Beykoz’un Tarihi Mirasına Ortak Koruma

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Beykoz Belediyesi, Beykoz’un eşsiz kültürel ve tarihi mirasını koruma altına almak için önemli bir işbirliği başlattı. İmzalanan protokol, Beykoz’un tarihi yapılarının, anıtlarının ve doğal güzelliklerinin korunmasını ve restore edilerek gelecek nesillere aktarılmasını hedefliyor.

“Beykoz’un Değerlerini Birlikte Koruyacağız”
30 Ekim 2024 tarihinde, Anadolu Hisarı Müzesi'nde düzenlenen törende konuşan Beykoz Belediye Başkanı Mimar Alaattin Köseler, Başkan Ekrem İmamoğlu’nun son 5,5 yılda İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasını korumak adına çok önemli çalışmalar yaptığını belirterek, Beykoz’da İBB tarafından restore edilerek halkın kullanımına açılan Anadolu Hisarı ile Çubuklu Silolar’ını hatırlattı.

Mahir Polat ile İBB Kültürel Varlıklar Daire Başkanı Oktay Özel’in alanında çok birikimli bürokratlar olduğuna dikkat çeken Köseler, “İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun tarihe ve topluma yaklaşımı bu kadar güzel olan değerli bürokratlarımıza yetki vermesi çok önemli. İmzalayacağımız bu protokolle Beykoz’umuzun tarihi ve kültürel mirasına sunacağımız bu katkıyı çok önemsiyoruz, son derece mutluyuz” diye konuştu.

“Halkın İhtiyacına Cevap Verecek Hızda ve Esneklikte Koruma Sağlıyoruz”
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, bilgi ve deneyimlerini aktarmak üzere İstanbul’daki ilçe belediyelerinin yanı sıra Türkiye genelinde birçok yerel yönetim ile ortak çalıştıklarını belirterek, “Dünya tarihinde İstanbul gibi bu kadar uzun süreli bir merkez olan ve bu kadar yüksek kudretli idarecinin olduğu kent azdır. Bunun doğal sonucu olarak kentimizde çok güçlü eserler bulunuyor. İstanbul genelinde 40 binin üzerinde, sadece Beykoz’da 1650 tescilli tarihi veya sivil mimarlık örneği eser var” dedi.

Beykoz’a yeni bir fonksiyon yükleyerek kazandırdıkları Çubuklu Silolar dışında Anadolu Hisarı’nı ve fethin izlerini ayağa kaldırdıklarını hatırlatan Polat, sözlerini şöyle sürdürdü; “Hem bu tarihi değerlerin kimliğini korumak, hem de onun içinde günümüzün insanlarının yaşamasını sağlamak zordur. Restore ettiğimiz Beykoz’daki Anadolu Hisarı ve başka örneklerde olduğu gibi, yeni fonksiyonlar yüklenen bu alanların mahalleye, halka kapatılmadan yaşatılmasını çok önemiyoruz. Beykoz gibi tarihi alanlardaki kültürel eserlerin halkın kullanımına ve ihtiyaçlarına cevap verecek hızda ve esneklikte, çözüm odaklı olması gerekiyor.”