AFM Anadolu'da da Sinema Ağı Kuruyor

FM Uluslararası Film Prodüksiyon Ticaret Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Akdemir, Türkiye'de sinemanın endüstrileşip uzun dönemde yaşayabilmesi için hızla elindeki ürünü ihraç edebilmesi gerektiğini söyledi. Akdemir, AFM olarak bu yıl hedeflediklerinin üzerinde bir büyümeye yöneldiklerini belirterek, 10 Ağustos'ta daha önce planlamadıkları halde Samsun'da yeni bir sinema kompleksi açtıklarını, böylece geçen yıl açılan Ordu ve Trabzon sinemalarının ardından Karadeniz'de bir ağ oluşturduklarını dile getirdi.

İstinye Park'ta yer alacak
Geçen hafta açılan Ankara CEPA alışveriş merkezindeki sinemayı 12 Eylül'de İstinye Park, 23 Eylül'de de yenilenmiş haliyle Beyoğlu Fitaş'ın izleyeceğini aktaran Akdemir, bu yeni merkezlerle birlikte 12 şehirde, 30 merkezde, 181 sinema salonu ile hizmet eder hale geleceklerini belirtti.

Akdemir, "Böylece yaklaşık 15 milyon dolar yatırımla yüzde 20 gibi bir büyüme gerçekleştirmiş oluyoruz" diyerek, kontrollü büyüme taraftarı olduklarını ve bundan sonrası için de senelik yüzde 20 büyümeyi hedeflediklerini söyledi. AFM olarak organik büyümeye öncelik verdiklerini, özellikle Anadolu'da yaygınlaşmaya başlayan alışveriş merkezlerinin kendilerine bunun için fırsatlar sunduğunu ifade eden Akdemir, Türkiye'de başka şirketlerle birleşme konusunda da uygun fırsatlar olduğunda, Cineplex Odeon'daki gibi başarılı zincirlerin satın alınmasının söz konusu olabileceğini anlattı. Sinema endüstrisinin oluşmasının zaman alan bir süreç olduğunu belirten Akdemir, paranın prodüktöre döndüğü zincirin oluşturulması için çok zaman ve emek gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"Türkiye'de bir sinema ağı var. Şu anda 100'e yakın filmin yapıldığından bahsediliyor. Bunların iyi filmler olması lazım. Gelip iyi hasılatlar yapacaklar. Türkiye'de sinemanın endüstrileşip uzun dönemde yaşayabilmesi için hızla elindeki ürünü ihraç edebilmesi lazım. Bugün ABD, Güney Kore, Bollywood sinemasının asıl başarısı, lokal olarak çok seyredilmelerinin yanı sıra yaptıkları filmleri uluslararası anlamda da seyrettirebilmelerinden geçiyor. Türk filmleri kendilerini ihraç etmeye başlayacak, bu da endüstrinin bir o kadar daha büyümesine yol açacak bir safha. Şu anda oradayız."