Hardt Soruyor: "Bütün O Liderler Nereye Kayboldu?"
Küreselleşme, siyaset ve kültürel teori üzerine çalışan, 'İmparatorluk' üçlemesiyle tanınan, günümüzün en önemli düşünürlerinden Michael Hardt, Boğaziçi Üniversitesi tarafından başlatılan 'Boğaziçi Chronicles Programı' çerçevesinde kamuya açık iki toplantıyla görüşlerini paylaşacak.
Toplantılar

BAŞLANGIÇ TARİHİ: | 21 Mayıs 2014 |
BİTİŞ TARİHİ: | 25 Mayıs 2014 |
YER: | Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs |
ŞEHİR: | İstanbul |
DÜZENLEYEN: | |
DİĞER BİLGİLER: |
T: (212) 359 67 03 / 6609 (BÜ Kurumsal İlişkiler Ofisi) |
+ Ajandama Ekle |
21 Mayıs Çarşamba günü “Bütün o liderler nereye kayboldu?” başlıklı bir konuşma gerçekleştirecek olan Hardt, 25 Mayıs Pazar günü Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde, alternatif örgütlenmeler ve Gezi sürecinin ele alınacağı panel ve forumda öğrencilerle bir araya gelecek. Bütün O Liderler Nereye Kayboldu? 21 Mayıs Çarşamba günü saat 16:00’da Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de yapacağı “Bütün O Liderler Nereye Kayboldu?” başlıklı konuşmasına dair Hardt şöyle diyor: “2011-2013 sürecinde ortaya çıkan bir dizi 'lidersiz' hareket, demokratik ilkeleri ortaya çıkarma, bazen reformlar dayatma, bazense yönetimlere baskı uygulama ve hatta iktidarları devirme yönünde gücünü sergiledi, fakat kısa ömürlü olma eğilimi gösterdi ve çoğu kez kalıcı toplumsal dönüşümler yaratmakta yetersiz kaldı. Peki neden Martin Luther Kingler, Rudi Dutschkeler, Patrice Lumumbalar ve Steven Bikolar gibi yeni liderler göremiyoruz? Acaba Sol artık lider üretemiyor mu? Ya da iktidarı, demokratik olmayan yapıları, merkezi karar alma mekanizmalarını ve öteki adına söz alarak temsil ve veraseti sorgulaması, Sol politikayı liderlik yapısıyla uyuşmaz mı kıldı? Eğer öyle ise bu uyuşmazlık günümüz Solu için bir zayıflık emaresi mi yoksa güç kaynağı mı? Günümüz sosyal hareketleri (ve genel olarak Sol) içinde sürmekte olan tartışmalar sanki bir seçim yapmak zorundaymışız izlenimi yaratıyor: Ya güzel, demokratik ve yatay bir şey yaratacağız fakat kısa ömürlü ve etkisiz olacak, ya da demokratik arzularımıza ihanet eden hiyerarşik liderlik yapıları ve geleneksel örgütlenme modelleriyle yetineceğiz (ki bu seçenek de kaçınılmaz bir şekilde kitlesel destekten yoksun kalacağından son tahlilde etkisiz olacak). Aslında bu seçeneklerin hiçbiri bugün içinde bulunduğumuz açmaza gerçekten bir çare olamaz; ve doğrusu bugün karşı karşıya olduğumuz sorun da zaten bu açmaz değil. Boğaziçi Üniversitesi’nde işte bu soruları birlikte tartışacağız.”
Hardt’ın kitapları Türkçe'de Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanmaktadır. |