacak. Askerlerin kullandığı binaların müzeye verilmesi için de Koç, önümüzdeki günlerde Genelkurmay yetkilileri ile bir araya gelecek. Projenin hayata geçmesi halinde Topkapı Sarayı'nın bulunduğu bölge 'müze adası'na dönüşecek. Sur-u Hümâyûn projesi kapsamında Rumeli Demiryolu’nun Avrupa kıtasındaki son noktası olan Sirkeci Garı da kaldırılacak.